15.Bölüm Geçmişin Kalıntıları

584 288 973
                                    

***
...o gözler beni esir almıştı ve ben o gözler olmadan bir saniye geçiremiyordum...

RÜYA'DAN

"Mert sakin olur musun ne oluyor ne yazıyor o mektupta da seni bu hale getirdi?"

Mert açıp okumuştu ve birden ruh hali tamamen değişmişti resmen Mert Varlı önümde yıkılmıştı ben Mert Varlının yıkılışını mı izleyecektim?

Mert birden kaldırıma oturdu ama oturmak gibi değildi daha çok yığılmak gibiydi.

Onu ne bu hale getirmişti öğrenmek için hemen yanına gidip elindeki mektubu aldım parmakları arasından sanki burda değildi başka bir yerdeydi.

Mektubu açıp okumaya başladım.

Mert oğlum,

Biliyorum bu söylediklerime çok şaşıracaksın ama bunu yapmak zorundayım ellerinde kalmaman için bunu sana söylemek zorundayım.

Ben senin gerçek annenim Mert.Tam 16 yıl önce seni Hülya ve Levent Varlıya verdim .Hülya benim kuzenim bana sırtını dönmeyen tek kişi .O çıkmaz yolda bunu yapmaktan başka şansım yoktu ,hayatını kurtarmak için .Affet beni oğlum bunu yapmak zorundaydım.Canın için yaptım bunu çocukları olmuyordu seni canları pahasına koruyacaklarını söylediler.

Gerçek baban sen doğmadan bir süre önce öldü ve biz babanla kaçarak evlendik deden olacak o adam karşı şirketin yani düşmanlarının kızıyım diye beni kabul etmedi tabi ailemde kabul etmedi.

Şimdi nasıl bir tehlikedeyim diye merak ediyorsun. Deden yani babanın babası sen ilk doğduğunda sana kimlik çıkarmadığım için bilmiyordu ama sonra seni öğrendi ve ben seni onun eline vermemek için şu anki ailene verdim.

Bu zamana kadar canlarından daha çok korudular seni. Babana  yani Levente kızma söylememesini ben istedim ama işler değişti deden her yerde seni arıyor ve seni kimseye vermiyecek oğlum bundan eminim.

Git oğlum git kurtar kendini ve beni affet ben seni koruyamıyorum bari ailen bildiklerin seni korusun.

Ben yandım sen yanma, seni çok seviyorum o kokun hala burnumda.Özür dilerim annem özür dilerim.

                                                                                                   ANNEN

Gözümden akan bir damla yaş kağıdın mürekkebini dağıttı ne yani  bunlar gerçek miydi?

Kafamı kaldırıp Merte baktım bu çocuğun omuzları daha neyi kaldıracaktı daha neler olacaktı ve biz bunları kaldırabilecek miydik?

Mert tamamen gitmişti burda değildi o güçlü çocuk gitmişti yerine yıkık biri gelmişti.

Ne yapacaktım ben ya Allah aşkına ne yapacaktım ne yapmam gerekiyordu?Merti nasıl koruyacaktım kendimi koruyamıyorken bunu ona borçluydum o benim için her şeyi yapardı bende yapmalıydım ve yapmak istiyordum.

Mertin etrafında dönüp duruyordum.

Mertin önünde durdum ve saçlarımı geriye savurup önüne geçip diz çöktüm yere doğru.

Mert gözlerime bakmıyordu yere bakıyordu.Birinin bana bakmasını bu kadar isteyeceğimi düşünmezdim.Ben şu an anlıyordum o gözler beni esir almıştı ve ben o gözler olmadan bir saniye geçiremiyordum.

Karanlıkta Açan Papatya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin