"Anne geliyor musun?" diye bağırıyordum. Sesim bütün evde duyuluyordu. Çok mutluydum. Sevinçten havalara uçabilirdim. Bu anı çok beklemiştim.
"Ay geldim kızım ne bu telaşın"
"Ya Anne asıl senin bu rahatlığına ben anlam veremiyorum. Acelemiz var geç kaldık"
"Geldim tamam hadi çıkalım"
Evin anahtarını çantama koyup ve kapıyı kapattıktan sonra hızlı bir şekilde merdivenlerden iniyoruz. Heyecanım gittikçe artıyor.
Hızlı hızlı annemle otobüs durağına yürürken telefonum çalıyordu ama bakacak vaktim yoktu. Nerden bile bilirim ki bunu yapmadığıma pişman olacağımı? Keşke açsaydım telefonu...
"Otobüs geliyor hadi çabuk koş koş" diye annemin sesi kulağıma yansıyordu. Arkasını dönüp bana elini uzatıyordu. Hala küçük çocukmuş gibi önce benim otobüse binmemi istiyordu. Canım annem.
"Geldim geldim" diyorum hızlı nefes alıp vererek. Koşturmak yordu beni.
Otobüse bindikten sonra annem ile bir yer bulup oturuyoruz. Annem de yorulmuş bir halde hızlı bir şekilde nefes alıp veriyor. Onun elini tutuyorum ve sonra onun yüzünde ki mutluluk ifadesini görüyorum. Başımı onun omzuna dayayıp gözlerimi kapıyorum.
Gözümü açtığımda kendimi son durakta buluyorum. Annem ile birlikte çıkıp karşı yola koşturuyoruz. Saat sabah 9. İstanbulun trafiğini anlatmama gerek olmadığını düşünüyorum. Bu trafiğin kalabalığında hem kendimi hemde annemi kazasız karşı tarafa geçirmeye çalışıyordum.
"Araba geliyor çabuk Hazal kızım" diye bağırıyordu annem. Her taraf çok kalabalıktı, insan kendi sesini trafikten duyamıyordu. Ama kazasız belasız sonunda kendimizi karşı tarafta bulmuştuk.
"Hazır mısın?" Diye soruyordum anneme hastanenin kapısında. Henüz girmemiştik, kapının eşliğinde bekleme halindeydik. Kafamı sallayarak hayır ifadesini vermiştim anneme. Elim annemin elindeydi. Sımsıkı tutuyordum. Ardından hastaneye ilk adımızı atmıştık.
4 saat sonra...
"Doktor bey nasıl geçti? Lütfen iyi geçti deyin bana nolursunuz?"
Doktor bey gülümsüyordu. Gülümsüyordu ya. Bu iyi geçti demek. Allahım sana şükürler olsun.
"Ameliyat sandığımızdan da iyi geçti. Geçmiş olsun. Beyindeki tümörü alabildik, hiç bir sorun çıkmadı. Birazdan odaya alacağız annenizi Hazal hanım. Tekrar geçmiş olsun"
"Doktor bey Allah razı olsun. Çok sağolun gerçekten."
Doktor bey gülümsedi ve gitti. Sevinç'ten ne yapacağımı şaşırmış bir haldeydim. Çok mutluydum. Allahım bana annemi bağışlamıştı. Hastalığı yıllar sonra yenmişti. İmkansız görüneni başarmıştı. Annem benim...
Tam oturmak isterken ameliyathaneden annemi çıkarıyorlardı. Koşarak yanına gitmiştim.
"Annem" diyerek eline bir kaç tane öpücük bırakmıştım.
"Nasıl korktum beni bırakacaksın diye"
Gözlerimden teker teker yaşlar akıyordu. Ama her biri mutluluktandı. Ameliyattan sağ çıkmacağından çok korkuyordum. Çok riskli bir ameliyattı, ama başardı. İyileşicek benim annem.
Annemi odaya aldıklarından sonra yanına oturup saatlerce elini tutup onu izledim. Benim hayatımdaki tek varlığım, tek önemsediğim insan o. Benim yaşama sebebim hep oydu ve hep o kalacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ BIRAKMA
RomanceSessizlik çökmüştü hastanenin koridorunda. Tarifi olmayan bir acı saplanmıştı kalbime. O haberi aldığım an, sanki biri gelmiş ve kalbimi söküp almıştı. "Başınız sağ olsun." Kafamda defalarca bu üç kelime tekrarlanıyordu. Durduramıyordum kafamdaki o...