13.Bölüm

1.3K 78 5
                                    

MEDYA :Arel

Sabah uyanır uyanmaz duşa girdim, dünün yorgunluğunu atabilmek için çıktıktan sonra sessizce giyinme odasına gidip bir eşofman altı ve büstiyer giydim. Şimdilik, bugün Hazal Hanım'a böyle gitsem Allah bilir ne derdi.

Yatak odasından çıkıp Toprak'ın odasına gittim. Ev üç katlıydı ve bizim odamızın yanı sıra 2 oda daha bulunmaktaydı, ikisi de çalışma odasıydı. Birisi benim, diğeri de Arel'in. Alt kata inip Toprak'ın odasına indiğimde uyanıktı, tablet ile oynuyordu. "Birileri erkencimiymiş? Günaydın minikim," diyip yanağına sulu sulu öpücükler bıraktım. "Hadi bakalım, babaannene gideceğiz, koş, giyin."

"Amcam da olacak mı? Top oynayacaktık, sözü vay," yanaklarını sıktım. "Söz mü vay?" Onu taklit ettim ve sinirle dolabına doğru yürüdü. "Ben büyüdüm, sadece konuşurken kelimeler komik çıkıyor." Yanına geçip gardırobunu açıp gömlek, kazak ve pantolon çıkardım. "Bu koca adam üstünü giyinsin, o zaman ben de babanı uyandırırım, sen de dişlerini fırçala." "Fırçaladım, uyanınca elimi yüzümü de yıkadım, tuvaletimi de ettim," diyip ağzını açıp dişlerini gösterdi bana. "Tamam, hadi, ayakkabını da sen seç."

Odamıza çıktığımda çoktan uyanmış ve giyinmiş bir Arel beklemiyordum, ama öyle buldum. "Günaydın." "Günaydın," diyip giyinme odasına geçip Hazal Hanım'ın gözüne batmayacağımı umduğum bir elbise giydim. Elbisenin renginde topuklu botlarımı giyip ayna karşısına geçip saçlarıma hafif hacim verdikten sonra, toprak tonlarında makyajımı yaptım.

 Elbisenin renginde topuklu botlarımı giyip ayna karşısına geçip saçlarıma hafif hacim verdikten sonra, toprak tonlarında makyajımı yaptım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Siyah montumu alıp yatak odasına geçtiğimde, baba-oğul beni bekliyorlardı. Arel biraz beni süzdükten sonra elime takılmıştı. Sonra aynanın karşısına bakınca, bende yüzüğümü gördüm. Onu alıp elimi tuttu ve gözümün içine bakmaya başladı. Bende ona bakmaya başladım. "Çocuk var diye gösterme olarak anlatmıyorum, ama bu yüzük bir daha buradan çıkarsa cezan ağır olur. Ben bu parmağa bu yüzüğü girdiğinden beri asla çıkarmadım, sende artık çıkarma," bizi konuşmayı bozan Toprak'tı. "Hadi gidelim, hadi amcamla oyun oynayacaktık, hadi ben arabada iyiyim, hemen gelin, yoksa ben giderim," deyip küçücük boyuyla kapıyı kuvvetlice çarpınca, Arel gülmeye başladı. "Hadi o amcasına gitsin, biz sana cezanı şimdiden veriyim." deyip dudağıma yapıştığında ittim. "Bu çocuğu sen böyle atarlı yapıyorsun, hadi gidelim yanına, hadi."

........

Arel'in ailesinin evine gelmiştik. Bize kapıyı açan orta yaşlı bir kadın olmuştu. Montlarımızı çıkartıp ona verdik. İçeri geçer geçmez Toprak amcasına koşup sarıldı. "Vay, sen görmeyeli fazla kilo almışsın, küçük adam," Toprak bilmişçe konuşmaya başladı. "Kilo değil, ben uzadım biliyormusun amca, ben baskete gidicem." Hazal Hanım mutfaktan çıkıp hepmizze sarıldı. Salih Amca da gelip onunla sarıldıktan sonra kahvaltıya geçmiştik. Arel ile benim ortama oturtmuştuk. İlk önce sütünden bir yudum aldırttım. Ben beyin zeytin gibi şeyler koyarken, Arel de salam, sosis gibi sağlıksız şeyleri fazlaca koymuştu. Sonra herkes kahvaltıya başlamıştı. Ben de bu ara fazla kilo almıştım, onun için az az koydum. Kahvemi yudumladım. "Ay, bunlar küçükken ne peynir ne de zeytin yerlerdi, koşturarak yemek yedirtirdim," dedi Hazal Hanım. Hafif gülümsedim. "Toprak yemek seçmez, ama brokoliye pek ısınamadı, konu uzaması olunca her şeyi yer." Toprak babaannesinle konuşmaya başladı. "Ben büyüdüm, sadece konuşurken kelimeler komik çıkıyorlar," yanaklarından öptüm ve devam ettim, "Ama bu koca adam üstünü giyinsin, o zaman ben de babanı uyandırırım, sen de dişlerini fırçala." "Fırçaladım, uyanınca elimi yüzümü de yıkadım, tuvaletimi de ettim," dedi ve ağzını açıp dişlerini gösterdi. "Tamam, hadi ayakkabını da sen seç."

