Saat sabahın 04.30'uydu . Uçağıma yetişebilmek için zar zor yatağımdan kalktım. Tam tamına 11 sene sonra ait olduğum yere, İzmir'e geri dönecektim. 7 yaşındayken anne ve babamın vefatından sonra anneannem ve dedemin yanına Almanya'ya gelmiştim . Beni onlar büyüttü 18 yaşına gelene kadar herşeyimde onlar vardı . Haklarını asla ödeyemem fakat ne kadar yaşadığım yerden çok küçük yaşta uzaklaşsamda senelerdir memleket özlemi çekiyordum. Saat 05.15'te havaalanına vardık. Dedemle biletimi ve bavullarımı hallettikten 10 dakika sonra uçağın kalkma vaktinin yaklaştığının haberini anons ettiler. Anneannemle göz göze gelmekten çok gocunuyordum. Kızından kalan tek hatıra ve emanet onu bırakıp gidiyordu . Zaten anneannemin gidiyorum diye isyanları 1 hafta önceden başlamıştı. Dedemin elini öpüp onunla vedalaştıktan sonra anneanneme döndüm . Gözlerinin içine bakmamaya çalışarak onunda elini öpüp sarıldım. Çünkü gözlerine bakarsam ağlıyacağımı biliyordum. Bana sımsıkı sarıldı . Ağladığını belli etmemek için , için için ağlıyordu . Daha kötü olmaması için yanaklarından öpüp;
''-Merak etme gülbeşekerim seni her gün elli kez arıyacağım . Hatta o kadar çok arıycam ki benden bıkıcaksın.''
''-Ben senden hiç bıkarmıyım yasemin kokulum . Hiç bıkarmıyım.''
Annemin ismi yasemindi bunun için bana hep yasemin kokulum derdi.
''-Sizi çok seviyorum.'' deyip her ikisinede sarılıp uçağa binmek için ilerledim.
Uçağa bindim . Koltuğum cam kenarında bir yerdi .Uçağa ikinci binişimdi fakat ilkinde küçüktüm biraz tedirgin olmadım değil. Sorunsuz geçen bir uçak yolculuğndan sonra memleketin topraklarına ayaklarımı bastım . İnsanın ülkesi gibisi yoktu. Havaalanından dışarıya çıktığımdan hemen babaannem ve dedemle göz göze geldim. Koşa koşa yanlarına gittim. 11 senenin hastreti ile onlara sımsıkı sarıldım. Kendimi artık tamamlanmış hissediyordum . Ülkeme gelmiştim ait olduğum yere.
Havaalanından bir taksiye binip evimize doğru yol almaya başladık. Dile kolay 11 senedir evimi görmüyordum . Bebekliğim ve çocukluğumun bir kısmı orada geçmişti orayı çok özlemiştim. Babaannem elimi bir saniyeliğine bile bırakmadı arabada . Yavaş yavaş evimizin olduğu mahallemize yaklaşmıştık . Yolları biraz unutmuşum. Yaklaştığımızı çocukluğumun geçtiği o dağlık alanı görünce anladım. Birden gözümün önüne anılarım geldi .Arkadaşlarımla çimenlerin üstünde piknik yaptığımız, her yağmurdan sonra koşturarak o dağlık alana gidip çamurdan yemekler yaptığımız, gözümün önünde hayal meyal canlanan bir çift gece mavisi göz, anne ve babamı trafik kazasında kaybettiğim ve Almanya'ya gidişim geldi gözümün önüne. Ben anılara dalıp gittiğim sırada eve gelmişiz bile . Heyecandan iki dakika boyunca taksiden inemedim. Taksinin camından birazcık evimize baktım bahçemiz eskisi gibi yemyeşildi . Ama içinde annem eksikti. Evimizin rengi artık fuşya pembe değildi ,krem rengi olmuştu. Babaannemin seslenmesiyle kendime gelip taksiden indim. Kafamı yukarıya kaldırıp gökyüzünü seyretmeye başladım . İzmir'in o mis gibi kokusunu hasretle içime çektim . Nasılda özlemiştim buraları .Bahçe kapısından içeri girince kalbimde bir burukluk hissettim . Sanki ben yaz okulundan tatile gelmişim de annem ve babam içerden fırlayıp hoş geldin canım kızım deyip bana sımsıkı sarılacaklardı. Babaannemler alt katta biz üst katta oturuyorduk. Babaannem ve dedemden müsade isteyip ilk kendi evimize çıkmak istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE MAVİSİ
Teen FictionBir yol vardı upuzun . Sen vardın ben vardım ama biz yoktuk . Bir yol vardı ; kaldırımda seni bekleyen ben ama bir türlü gelmeyen sen... Gülüşüne sağlık ''çok ağlattı...''