Cafeden sonra eve gittik biraz yorulmuştuk, o yüzen uyuduk
Ben: Günaydın yakışıklı çocuk. Hep senmi beni övüceksin?
Berkay: haklısın.
Ben: Hangi konuda?
Berkay: Yakışıklı olduğum konuda.
Ben: baya egoistsin sen ya.
Berkay: herkes kadar.
Ben: herneyse acıktınmı?
Berkay: Evet biraz.
Ben: Tamam. Hazırlicam.
Berkay: Yardım etmemi istermisin?
Ben: Pekte hamaratsın.
Berkay: Annemden öğrendiğim kadar.
Berkay: çok özür dilerim
Ben: önemli değil alıştım.
Berkay: Betül bak sen yalnız değilsin ben varım baban var.
İçimden ona sarılma isteği geldi. Sarılınca birden cennete düştüm sanırım dedim.
Berkay: Güvendesin.
Ben: Güvende olduğunu sağladığın için teşekkür ederim.
Berkay: bana hep teşekkür etmek zorunda değilsin, benim bunları yapmam gerekiyor.
Ben: senin bunları yapman gerekmiyor. Ama sen yapıyorsun çünkü sen insanlara değer veriyorsun.
Berkay: Evet benim olanlara değer veriyorum.
Berkay: Seni Seviyorum.
Ben: Berkay şimdi sırası değil. Lütfen. bende seni seviyorum ama şimdi sırarı değil.
Berkay: ikimizde birbirimizi seviyorsak zamanı.
Cevap vermedim. Evet onu seviyordum çünkü bana sahip çıkıyordu. Akşam yatağıma gittim uyumak için birden yanıma geldi ve yanımda yatabilirmiyim diye sordu
Git desem ayıp olucak kal desem yine ayıp olucak ne diğeceğimi bilmiyordum
Ben: Berkay bilmiyorum bu uygun olurmu?
Berkah: sadece yanında yatıcam.
Ben: pekii. Gel.
Berkay: sen benimsin.
Oldu son duyduğum ses sonrası karanlık.