Sevdalar hep iki kisilikmiydi hep dusunmustum,sadece bir erkek yada bir kadinin yasayacagi belki siradan olmayan fakat o kadarda sig, dar bir kalipta yasanmayacagini ve aslinda askin cok daha cilgin bir yasam tarzi,yada hep konusulan bir kadin erkek iliskisinin otesinde birsey olmasi gerektigi inanci tasiyordum...
Basit iliskiler,bazen daha aci hale gelen cinsellik uzerine kurulan yalan asklar...
Oysa ben aska baska bakiyordum adeta tarifsiz, aciklanamayan bir uzak dusunceyle..
Ask hak ettigi yerde olmaliydi, ask bazen toplumu islemeliydi, evet bazen halkina da asik olabilmek, bir degil, milyonlara asik olmak gerekmez miydi?
Toplum bu derece preslenirken, bu zorluklar karsisinda boyun bukturulup, asagilanirken birilerinin kurdugu dunyada yasamak zorunda kalirken,hep birilerinin ardindan kosarak, birilerine eman diyerek bu denli zorluklarla bogusan ve en acisi emeginin calinip, kaninini icerek buyuyen bir vampir karsisinda,en kotusu takati kalmayip artik mucadele azmini yitirirken,birilerinin buna dur demesi gerekmez miydi?
Evet, butun bu dusunceler kafamda adeta devrim yaparcasina bir gerilla savascisi gibi kan doker olmuslardi...
Basimi kaldirdim ve artik dusunecek zaman degil diye kendi kendime telkinlerde bulundum...
Ya bu kisir ve sig dongu icerisinde kole olacak, yada buna dur diyecek ve agirlasan bu kapitalizmin usagi emperyalizme dur diyecektim...
Evet, tarih boyunca hep ezilen emekci,isci proleter sinif zaman zaman bunun mucadelesini vermis burjuvazi, feodaliteye karsi bas koymus tekellesen ekonomi karsisinda cok dirayet gostermis fakat yeteri duzeyde örgutlenememis ve bunu avantaj bilen kapital sermayeler tarih boyunca emkcinin meta gucunu pazarlayarak devasa,erisilemez boyuta erismis ve buyumustur...
Neydi bu tekellesen ekonomi?
Insanlik tarihin ilk donemlerinde uretmis ve urettigini kar amaci gutmeden sadece ihtiyaci olcusunde tuketmistir..
Fakat zamanla gelisen teknoloji ve bilim kontrol altina alinamamis , kurumsallasma, sirketlesme ve bunlarin dogurdugu kar amaci gutme anlayisi gelismis ve bizim emperyalizm dedigimiz, guclunun hep soz sahibi oldugu marjinal acimasiz bir sistem haline gelmistir. Modern anlamda bugun artarak da buyumeye devam ediyor edecektir...
Biz emekciler ne istiyoruz?
Bu acimasiz ve giderek buyuyen vampir karsisinda birilerinin 12-16 saat agir calisma sartlarinda yasamini devam etmek zorunda kaldigi bu hicte makul olmayan zenginler sinifina karsi degil,bu zenginleri yaratan ve imzalamis oldugumuz toplumsal sozlesme geregi bize sahip cikmayan, burokrasiyedir...
Bugun toplumun inanilmaz sekilde pasifize edilerek adeta bir dezenformasyon esliginde bu toplumun 4/3 unu olusturan emekci ve isci sinifinin yok olmaya ve birilerini zenginlestiren bu agir sisteme karsi artik dur demesi gerektigi inanci tasiyoruz...
.....
Ve hep aklimi kurcalayan bu konuda beni etkileyen sosyalizmin onde gelen, ozellikle Kuba devriminde Fidel Castro ve kardesi Raul Castro ile yol arkadasligi yapan Ernesto Che Guevara nin kapitalizmin karsisinda ulkesi bile olmayan ( Kendisi Arjantinlidir) bir latin amerika ulkesinde halk hareketlerine katilmasi ve bu mucadelesi ile bir toplumun kolelige giden yolda bas koymasi gercekten benim icin hep bir ilham kaynagi bir yol haritasi olmustur...
Buna benzer bircok halk hareti ve kurtulus mucadelesi veren ulus tarihin altin sayfalarina adeta ambargo koymus ve hep takdirle karsilanmis biz kapitalizmin insana degerin emege degerin neredeyse yok oldugu sozde 1.sinifi fakat insanliginda, insan haklarinda belki bugun dunyada soz sahibii olamayan bir cok ulusun cok daha gerisinde kalmaktadir....
