Kafamı hızla kaldırdım.
Hızla akan trafiğe boş gözlerle baktım.
-Erva kalk güzelim dedim yorgunca. İki senedir sürekli oluyordu bu. Heryerde bizleydi ama yoktu olmayacaktı bundan sonra da.
-A-abi yemin yemin ederim gördüm.
-Er-
-Abi diye haykırdı Teo. Eliyle gösterdiği yere bakmadım bile.
-Yeter artık diye yükseldiğimde herkesin aynı noktaya baktığını gördüm.
-Bu burda dedi Ozan. Hepsi koşmaya başladığında omuzlarım çöktü.Deliriyorduk hepimiz ve elimden hiçbişey gelmiyordu. Caddenin karşısından bağrışları gelince yönümü onlara çevirdim ve tam bi adım atmıştım ki gördüğüm yüzle nefes almayı usulca bıraktım.
Bu nasıl bi rüyaydı.
Nasıl bu kadar gerçek ve güzeldi?
Korkmuş gözleriyle kendine ağlayarak sarılan insanları itmeye çalışıyordu.
Gözlerinde korku vardı. Benim gül güzelim korkamazdı ki. Hayaldi işte.
Kulaklarımda silikleşen ses birden kesildi ve çığlık gibi düşen korna sesiyle kendime gelmiştim ki bana dönen gözlerle bir kez daha yıkıldım.
-Abi abi Belda. Belda burda. Burdasın
-Ayza burdasın yaşıyorsun
-Hayal değil yemin ederim burdasın.Gözleri hala bendeydi. Elektrik çarpmış gibi birbirimize bakıyorduk. Ne bi adım ileri gidebiliyorum ne bi adım geri. Hayaldi. Hepimiz nasıl aynı rüyayı görüyorduk bilmiyordum ama hayaldi. Benim gül güzelim ölmüştü. Ölmüştü. Bana bakan korkak gözler ona ait değildi. Gökyüzü gözleri olsa da onun değildi.
-Noluyo lan burda diye kükreyen sesle gözlerini benden çekmesiyle boşluğa düştüm.
-E-eren bilmiyorum ben demesiyle birkez daha yıkıldım. Yüzümde beliren gülümseme benden bağımsızdı. Bu ses gül güzelimindi. Nasıl özlemiştim hayat barındıran sesini.
-Gül güzeli diye fısıldadım umutla. Olabilir miydi? Bu sefer hayal olmayabilir miydi? Çünkü hayali konuşmazdı. Karşımdaki o olabilir miydi?Sarsılıp kendime geldim ve titreyen bacaklarımla ona doğru yürüdüm. Attığım her adımla umut doldum. Yaşama döndüm. Hayata yürüyordum sanki. Hayat oydu. Benim hayatım bu kadındı. Karşısında durduğumda bana dönmesiyle yemin ederim dudaklarıma kadar titredim.
-Gül güzelim diye fısıldadım birkez daha. Onun da titrediğini hissediyordum.Kokusu doldu burnuma. Oydu yaşıyordu benim gül güzelim.
Titreyen elimi kaldırıp yanağına dokunacaktım ki kıyamadım.
Titreyen ellerimi güçle kaldırıp içimde yanan hasretle sarıldım intihar eden sevgilime. Hayaldi gerçekti umursamadım. Oymuş gibi ölmemiş gibi benden gitmemiş gibi sarıldım. Bu hissi anlatmaya ne dilim varırdı ne de kelimeler yeterdi. Bu benim yaşamamımdı bu benim ölüşümdü.
Yüzüme yediğim yumrukla kollarımı çektim ve bikaç adım geriye gittim.
-Sen kimsin lan benim karıma dokunuyosun noluyo lan burda diye haykırmasıyka hızla Beldaya döndüm.Karım mı demişti. Karım.
Gözlerini birkez daha bana değdirip karşımdaki adama baktı.
-Eren yemin ederim tanımıyorum ben bunları birden geldiler anlayamadım nolursun gidelim burdan.
-Belda dediğimde adam hızla bana döndü.
-Sedef arabaya git diye bağırdı. Korkuyla son kez bize bakıp gitmesiyle yine ve yine boşluğa düştüm.
-Belda gitme diye fısıldadım.
-Bana bakın siktirin gidin uğraşamam sizle belanızı siktirmeyin uzak durun karımdan dedi ve hızla arabasına binip uzaklaştı. Olayları yeni idrak ediyormuş gibi gözlerim hızla açıldı.
