Bölüm 9: Rezalet Çıkarasım Var
Odaya girdiğimde kızlar hafta sonu rutinleriyle uğraşıyorlardı. Ablasından yeni dönen Sahra yarına yetişmesi gereken staj raporunu tamamlamak üzere kitaplara gömülmüştü. Aysu ortadaki kare masaya bakım malzemelerini dizmiş bir pazar günü klasiği olarak kişisel bakımı yapıyordu. Yüzünde asla parasının karşılığını vermeyen kâğıt maskelerden vardı. Sandalyeye iyice yaslanıp başını geriye atmış ve gözlerine iki tane salatalık yerleştirmişti. O yüzden benim geldiğimi görmedi ama kapıyı açtığım anda sesime dikkat kesildi. Sahra oralı bile olmadan her zaman yaptığı gibi son dakikaya erteleme huyuna lanet ederek raporuyla cebelleşiyordu. Mehveş tabi ki yurtta yoktu. Onu üç yıllık yurt hayatım boyunca sadece sınav haftalarında pazarları yurtta görmüştüm. Beni yanıltmadığı için canım arkadaşıma içimden sevgilerimi gönderdim.
"Derin mi geldi?" diye sordu Aysu maskenin el verdiği kadar düzgün bir şekilde. O anda Sahra da transtan çıkıp bakışlarını bana odakladı.
"Evet," dedi Sahra ve pespaye halimi fark edip şaşkınlık nidası koyuverdi. "Derin iyi misin? Ne oldu sana böyle? Birisi mi saldırdı yoksa?" dediğinde Aysu yüzündeki maskeyi ve salatalıkları fırlatıp bana baktı.
"Allah'ım!" dedi Aysu korkuyla. "Elbisen parçalanmış!"
İkisi de ayaklanıp endişeyle bana doğru gelirlerken ortadaki büyük yanlış anlaşılmayı düzeltmeye çalıştım.
"Sakin olun. Ben kestim elbiseyi. Kimse bana zarar vermedi," dedim anlayabilmeleri için tane tane. Zira halim ne kadar berbatsa ikisi de en kötüsünü düşünmüştü.
"Neden yırttın?" diye sordu Sahra merakla.
"Davetten sonra bir partiye gittim. Elbisem çok resmi durduğu için eteği kestim."
Aysu "Elbisen çok güzeldi. Nasıl kıydın," diye serzenişte bulunurken Sahra "Ozan'la mı gittin?" diye beni sorgulamaya devam etti. Soru sorarken sesindeki imayı fark etmiştim.
"O an öyle gerekti. Ayrıca," dedim işaret parmağımı Sahra'ya doğrultup "Bana imalı imalı bakmayı kes. Ozan ile gitmedim ama trajikomik bir şekilde onunla döndüm," dedim.
"Sen de anlat o zaman ne olduğunu," dedi Aysu merakla. Yalnız o kadar merak kediyi öldürür yavrum.
"Duş alıp kendime geleyim anlatacağım," dedim pes ederek. Dolabımın kilidini açıp temiz kıyafet, bornoz ve duş malzemelerini alıp banyoya geçtim.
İşimi halledip odaya döndüğümde oda panayır gibiydi. Dedikodu olduğunu duyan gelmişti sağ olsun. Biricik hemşiremiz Ezgi, ay bebeğimiz Ayben ve evlere şenlik Dilara da seyirci kitlesine dahil olmuştu. Yıldız ve Mehveş dışında eksiğimiz kalmamıştı.
"Danışmadan anons yaptırıp tüm yurdu çağırsaydınız," dedim memnuniyetsizce. Anlatacağım konu benim açımdan tatsız olmasaydı o kadar olayın üstüne kızlarla bir araya gelmek beni mutlu ederdi ama şu an stresten gerim gerim gerilmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZ YURDU
Novela JuvenilBen Derin. Küçük bir kasabadan kocaman şehre geldim üç yıl evvel. Bu yabancı şehirde silinip gideceğimi düşünürken yedi tane mükemmel insanla kesişti yolum. Onlar ailem oldu. Annem oldu, ablam oldu, her şeyim oldu. Ailemizden uzakta kurduğumuz dost...