öyle unutulmaz böyle unutulur

484 44 45
                                    

gökhan özen-benden sorulur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

gökhan özen-benden sorulur


"Müneccim miyim ben? Nerden bilebilirim Chanyeol'ün lavaboya ansızın geleceğini be!" odamın içinde fink atıyordum. İki elim sırtımda kenetlenmiş, kaşlarım çatılmaktan başıma ağrılar girmiş ama bunu umursayacak zamanı bile kendimde bulamamıştım. "Zaten senden bir bok olmaz." Jongdae peynirli çitosundan sekiz tane ağzına tıkıştırırken söylemişti. Yürüyüşümü bozmadan kafamı ona çevirip sinirli bakışlarımı ona yolladım. Sehun ayağındaki çorapları çıkarırken, "Ayak kokuyor bu cips." dedi ve tiksinerek burun kemiğini sıktı. Jongdae elindeki cipsten bir tane Sehun'un alnının ortasına fırlatarak, "O koku senin ayağından geliyor olmasın!" diye cırladıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi çitosunu yemeye devam etti.

"Abi bir kere de ciddi olun. Konuşmamız gereken daha önemli bir konu var." Yixing ceketinden sigara paketini çıkararak içinden bir dal sigara çıkardı ve dudaklarına götürdü. "Çakmak yok mu? Evde unutmuşum." Annem odama bodoslama dalarak "Evin içinde sigara içerseniz hepinizin çükünü koparırım ona göre!" diye azarladı. Suho pencereyi açarken, "Eğer sigara içerlerse hemen gelip söylerim size." dedi ve bize bakarak kıs kıs gülmeye başkadı. Annem Suho'ya öpücük yolladıktan sonra Minseok'a dönüp, "Sincabım, buzdolabını silmeme yardım eder misin? Geçen gün tertemiz yapmıştın." dedi gözlerinden kalpler fışkırtarak.

"Olmaz anne, şu an önemli bir konu konuşuyoruz." dedim. Annemde omuzlarını silkip bizi yalnız bıraktı. Minseok derin bir nefes alarak teşekkür etti ve yatağımın üstüne oturdu. Bıkkınlıkla nefes aldım ve verdim. Sinir küpüne dönmüştüm. "Başım döndü sayende, otur şu sandaliyenin üstüne yoksa kalkarsam ben oturttururum." Kyungsoo gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu. Ciddiydi, daha fazla ileri geri yürürsem sadece oturtmakla kalmaz yanında promosyon olarak götüme herhangi bir cisim sokabilirdi. Bunu göze alamayarak sandaliyeme oturdum ve bakışlarımı hepsinin üzerinde gezdirdim. Jongin masamın üstüne oturmuş telefonunu kurcalıyordu. "Nur Yerlitaş ölmüş." dedi üzgün bir tonda. Kyungsoo gözlerini benden çekip, "O kim?" diye sordu. Jongin kısa bir açıklama yaptıktan sonra telefonunu kapatıp masanın üzerine bıraktı ve gözleriyle beni süzmeye başladı. "Ee bundan sonraki plan ne?" diye sordu.

"Bilmiyorum. Biraz da siz düşünün." dedim bir çırpıda. Jongdae cips paketini elinde mıncıklarken "Zaten her zaman biz düşünüyoruz." dedi.

"Abi her şeyi geçtim ama Taemin neden küsüp gitti. Gören de diyecek ki Baekhyun onu gerçekten aldattı." Suho pencere pervazında oturmuş, dışarıyı izlerken söyledi.

"Baek, bu çocuk sana gönlünü kaptırmış olmasın?"

"Saçmalama." tısladım.

"Niye herkes Baekhyun'a aşık oluyor?" dedi Jongdae Suho'ya bakarak.

"Kim bana aşık olmuş be!"

Güçlü Çocuklar Ağlamaz √chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin