suck me like a Candy √

14: ne istersen yaparım

İyi okumalar :3

Taehyung'a göre Seokjin, Hoseok ve Namjoon'un vampir olmak için Jimin'i tehdit etmesi, dünya üzerindeki muhtemelen en ahmakça hareket olabilirdi. Çünkü kimse Jimin'in manipülasyon yeteneğiyle başa çıkamadığı gibi kuzeniyle arkadaşlarının bu işin sonunda akıl hastanesine kapatılması kaçınılmaz olur hem de Jimin bunu, vampir kimliğini ifşa etmeden kolayca yapabilirdi. Bundan emindi.

Bu sebeple o akşam Jimin onlara, kime anlatmak istiyorlarsa anlatabileceklerini, kendisinin biraz bile umrunda olmadığını söylemiş ve eğer onlara inanan olursa da bizzat kendisine getirmelerini istemişti. Eğer burada birinin hayatı tehlikedeyse bu elbette Jimin'in hayatı değildi, Seokjin, Namjoon ve Hoseok bunu kendilerinden beklenmeyen bir alıklıkla epeyi geç kavramışlardı.

Jimin'i tehdit etmek hiçbir sonuca ulaşmıyordu ve ulaşmayacaktı da, Jimin Taehyung'u bile vampire çevirmekte tereddüte düşüyordu, bir de kuzeni ve arkadaşlarını bu işin içine sokmaya hiç niyeti yoktu. Üstelik Taehyung dönüştüğünde sadece onunla ilgilenmek istiyordu, ilk susuzluğunda herkesin üzerine atlayabilirdi ve yeni dönüşen vampirlerin güçlerinin hiç şakası olmazdı. Jimin Taehyung'la zar zor baş edebilecekken kuzeni ve arkadaşlarının da vampir olması tam bir faciaya neden olurdu ve muhtemelen 2 gün içerisinde tüm dünya varlıklarından haber olurdu. Jimin'in bu düşünceyle bile tepesi atıyordu. Neyse ki Seokjinler Jimin'in ciddi duruşuna karşı fazla direnmemişler ve Taehyung'a iyi bakmazsa kendisinin vampir dişlerini söküp kıçına sokmakla tehdit ederek ayrılmışlardı da, Jimin biraz olsun rahatlamıştı.

Yine de Seokjin'in bu kadar erken pes etmesi onu şüphelendirmiyor değildi. Üstelik Taehyung da bu şüphesinde ona eşlik edince Jimin onu bu istekten nasıl vazgeçireceğini düşünmeden edemiyordu.

"Ne düşünüyorsun?" omzunda dinlenen Taehyung ağzını şapırdatıp mırıltıyla kendisine sokulduğunda, Jimin bakışlarını ona indirmiş ve "Hiç." diyerek gülümsemişti. "Uçakta olmak beni rahatsız ediyor sadece."

Evet uçaktalardı, Taehyung'un annesi ve babası 3 aylık bir tatil için Miami'deki yazlık evlerine gitmişlerdi ve orada biraz kafa dinliyorlardı. Taehyung onlara veda etmek için yanlarına yalnız gitmek istememişti ve Jimin de ona eşlik edebileceğini söylediği için şimdi ikili oraya gidiyordu. Yolculuğa çıktıklarından beri Taehyung biraz durgundu ve normalde asla sessiz olmayı beceremeyen biriyken tüm bu saatlerde sadece sessizce Jimin'in omzuna yaslanmıştı. Bir veda istemediği açıktı ama vampire dönüştüğü zaman da onlarla görüşmemesi gerekiyordu çünkü bedenindeki değişimler ve yaşlanmayan yüzü dolayısıyla ailesinin dikkatini elbet çekecekti. Belki bu ilk başlarda sorun olmayabilirdi ama Taehyung insan yaşı olarak 40'a bastığında hala 20 yaşındaki bebek suratıyla karşılarına geçecek olsa sadece ailesi değil, herkes bir şeyler döndüğünü fark edecekti ve açıkçası Jimin bu riske girmeyi hiç istemiyordu.

"Sen ne düşünüyorsun?"

Taehyung iç çekerek gözlerini kısa bir anlığına yumdu ve "Bilmiyorum." diye mırıldandı. Gerçekten de bilmiyordu, düşünceleri o kadar karışıktı ki, tam olarak ne düşündüğünden emin değildi. "Bunun bir veda yolculuğu olmasını istemiyorum sanırım Jimin. Evet, sana her şeyi göze aldığımı söyledim ama annemle babamı bir daha hiç göremeyecek olmak göze aldığım şeylerin arasında değil. Belki onları görmemeye alışırım, elbet alışacağım ama... Onların benim ardımdan yas tutması ve bunu bilmek... En azından onlara öldüğümü söylemesek olmaz mı Jimin? Başka bir ülkede, başka bir hayat yaşayacağız sadece, bir daha görüşmeyeceğiz ama benim bir yerde hala yaşadığımı bildikleri için en azından rahat hissedeceklerdir. Bunun... Hiç mi oluru yok?"