Bölüm 2

15 2 0
                                    

" Yok kızım , saçmalama . " Ellerimi ensemde birleştirip gülümsedim .

" Saçmalamıyorum Jenny . " Jenny ellerini birbirlerine sürterek somurttu . Hala mı üşüyordu yani ?

" Burası çok iğrenç . " Eski kafeyi göstererek yüzünü buruşturdu . Aslında, bu doğruydu . Etrafımda hergün gördüğüm siyah ve gri tonları burada ayrı bir derecede mide bulandırıyordu .

" Neden buradayız ki sanki ? " Siyah çantamı diğer yanıma koyup söylediği cümleler üzerine gözlerimi devirdim .

" On dakika önce , eskisi gibi hareketli ve heycanlı olmadığımı ve bu yüzden eve kadar kar altında yürümemizi söyledin . Sözde bana iyi gelecekti . " Dirseklerimi eskimiş pembe tonlarında ki masaya koyup Jenny'nin yüzünü inceledim .

" Karın yağmura dönüşeceğini tahmin edemedim Karen . " Arkasına yaslanıp ellerini göğüsünde birleştirdi . Omuz silktim . Herneyse ...

" Peki , Jenny . " Telefonunu yeni siyah çantasından çıkartıp sırtını eskimiş püsküllerle çevrili mavi döşemeye yasladı .

" Oh Tanrım , haberi duydun mu ? Lucy Paramate olayı . Kadın ölü bulundu . Vahşet ! " Kafasını belirli aralıklarla hem sağa hem de sola sallarken garsonun getirdiği sıcak çikolatayı ellerimi arasına aldım . Neredeyse morarmışlardı . 

" Olabilir . " Günde yaklaşık 10 cinayet vakasıyla uğraşıyordum . Adli tabib mi yoksa bir avukat mı olduğum belli değildi . Bu durumda gayet normal karşılanabilecek bir davranış sergiliyordum . Sıcak çikolatadan bir yudum alıp saatin neredeyse 4.30 olduğunu görene kadar aynı şeyi tekrarlıyacaktım . İçerisi olmasına rağmen buharlaşan nefesim ile ürpererek Jenny'nin telefonda hızla gezinen gözlerini kendime çekmek için iğneliyici bakışlar attım .

" Tanrım , kadın tam bir korku romanı konusu . Yazık ama ! " Ellerimi kumral saçlarımdan geçirip gözlerimi devirdim .

" Pekala , ben yüzbinlerce cinayet dolu evraklardan bu eski ve iğrenç kafeye sırf biraz kafa dağıtayım diye geliyorum . Sen ne yapıyorsun Jenjen ? " Jenny gülümseyerek telefonu mavi ve büyük çantasına koyarak yineledi .

" Yapma ama , yalnızca mesajlarımı dıştan okuyorum . " Gözlerimi bir yıldız kayarmış gibi abartıyla devirdiğimde Jenjen masaya eğilerek kızarmış yanağımdan makas aldı .

" Ah , unuttum ! "  Neredeyse beşe gelen akrebi durdurmak amacıyla saatime vurduğumda kafamın yerinde olmadığının farkındaydım .

" Neler oluyor . Adam mı ha ? " Kaşlarını yukarı aşağı oynatırken çantamı omuzuma takıp masanın üzerinde ki kırmızı işlemeli tabaktan bir kurabiye alıp ağzıma attım .

" Hayır birtanem . Melissa'yı alacağım . Ve hesabı ödüyorsun . Seni seviyoruuuum . " Kapıdan koşarken arkamdan küfür ettiğni bilsem bile siyah cipime atlayıp arabada ki tek renkli cisim olan anahtarı kontağa taktım . Arabanın hareket etmek üzere atağa geçtiği sırada yaklaşık otuz beş yaşlarında gözüken bir adam siyah cama vurmaya başladı . Yavaş ve sakin bir şekilde camı açarken mavi gözleri soğuktan kızaran adamın nane kokan nefesi arabaya doldu .

" Bayan Cooper ? " Tanıyor edasıyla sorduğu ismime karşılık kaşlarımı çatıp sonradan zoraki bir gülümseme yaptım .

" Pardon beyfendi ama - " Lafımı özür dileyen gözlerel böldüğünde gözlerim saat ve sinir bozucu adamın arasında gidip geliyordu .

" Fazla vaktinizi almaya niyetim yok Bayan Cooper . Ben Mike Stan . " Arabamın arkasından dolanıp yanımda ki koltuğa kurulduğunda heran bir polisi arayabileceğimi beden dilimle anlatabildiğimi umuyordum .

" Pardon , izin istemem gerekiyordu . Tekrardan özür dilerim . " Ellerini alnına vurduğunda , arabayı çalıştırıp hergünki rutin heycanımla iletişime geçmeye çalıştım .

" Bakın Bay - " Gözlerinin sürekli gözlerimi takip etmesinden dolayı yola odaklanamam sinirimi bozuyordu . Birde üzerine davetsiz misafirimiz durmadan lafımı bölüyordu .

" Mike Stan . " Kafamı ısırdığım dilimin acısını dindirmek amacıyla salladığımda dar ve biçimsiz yoldan geçiyorduk .

" Bay Stan . Bu sevimli davetinizi neye borçluyum ? " Bay Stan gülümsediğinde derin gamzelerinden gözlerimi ayırıp yeniden yola bakmaya başladım .

" Bakın , karım eski ve kapanmış bir lunaparkta eziyet edilmiş bir şekilde bulundu . Ceset denilebilecek kadar da düzgün değildi hemde . " Soğukkanlılıkla anlatmaya devam ettiğinde mavi gözleri yoldan ayrılıp beni süzdü .

" Pekala , aşık olduğumu söyleyemezdim . Fakat oğlum annesine çok düşkündü ve bende rol yapmayı öğrenmeye başlamıştım . Bakın Bayan Cooper . Oğlum 17 yaşında bir delikanlı ve aklı bir karış havada . Çok uslu da olduğunu söyleyemem . Annesinin katillerini bulacağıma söz verdim . Ve sizde burada ünlü bir avukatsınız ha ? " Yeniden ortaya çıkan gamzelerinden zorlukla gözlerimi çekip dar yolun çevre yoluna açılan ağzında ki kırmızı ışığa yakalandığımızı görüp sinirle soludum .

 " Pekala ne diyorsunuz Bayan Cooper ? " Çevre yolunda hızla giderken Melissa'nın müdürenin odasında olduğunu biliyordum .

" Bu işler böyle olmuyor Bay Stan ." Ellerini ensesinde birleştirip kaşlarını kaldırdı . Yol ayrımının sağ yamacından ilerlediğimde yutkundum .

" Bu şekilde değil . Yani, müvekilim ile aramda hiçbir samimiyet olmaz . Eğer şahsına özel tutulan bir avukat değilsem . Ki olmadığıma adım gibi eminim  . Bunu Hukuk birosunda konuşmamız daha uygun olurdu . " Bir kitapçının önünde arabayı durdurdum .

" İyi akşamlar Bay Stan ." Kafasını salladığında kapıyı açıp yavaşça dışarı çıktı . Fötr şapkasını Siyah saçlarının üzerine yerleştirirken  az önce oturduğu koltuğa bir kartvizit bıraktı .

" Size de iyi akşamlar Bayan Cooper . "

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 01, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aynalar odasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin