O zaman Let's go Let's goooo 😸Jennie
Evden hepimiz beraber çıkmıştık. Rose'nin arabasına binip Lisa'nın gidebileceği yerlere tek tek bakacaktık. Buna Tzuyu'nun evi de dahildi. Rose Tzuyu'ya bakmamız gerektiğini söylediğinde gözünün ucuyla tepkimi kontrol etmişti. Yumruklarımı sıktığımı görünce gülümsemişti.
"Merak etme Jennie. Tzuyu Lisa için önemli biri değil." Yumruklarım gevşerken "biliyorum." demekle yetindim.Aslında evimde parti verirken, Lisa'yı iki kızla gördüğünde ve Lisa'nın umursamazca davranmasından biliyordum. Tzuyu'yu önemseseydi öyle davranmazdı. Öte yandan beni önemseseydi evimde verdiği partide başka kızlarla öpüşmezdi. Neyse bunları zihnimin derinlerine gömmeliyim.
Bir kaç mekana baktıktan sonra Lisa'yı bulamamıştık. Yolumuzun üstünde Tzuyu'nun evi olduğu için oraya doğru sürdü Rose.
Geldiğimizde herkesten önce davranarak arabadan ilk inen ben olmuştum.
Jisoo ve Rose'yi beklemeden kapıyı çaldım.Kapı açılır açılmaz yüksek sesli müzik yüzüme adeta çarpmıştı. Tzuyu kapının çerçevesine yaslanarak "yine ne var?" Onu baştan aşağıya öldürücü bakışlarımla süzerek "sen hep böyle çıplak mı dolaşırsın?" Konumuz bu değildi ama söylemeden yapamazdım.
Kapıyı yüzüme kapatmaya çalıştığında, Rose arkamdan atılarak kapıyı tuttu.
"Şey üzgünüm, ben Rose, Lisa'nın yakın arkadaşıyım." Tzuyu kapıyı kapatmaktan vazgeçip dinlemeye başladı.
"Lisa'ya ulaşamıyorum acaba nerede olduğunu biliyor musun? Ya da seninle mi?"Tzuyu endişeli bir tavırla "ona bir şey mi oldu yoksa?!" Bir anlığına gözleri beni buldu. Anında gözlerini devirip "burada değil."
Rose hayal kırıklığıyla "pekala rahatsızlık için özür dilerim." Tam gitmek üzereyken Tzuyu arkamızdan bağırdı.
"Onu bulursanız lütfen iyi olup olmadığını bana bildirin." Bu kız benim elimde kalacak! Sen kimsin ki sana Lisa'nın durumu hakkında bilgi verilmesini istiyorsun? Hangi sıfatla?!!Rose benim sinirli halime aldırmadan "bulursak bildiririz Tzuyu. Tekrar teşekkürler."
Rose kimin tarafındasın? Benim mi? Tzuyu'nun mu? Arabaya bindiğimizde sanki içimden söylediklerimi duymuş gibi bana göz kırpıp "merak etme Jennie ben senin tarafındayım." Jisoo arka koltukta Rose'nin söylediklerine göz devirmişti. Benim yüzümden kavga etmelerini istemezdim. Ama düzeleceklerdir.Rose oflayarak "aklıma başka yer gelmiyor kızlar. Lisa'nın gidebileceği her yere baktık. Sanırım beklemekten başka çaremiz yok. Sizi evlerinize bırakayım." Hayal kırıklığıyla başımı önüme eğmiştim.
Neredesin Lisa?
Rose önce beni evime bırakmak istemişti. Sanırım Jisoo'yla aralarındaki meseleyi halletmek için yalnız kalmak istemişti. Evimin önüne geldiğimizde arabadan inmeden önce "Rose, Lisa eve gelirse saatin kaç olduğu önemli değil beni arıyorsun. Tamam mı?"
Rose başını sallayarak "geleceğini sanmıyorum Jennie ama merak etme hemen haber vereceğim." Jisoo'ya da veda ettikten sonra arabadan indim.Evimin bahçesinden içeri girip karanlık taşlı yolda ilerlemeye başladım. Kapıya yaklaştıkça bir silüet belirmeye başlamıştı. Karanlıkta zar zor seçmeye çalıştım. Çantamdaki anahtarı parmaklarımın arasına sıkıştırıp elimi yumruk yaptım. Bu saatte evimin önünde bekleyen kişi elbette bir hırsız ya da sapık olabilirdi.
