7

1.7K 113 516
                                    

bu bölüm sana gelsin yavrum kutsalkic

Merdivenlerden yukarı çıkarken arkamdan gelen Kuroo tişörtümü çekiştirip duruyordu.

"Yeter amk 2 metre oldu tişört."

"Ama manzara çok güzel görünüyo kediciğim, başka kimse görsün istemiyorum."

"Siktir git pis sapık."

Hızla belimden tutup kendisine çekince heyecanlanmıştım. Kulağıma eğilip fısıldayarak konuşuyordu.

"Sabah neler olduğunu gördük kediciğim, sen de en az benim kadar etkileniyorsun kabul et."

"Oda bulun biçıslar!"

Bokuto'nun seslenmesiyle anın büyüsünden çıkarken Kuroo homurdanıyordu.

"Bi izin vermediniz kediciğimle oynamama ya."

"Oyuncak mıyım lan ben it."

Biz atışırken takımın geri kalanı koltuğa yayılmış hararetle bir şeyler tartışıyorlardı. Yanlarına yaklaşırken Shoyo gözleri dolu bir şekilde bana doğru geliyordu.

"Sana noldu lan turuncu kafa."

"Ya Kenma bari sen söyle. Ben seme miyim uke mi?"

Arkadakiler gülme krizine girerken ciddi kalmakta zorlanıyordum.

"Bu ne sikimsonik bir soru aq. Ben nerden bilim senin fantezilerini."

"Bu piçler bana seme olduğumu söylüyolar. Kageyama da sen ne istersen o diyo. Yardım et bana."

Kageyama'nın son derece katı suratıyla ciddiyetimi daha fazla koruyamamıştım. Diğerlerine katılarak kahkahalar atarken Kuroo bir anda elini ağzıma kapatmıştı.

"Nopoyon omk soloğo."

"Kenma, bebeğim neden bu kadar güzel gülüyorsun sen. Bak şu dallama tip tip sana bakıyo. Sikicem belasını şimdi."

Ben hafiften kızarırken Akaashi,

"Sanırım uke kim belli oldu." dedi yanaklarıma bakarak.

Biraz daha atıştıktan sonra beraber yemek yemeye başladık. Herkes ayrı bir telden çalıyordu. Hinata ağlayıp Kageyama'yı ikna etmeye çalışırken Bokuto Akaashi'ye patates yedirmeye çalışıyordu. Kuroo kollarını belime dolamış sanki biri beni kaçırıp götürecekmiş gibi sıkı sıkı tutuyordu.

Kolamı içip dönen sohbete katılırken tuvalete giden Kageyama'dan mesaj gelmişti.

kageyama : kenma az gelsene wcye

kenma : niye lan

kageyama : ya bi gel aw ama kuroo'ya çaktırma

kenma : tm


Yavaşça gerinip yerimden kalkmaya çalışırken Kuroo kollarını sıkıp,

"Kediciğim, nereye gidiyorsun?" dedi.

"İzin verirsen işiycem."

"Ben de gelim."

"Çocuk muyum ben Kuroo, otur oturduğun yerde."

"Ama bebeğim-"

"Otur dedim."

İsteksizce de olsa gevşeyen kolları arasından çıktım. Lavaboya ilerleyip kapıyı açtığımda Kageyama bir ninja edasıyla beni içeri alıp etrafı kontrol etti. Kapıyı kapatıp beni uzağa çekerken derin bir nefes aldı.

çocukluk arkadaşım // kurokenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin