SEKRETER +18

35. BÖLÜM /1

Oy verip yorum yapmayı unutmayın :)

Uyarımı yapayım önce BÖLÜMDE +18 VAR! RAHATSIZ OLACAKLARIN DİKKATİNE OVARLOT MAKİNESİ AYAĞINIZA GELDİ HALI KİLİM PASPAS KENARINA KDKKDDKKD

Mükemmel espri seviyemi sorgulamadan size acı bir duyuru yapmalıyım.

İyi okumalar

"Becersene beni."

Dudaklarımdan çıkanların tartısı yoktu. Ancak bundan ne ben şikayetçiydim ne de hormonlarım.

Kulağa fazlası ile erotik gelen iki kelimelik cümlemin ortaya bıraktığı ılık nefes karşımdaki kalın dudakları okşamıştı.

Fazlası ile göz zevkime hitap eden hafif pembeye kaçan dudaklar çıldırmam için yeterliydi. Bu doğrultuda elimi koltuğun hemen yanındaki kısma dayayıp oradan aldığım destekle kendimi ileri ittim. Yırtmacın kasıklarıma kadar sıyrıldığı sağ bacağımı ondan tarafa attığımda elbise temsili bir görüntü haline gelmişti. Beyaz iç çamaşırımın görünmemesi imkansızdı.

Kucağına yerleşmeden hemen önce sol bacağımı da atmış ve koltuğun iki yanında bacaklarıma yerleşecek bir yer bulmuştum. Araba fazlası ile genişti. Bu iyiydi. İçimdeki panterin sırıtması kulaklarıma kadar ulaşmıştı.

Ne de olsa her şeyin büyüğünü severdim.

Kucağına çıkıp hafif bel bölgesine oturduğum adam şaşkınlıkla bana bakmayı sürdürüyordu.

Benden bunu beklemediğini o an fark ettim.

Ah! Ne sanıyordu bu aptal adam? Espri yapsın, gülsün, güldürsün, eğlensin, bunların yeteceğimi falan mı?

Kusura bakmayın bayım, yanlış seçim.

Elbise sağ bacağımın sınırında durmuşken kollarımı karşımda duran adamın boynuna doladım.

Seksi denebilecek bakışlarım dudaklarını tararken şaşkınlığını atmasını beklemedim. Dudaklarımı alt dudağına sürttüm ve hafifçe geri çekildim.

"Bir cevap alamadım?" tek kaşımı kaldırarak yüzüne bakmayı sürdürürken bir yandan da boynunda tırnaklarımı dolaştırıyordum. Bu onun yavaşça kasılmasına neden oluyordu. Bense aklını başından almak istiyordum. Yavaş değildi tercihim, hızlıydı. Her zaman

İçimdeki söndürülemez ateşin alevlerinin bedenimi yok edecekmiş gibi kafama oturttuğu ağır his harekete geçmemi sağladı.

Çok mesafe olmayan yüzüne yaklaşıp alt dudağını dişlerimin arasına alıp hafif geri çekerek bıraktım ve az öncekine nazaran fısıltı gibi sesimle "Becerecek misin, beni?" dedim.

Cümlem dudaklarımdan çıkıp onun kulaklarına dolduğunda ne zaman şaşkınlığı attığını anlamadığım yüz ifadesi ile gülümsedi.

"Sarhoşluk sana yaramıyor." diyerek beni itmeye çalıştığında boynundaki tırnaklarımı boynuna batırıp onu engelledim.

Benim gibi bir kadını reddedip ömür boyunca pişmanlık duymasına izin verecek değildim.

Yürüyen ego

"Yanlış dedin. Sarhoşluk en çok bana yarar," dediğimde omzundaki tırnaklarımı haraket ettirdim. Bu onun kasılmasına neden oluyordu. İstediğim kıvama geliyordu. "bilirsen sana da çok yarar." diyerek cümlemi tamamladığımda tek kaşını kaldırmış ve ellerini belime atmıştı. Bunun pek de iradesi doğrultusunda olduğunu düşünmüyordum.