Odamıza çıktığımda çoktan uyanmış ve giyinmiş bir Arel beklemiyordum. Ama öyle bulmuştum. "Günaydın." "Günaydın," dedik ve giyinme odasına geçip Hazal Hanımın gözüne batmamış bir elbise giydim. Elbisenin rengindeki topuklu botlarımı giyip aynanın karşısına geçip saçlarıma hafif hacim verdim. Sonra toprak tonlarında makyajımı yaptım.

Siyah montumu alıp yatak odasına geçtiğimde baba-oğul beni bekliyorlardı. Arel biraz beni süzdükten sonra elime takılmıştı. Sonra aynanın karşısına bakınca, bende yüzüğümü gördüm. Onu alıp elimi tuttu ve gözümün içine bakmaya başladı. Bende ona bakmaya başladım. "Çocuk var diye gösterme olarak anlatmıyorum, ama bu yüzük bir daha buradan çıkarsa cezan ağır olur. Ben bu parmağa bu yüzüğü girdiğimden beri asla çıkarmadım, sende artık çıkarma," bizi konuşmayı bozan Toprak'tı. "Hadi gidelim, hadi amcamla oyun oynayacaktık, hadi ben arabada iyiyim, hemen gelin, yoksa ben giderim," deyip küçücük boyuyla kapıyı kuvvetlice çarpınca, Arel gülmeye başladı. "Hadi o amcasına gitsin, biz sana cezanı şimdiden veriyim," deyip dudağıma yapıştığında ittim. "Bu çocuğu sen böyle atarlı yapıyorsun, hadi gidelim yanına, hadi."

Akşam yemeğinde de orada kalmıştık. Donunda evimize gelmiştik, Toprak yorgunluktan erken uyumuştu. Biz de Arel'le kafa dinliyorduk. "Arel, bak duyuyor musun?" "Neyi duyuyormuşum hayatım?" "Huzurun sessizliğini. Allah'ım, çok güzel. En sevdiğim vakit, Toprak'ın uyuması ve kahve içmek," dediğimde seslice güldük. "Oğlumuz bunu duymasın." "Canımı okuyor benim, biliyor. Evimizde olmadığını, her şeyi babaannesine anlattı ya." "Neyi anlattı?" "Geçenlerde yine biz biraz ileri gitmiştik. Onun sabahı tepemize dikilmişti. Hatırlıyor musun? Onu anlattı: 'Babaanneciğim, annem ve babam çıplak yatıyorlardı, birbirlerine sarılmışlar, bensiz.' Allahım, renkten renge girdim. Anne ve babanın yanına giderken uyarmamız lazım, anlatmaması için." dediğimde gülüyordu. Koltukta beni göğsüne çekti. "Bence yine biz ileriye gitmeliyiz. Bence olur mu?" Saçlarımı okşamaya başladı. "Belki tatilimiz şimdi başlar." "Hayır, daha erken. Gel, film izleyelim, eski günlerdeki gibi olmaz mı aşkım?" Deyip ona baktığımda, dudağıma küçük bir öpücük bıraktı. "Olur yavrum, olur. Sen ne istersen olur, yeter ki mutlu ol."

Filmimizi izlerken gözlerimi kapattım ve güzel bir uykuya daldım.

🎆🎆🎆🎆🎆🎆🎆🎆🎆🎆🎆🎆🎆🎆🎆🎆

Sizden ricam vote🌟ve yorum 💬yapmayı unutmayın...

Selam

Nasılsınız?

Bölüm nasıldı?

Lâl ?

Arel ?

Toprak Alaz?

BENİM LÂL HAYATIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin