İşten eve gelince derin bir nefes aldım. "Barış'ım... Neredesin uyuyor musun?" "Buradayım birtanem." Uzaklardan gelen sesi giderek yaklaşırken yanıma gelmesiyle ona sıkıca sarıldım. "Mis gibi kokuyorsun mis..." Omzuma bir öpücük kondurduğunda derin bir iç çektim. "Barış..." "Söyle güzelim..." Ona daha sıkı sarılmıştım, o da beni daha sıkı sarmıştı. "Sadece bu diyaloğu özlemişim." "Ben de o gül kokunu." Tacımı gösterip gülümsedim. "Herkese gösterdim, kocam benim için yaptı dedim herkes çok kıskandı."
Bebek gibi çıkan sesim onu güldürürken ben de onun gülüşünde mest olmuştum. "Ama biraz yoruldum. Çok trafik vardı araba yorucuydu..." Barış derin bir nefes verirken ona baktım. "Seni benim almam gerekirdi tabii, hem de aylardır..." "Şşş... Kendini suçlama. Hadi biraz beni şımart." Gülümseyip beni sararken yutkundum. Kendimi onun kucağında bulunca güldüm. "Bunu özlemişim" Başımı boynuna gömdüm. Nereye giderse gitsin bana uyardı. Yeter ki masada notlarla karşılamasın artık beni...
Beni yatağa bırakıp üzerime eğilirken burnunu boynumda gezdirmesiyle gülümsedim. "Hmm ben de bunu özlemişim." Dudakları tenime öpücükler bırakırken gülümsedim. "Aşkım. Güzel kokulum..." "Barış'ım..." "Özür dilerim." Barış'ın tenini sararken gülümsedim. "Dileme bak yanımdasın Barış. Oğlumuza baksana nasıl da büyüdü." "Çook." Dudağıma uzun bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. Bir kaç kez daha öpücükler bırakmıştı dudaklarıma. Dudakları her dudağıma dokunduğunda kalp ritmim daha da artıyordu.
Dudaklarında parmaklarım gezinirken huysuzca mırıldanmıştı. "Elini çek öpmek istiyorum." "Yaa." Ellerimi çektiğimde dudaklarıma dokunmuştu bir kaç kez dudakları... "Bar..." "Söyle." Dudağıma uzun bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. "Be..." "Haklısın aşkım." "Ama be..." "Çok haklısın iki gözümün çiçeği." "Dinle..." "Dinliyorum." Onu kendimden uzaklaştırıp göğsünden iterken sırtı yatakla buluşmuştu. Üzerine çıkıp ellerini tuttum bir elimle. Diğer elim ise dudaklarını kapatmıştı.
"Beni dinle." Beni başıyla onaylarken gülümsedim. "Sana güvenmediğim için özür dilerim. Ama bir daha bana böyle bir ceza verme. Asla." Elimi dudağından çekip tişörtünün içine soktuğumda derin bir nefes aldım. "Özledim." "Ellerimi bırak hadi." Gülümsedim. İstese ellerini çekip alması bir saniyesini bile almazdı. "Bebeğimiz büyüdü. Bunu unutmadan hareket edersen sevinirim." "Tamam sevişmeyeceğiz, ellerimi bırak bedenine dokunmam gerek." Ellerini bıraktığımda gülümsemişti.
Kendimi onun altında bulunca minik bir çığlık kaçmıştı dudaklarımdan. "Bu canavar seni yiyecek." "Ama dur. Tacım." Tacımı kenara koyarken ona baktım. "O çok değerli. Kocam yaptı onu bana." "Kocan yesin seni." "Yesin hadi." Tişörtümü çıkarıp kenara atarken beni süzüp derin bir nefes almıştı. "Nisa sen çok fena bir şey oldun." "Seni özledim aptal, aptal. Kendini bana çok özlettin. İki ayı geçtik. İki ayı. Aptalsın sen! Tam bir aptal! Gerizekalı!"
Beni kucağına alıp boynumu emmeye başladığında derin nefesler aldım. "Aptal..." Güçsüz sesime karşılık o da her seferinde daha derin bir tutkuyla yaklaşıyordu. "Özledim..." Ben ağlarken Barış da beni sıkıca sarmıştı. "Ben de. Ama ağlama lütfen." "Barış bana biraz izin verir misin?" Beni başıyla onaylayıp giderken ben de kapıyı kapatıp derin bir nefes aldım.
...
Barış yiyecek bir şeyler hazırlarken bedenine doladığım ellerle derin bir nefes almıştı. "Nisa'm." Bana döndüğünde derin bir nefes aldım. "Beğendin mi?" Bedenimi süzerken memnun bir mırıltı dökülmüştü dudaklarından. Ona yaklaştım. "Yemek yemek istemiyorum şimdi." Yakasından tutup onu kendime çekerken gülümsedim. "Seni özledim. Şuan seni istiyorum ve istediğim her şeyi elde etmek gibi de bir huyum vardır." "Bilmez miyim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALACAKARANLIĞIM
FanfictionNisbar kurgusudur 🌼 Alacakaranlığım varla yok arası... Biz ne bütün olabilmiştik, ne de karşı koyabilmiştik birbirimize... Ben ise her geçen gün farketmeden onun olmuşum...