-Belda diye fısıldadım birkez daha. Adıyla kendime geldim ve
-Belda diye haykırdım yeri göğü titreterek.~~~~~~~
-Kim lan onlar? Nerden tanıyorlar seni ? Nasıl sana dokunabilirler nasıl? diye haykıran Erenle nefesimi tuttum.
-Bilmiyorum dedim ya birden geldiler dediğimde kendi kendine bağırmaya devam etti ama benim aklım onlardaydı.Onlar kimdi?
Neden geldikleri andan itibaren içimi özlem sarmıştı. 1 yıldır bomboş olan zihnim neden hareketlenmişti böyle delice. Deli gibi bağıran,ağlayan o tanıdık ama bi o kadar uzak insanlar. O Ayza diye ortalığı ayağa kaldıran tanıdık güzel kız. Caddenin ortasında dağ gibi duran o adam.
O adam...
O adam kimdi neden kalbim delice çarpıyordu böyle. Gözlerimi kapattığımda karanlıkta doğuyordu gözleri. Koyu sarı gözleri bal gibiydi. Neden delicesine onu birkez daha görmek istiyordum.
-Sedef diye bağıran sesle kendime geldim.
-Efendim.
-Geldik diyorum duymuyor musun ne düşünüyorsun sen onları mı lan yoksa?
-Ne hayır nerden çıktı şimdi?
-Çıkamaz lan zaten çıkamaz. Kim onlar kim? Onları doğduklarına pişman etmesem benim adımda Eren değil demesiyle boş boş yüzüne bakıp arabadan indim yorgunca. Başımın dönmesiyle rastgele biyere tutundum.
-Sedef iyi misin güzelim?
-Başım başım ağrıyor.
-Bi şeyler bi hatırladın yoksa demesiyle gözlerimi açıp gözlerine baktım. Gözlerindeki endişe ve korkuyu anlamlandıramadım.
-Hayır bilmiyo musun bomboş zihnim.
-Biliyorum diye fısıldadı.
-Hadi içeri geç de uyu.-Gitme
-Gitmem gerek balım.
-Gitme gül güzeli
-HayıırrKan ter içinde doğrulup etrafıma baktım. Elimi gögüsüme bastırıp soluklandım. Önüme gelen saçları çekip yanımda yatan Erene göz ucuyla bakıp yataktan kalktım. Balkona çıkıp demirilere tutundum.
-Hatırla yalvarırım hatırla diye fısıldadım. Delirecektim. Bilmiyordum kimdim neydim nerdeydim. Zihnim bomboştu. Ne ileri gidebiliyordum ne geri. Ne yapacağımı şaşırmıştım. O kadar uzaktım ki kendime. O kadar zehirdi ki nefes almak.
-Gül güzeli diye fısıldadım şaşkınlıkla. Aylardır gördüğüm rüyada ilk defa bir ses belirtmişti. Bi uçurumdan atlamadan hemen önce. O adam, o adam da bana gül güzelim demişti. Bu, bu olabilir miydi?
-Saçmalama diye kızdım kendime.
-Manyak bikaç kişi işte etkilendin sadece o yüzünden dedim. Gecenin karanlığına çevirdim gözlerimi. Derin bir nefes aldım. Ay'ın güzelliğini izlerken içime dolan yalnızlık kalbimi kırdı. Yarımmışım gibi. Sanki tamamlanmamış gibi hissediyorumdum aylardır.Gözümün önüne gelen yüzle kalbim yine hızlandı. Yüzünün her ayrıntısını hatırlamaya çalıştım. Trafiğin ortasında dağ gibi durmuştu. Kimsede olmadığına yemin edebileceğim gözleri, heybetli duruşu bakışı yürüyüşü bile. Gözlerindeki heycan umut şaşkınlık özlem neydi? Kimeydi? Bi insan tanımadığı birine bu kadar güzel bu kadar hasretle bakabilir miydi?
-Kimsin sen bal gözlü adam?
GÜZEL Bİ BÖLÜMLE GELDİİM.
İYİ OKUMALAR 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşam Kırıntısı
Ficção AdolescenteGözlerinde yaşam belirtisi olmayan bir kadın düşünün. Tükenmiş sözleri, ölmüş umutları olan bir kadın. Ve bir adam düşünün. Öfkesiyle yedi alemi zangır zangır titreten. Gözleri hep öfkeli bakar o adamın. Hayatadır öfkesi. İkisininde tek panzehir...