58.Bölüm

1.2K 103 498
                                    

Gözlerimi açıp etrafa bakınırken Barış'ı görmemle gülümsedim. "Barış." Elindekileri bırakıp bana bakmıştı. "İyi misin?" "Biraz daha sakinim galiba." Bana yaklaşıp yanağıma uzun bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. "Neden senden ya nefret edip ya da sana aşık oluyorlar? Hiç ortası yok mu bunun?" "Seni seviyorum." "Ben de." Barış beni sıkıca sararken mırıldandım. "Ben dans etmek istiyorum." "Ederiz birtanem." "Şimdi istiyorum hadi." Yataktan kalkıp elimi uzattığımda uzattığım eli hemen tutmuştu. "Kızımızı öp önce."

Karnımı gösterdiğimde gülümseyip bir öpücük bırakmıştı. "Bir kere daha." Bir kere daha öptükten sonra karnımı okşayıp gülümsemişti. "Babasının küçük aşkı." Sonra yeniden doğrulup kollarını bedenime doladı. Hafif ritimle dans ederken gülümsedim. "Seviyorum seni Barış ben ya." "Ben de seviyorum ne tesadüf değil mi?" "Seviyor musun? Gerçekten mi?! Yaa yaramaz çocuk beni severmiş ya... Ya Barış çok komiksin." "Çok..." "Aaa kedi! Çok sevimli yaa." Yanaklarını sıkarken büzülen dudaklarına uzunca bir öpücük kondurdum.

"Bugün biraz fazla yükseliyor o ses galiba?" "Çünkü bugün çok aşığım. Dünden daha çok aşığım." "Ben seni yerim. Bu ne tatlılık böyle." Barış'a bakıp gülümsedim. Yanaklarıma uzun öpücükler bırakmıştı. "Tatlı mıyım? Gerçekten mi?" Barış beni sıkıca sarıp ağlar gibi mırıldanırken ona baktım sessizce. "O kadar tatlısın ki sensiz geçen her saniyemden nefret ediyorum." "Etme nefret sen sadece beni sev. Kötü duyguları boşver. Anlaştık mı babaların dünya üzerinde olabileceği en mükemmel hali?"

Barış beni sıkıca sararken başımı boynuna gömdüm. "Çok yakışıklısın, herkes sana aşık." "Herkesten nefret ediyorum bana tek seni versinler." "Yusuf'u da sev." "Onu da seviyorum zaten. Nisa'm..." "Efendim aşkım?" Barış'ın boynuyla oynarken gülümsedim. "Bugün kliniğe uğrayalım mı?" Barış'a çekingen bir şekilde bakarken sıkıca sarıldım ona. "Ya beni alırlarsa? Ya sana vermezlerse?" "Seni alamazlar bebeğim. Çünkü sen gayet akıllı bir kadınsın." "Değilim ben. Baksana abuk subuk davranıyorum."

"Seni benden hiç kimse alamaz. Alacak olursa..." Barış'ın gözlerine bakıp yutkundum. "Korktum. Bakma öyle korktum." Barış'a sıkıca sarıldığımda o da beni sıkıca sarmıştı. "Korkması gereken sen değilsin." "Şşş korkutucu konuşma. Bebeğimiz ona dediğini zannedebilir. Tamam mı?" Barış karnıma bakarken derin bir nefes almıştı. Sonra benimle birlikte yatağa oturup karnımı okşadı. "Hey sana demedim sakın korkma bebek." "Barış onun hâlâ ismi yok." Barış bana bakarken derin bir nefes alıp karnımı okşamıştı.

"İsmin ne olsun isterdin acaba? Keşke bize söyleyebilsen..." Karnımı okşayıp gülümsedim. "Bence babaannesinin ismini isterdi. Böylece annenin ismini yaşatır." Barış bana bakarken derin bir nefes aldım ve ona kocaman gülümsedim. "Sen ne kadar zarif bir kadınsın öyle. Aylarca zorluğunu sen çekip benim annemin ismini mi vermek istiyorsun?" "O ikimizin annesi tamam mı?" Barış bana bakarken gülümsedim. Bana sıkıca sarılırken kokusunu içime çektim. "Ne dersin peki?"

Barış benden uzaklaşıp gözlerime bakmıştı. "Çok ince düşüncelisin. Ama isimlerin bağına inanıyorum ben. Yani annemin ismini ona verirsek onun da benzer şeyler yaşamasından çok korkuyorum. O yüzden ne olursun bambaşka bir isim bulalım." Barış'ın yüzünü okşarken derin bir nefes aldım ve onu başımla onayladım. "Ama sana teşekkür ederim Nisa'm. Böyle ince ruhlu olduğun için. Ama istersen babaannenin..." "O da olmaz. O zaman da çocukları onu terk eder. Çok üzülür o, olmaz. Ayrıca o ikimizin babaannesi öyle söyle tamam mı?"

Barış beni sıkıca sararken boynuna uzun bir öpücük kondurdum. "Dün gece neden sevişmedik?" "Çünkü çok sinirliydin ve  hemen uyuduk." "Saçmalık... Sen bana dokunsan ben sinirlenmezdim. Deneyelim mi? Hadi sevişirken sinirlenir miyiz deneyi yapalım." Barış bana bakarken gülümsedim. "Hem deneylerin sonucunun doğru çıkması için defalarca kez tekrar edilmesi gerekir. Hadi deney bir. Sonra kliniğe gideriz tamam söz. Sen Sevgi ablayla konuşmak istiyorsun galiba..." "Çağla'yı da görelim beraber. Yalnız kaldı son zamanlarda. Olanları biliyorsun, hiç gidemedim."

MECZUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin