-4-
( Anıl'ın Anlatımıyla )
Duyduğum sesin doğruluğundan emin olmak ister gibi geri çekildim ve etrafıma baktım. Doğru duymuştum. Doruk karşımızda duruyordu. Her geçen saniye Miray'ın gözlerinden almak istediğim kırık bakışları Doruk'u gördükçe daha da parçalanıyordu sanki.
Ona doğru bir adım attım.
"Hani geçen sefer olmamıştı ama"
Cümlemi yarım bırakıp bir adım daha attım. Tam karşısındaydım şimdi. Yüzüme alaycı bir gülümseme yerleştirdim.
"Bu sefer abiliğinle beraber sikeceğim seni Doruk."
Miray'ın ne halde olduğunu bilmiyordum. Ona dönmek istiyordum ama paramparça parçalarını görmeye hazır değildim. Toplamaya çalıştığı parçalarının daha da kırıldığını görmeye hazır değildim.
"Bekleyeceğim o zaman Anıl."
Saldıracaktım. Farkındaydım. Ama yapamazdım. Miray'ın karşısında olmazdı. Yüzümdeki alaycı gülümseme yerini ciddiyete bırakırken Doruk yerine Miray'ı görmüştüm karşımda. Ne zaman geçmişti karşıma bilmiyordum bile. Dolu dolu olan elanın en güzel tonu gözleriyle bakıyordu gözlerimin içine. Gözleriyle konuşuyordu sanki.
"Tamam güzelim."
Demek istediğini anlamıştım. Bu onun bir çeşit yapma deyişiydi. Miray Doruğu onca şeye rağmen hep çok sevmişti. Tabi en son kavgalarından sonra ipler kopmuştu. Miray Doruğa baktığında gördüğüm tek duygu korku ve hayal kırıklığıydı artık.
Gülümsedi. Gözlerini gözlerimden çekti. Anlamıştım. Yalnız kalacaktı. Hep yapıyordu. Aslında en ihtiyacı olduğu zaman hep uzaklaştırırdı kendini.
"Görüşürüz fıstık."
"Görüşürüz."
Gülümsedim. Arkasını döndü ve Doruğa bir iki saniye baktı. Sonra omzuna hafif çarparak yanından geçip gitti. En kötü anında bile gülümserdi. Ağlarken de gülerdi mesela.
Çok güçlüydü. Hem annesini hem babasını kaybetmişti küçük yaşta. Çocukluğunu yaşayamamıştı. Üvey abisiyle uğraşıyor çoğu şeyi kendi içinde yaşıyordu.
Bir kız tanıyorum. Çok güçlü. Dimdik. Kendinden asla ödün vermemiş bir kız. İçinde küçücük bir kız çocuğu yaşayan kız. Küçüğüm. İzin vermeyecektim. Miray'ın içindeki küçük kızı asla alamayacaklardı.
( Miray'ın Anlatımıyla )
Bazı anlar vardır. Çok güçlü olduğunuzu sanarsınız. Az önce çok güçlüydüm. Doruğun yanından geçip gidebilmiştim. Peki ya sonrası? Ne olacaktı şimdi? Toparlanmaya çalıştıkça farklı yerlerden kırılmak normal miydi?
Ben Miray. Anıl'ın küçüğü. Yasemin'in kelebeği. Başka kimsem yok zaten.
Telefonumun melodisini duyduğumda elimi cebime attım. Yasemin arıyordu. Burnumu çekip telefonu açtım.
"Alo."
"Alo? Nerdesin Miray?"
"Eve geliyorum şimdi."
"Sesin titriyor. Ne oldu?"
"Önemli bir şey değil ya. Sinir boşalması ufak bir şey."
"Öyle görünmüyor ama peki Miray."