Gözlerimi kısarak "hey sen?! Ne işin var burada?" Anahtarlı yumruğumu silüete uzatarak yaklaşmaya başladım.
Silüet yalpalayarak yere düşmüştü. Panikle koşup yanına çöktüm. Yüzünü görebildiğimde onun Lisa olduğunu anlamıştım."Tanrım Lisa? Ne oldu sana?" Leş gibi içki kokuyordu. Başını kucağıma alarak konuşmasını bekledim.
"Benden hoşlanıyorsun öyle mi?" Zar zor konuşuyordu.
"Evet Lisa, senden hoşlanıyorum."Gülmeye başlamıştı. Elini göğsüne vurarak "benden, gerçek benden hoşlanıyorsun öyle mi?" Ellerimi yanaklarına yerleştirip alınlarımızı birleştirdim.
"Senden hoşlanıyorum Lisa. Gerçek Lisa'dan, kimsenin görmek istemediği Lisa'dan." Sessizleşmişti. Artık gülmüyordu. Gözlerini sürekli kırparak yüzüme salak salak bakıyordu.
Hayır ağlamıyorsun değil mi Lisa? Göz yaşları ince ince gözlerinden akmaya başlamıştı. Başını göğsüme yaslayarak saklandı.
"Özür dilerim Jennie." Ne için özür diliyordu ki?Onu kaldırmaya çalıştım. "Özür dilenecek bir şey yok Lisa. Hadi kalkmaya çalış. Seni tek başıma taşıyamam bana yardımcı olmalısın."
Bütün gücümü toplayarak Lisa'yı yerden kaldırmayı başarmıştım. Kolunu omzuma atarak, bana tutunmasını sağladım.
Anahtarımla kapıyı açıp, en yakın koltuğa Lisa'yı bıraktım. Gözünü zor açıyordu. Daha doğrusu açamıyordu.Sayıklar bir şekilde "Benden hoşlanıyorsun."
Sarhoş olduğu için ona cevap vermek yerine telefonumu alarak Rose'ye mesaj yazdım.<Lisa'yı buldum. Sarhoş bir şekilde kapımda bekliyordu. Merak etmene gerek yok.>
Mesajı gönderip, telefonu kenara koydum. Lisa'nın yanına oturarak, yüzüne yapışmış kaküllerini düzelttim. Yüzüne dokunduğumda tekrar sayıklamaya başladı.
"Benden hoşlanıyorsun." Komik görünüyorsun Lisa. Yanaklarını okşamaya başlamıştım.
"Evet Lisa, hoşlanıyorum." Sanırım sabaha kadar böyle devam edecekti.Elim yanağına sürterken bir anda dudaklarını yalamıştı. Parlamaya başlayan dolgun dudaklarına adeta çekiliyordum. İşaret parmağımı alt dudağına değdirip, dudaklarımı dişledim. Bir kere öpsem ne olurdu ki?
Zaten sızdı. Hissetmez bile.
Tanrım bilinci yerinde olmayan birini izinsiz öptüğüm için beni affet.Yavaşça yaklaşmaya başladım. Gözlerimi kapatıp, dudaklarımı nazikçe dudaklarına değdirdim. Tam çekilmek üzereyken ensemde hissettiğim baskıyla dudaklarım Lisa'nın dudaklarına bastırılmıştı. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Ve nasıl olduğunu anlamadan kendimi Lisa'nın kucağında bulmuştum. Bir eli saçlarımın arasında dolaşırken, tutkuyla birbirimizi öpüyorduk. Altımda hissettiğim şişliğe istemsizce kendimi bastırıyordum.
Nefes nefese dudaklarımız ayrıldığında gözlerimi açmaya korkmuştum.
"Gözlerini aç Jennie. İstediğini alacaksın."
Hadi bakalım smut geliyor sonunda 😸
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR BU EKSİKTİ! G!P (JenLisa)
FanfictionBu hikaye G!P'dir. Yani girlpenis yani kızın çükü var. Rahatsız olacaklar hiç girmesin kapıdan dönsün. Eee o zaman Let's go Let's gooo 😸