Geçmişte bizdik, şimdi sadece ben... Geçmişte kalbimde sen vardın, şimdi intikam ateşi... Geçmişte etrafına neşe saçan kız şimdilerde kaç kişiyi öldürdüğünü bile bilmiyor...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🪷🪷🪷
Kahrolsun bu karanlıklar, Bu mesafeler, Bu zaman, Ben seni istiyorum, Ya seninle yaşamak, Ya da sende yok olmak...
🪷🪷🪷
Ringde karşı karşıyaydık. İlk olarak ben yaklaşmaya başladım kendimi savunur vaziyette. Ardından oda benim gibi yaklaşmaya başladı. Birbirimize iyice yaklaştığımızda ilk yumruğu ben salladım ama Emir saldırımdan çok kolay bir şekilde sıyrıldı.
Ard arda bir kaç kez daha yumruk sallamama rağmen hepsinden kaçınmış henüz karşı bir atak yapmamıştı.
O savunurken benim vurmam gerkesiz idi yani gücümü boşa harcamaya gerek yoktu dimi. Aniden Emir'in etrafında dönüp boynunu kolum ile sarıp kendime çektim. Emir öylece hiç bir güç kullanmadan küçük bir kahkaha atıp bana;
-Küçük kedimiz pençelerini çıkartmış.
Demişti. Ama hemen ardından canı açılmasın diye o kadar sıkmadığım kolumun arasından dönüp göz hizzalarımızı eşitlemiş hemen ardından dudağıma bir öpücük kondurmuştu.
Zaten gevşek olan kolumu daha çok gevşettiğimi fark ettim ama tekrar sıkmaya vakit kalmadan çoktan hayatı tersten görmeye başlamıştım.
Dudaklarımın arasından küçük bir çığlık kopmuştu. Emirin kahkahalarını duyuyordum.
Zaten beynime kan gidiyordu. Bide gülüyordu biraz tepinerek ona;
- Emirr indir beni ne yapıyorsun rezil olduk!
- Orda havalar nasıl? Bu kadar kolay gardını düşürme.
- Emirr. Göstercem şimdi sana burda havalar nasıl. İndir beni!
Emir hala kahkaha atıyor bense onun poposuyla bakışıyordum. Dikkatimi çekmişti de benimkinden dolgundu Emir'inkiler.
Aklima bir fikir gelmişti sevdiceğim'in poposuyla bakışırken. Ve direktk bu fikri devreye geçirip onun poposunu ısırdım.
Az buzda ısırmadım yani onunda canı çok acımıştı ki bir anda bağırarak beni sertçe yere bıraktı.
O kadar sert ve hızlı bırakmıştı ki zar zor ayakta durabilmiştim.
-Yavaş, yavaş ayı!
Dedim. O bir eliyle poposunu okşarken bir yandan bana:
-Ben miyim ayı. Hem ısırılan benim hem ayı olan oh ne güzel ya onur duydum!
