#24

165 25 144
                                    

Keyifli okumalar ❤️

EMİR:

Özgür ile arayı daha fazla açmadan görüşüp planı sonlandırmaktan başka bir şey istemiyordum. Bu yüzden iyileşir iyileşmez ilk işim onunla bir randevu ayarlamaktı. Akşam yemeği için sözleşmiştik ve o yemek bu geceydi. Sonrasında ise o kadınla bir daha yan yana gelmeyecektim.

Tabii bu her şey yolunda giderse olacaktı. Aksini düşünmemiştim bile.

Boşanma evraklarını gördüğümden beri Feriha ile aramızdaki mesafeler daha da artmıştı. Yolun sonuna çok az kalmıştı.

Düğünden sonra duruşmamız vardı. Ve o günü düşündükçe içimi huzursuzluk kaplıyordu.

Buluşma saatine çok az kalmıştı ve geç kalmamak için harekete geçmeye karar verdim. Otelden çıktığımda Özgür telefonuma konum atmıştı. Şehrin biraz dışında ,sahilde bir yerde buluşup yemek yiyecektik.

Yemek boyunca yakalanma ihtimalime karşı cebimde ses kaydı açık kalacak ikinci bir telefon koymuştum. Yol boyunca olacakları aklımdan geçirdim ve kendimi sakinleştirdim.

Konuma vardığımda arabamı müsait gördüğüm ilk yere park ettim ve bütün soğuk kanlılığımla arabadan indim. Arabayı kilitledikten sonra şöyle bir durup çevreye göz gezdirdim.

Telefonumun çalan sesiyle irkildim. Özgür arıyordu.

''Emir içeri gelsene,'' dedi. Benden önce gelmişti. Restorana yaklaştığımda onun camdan bana baktığını gördüm. Geldiğimi de görmüş olmalıydı.

Onu camda gördüğümde el salladım ve gülümsedim. O da bana gülümsüyordu. İçeri girmeden son kez cebimdeki telefonu kontrol ettim. Her şey yolundaydı.

Kapıyı iterek içeri girdim. Girişteki görevliye ismini ve rezervasyonu söyledim ama adamın bana masayı göstermesine gerek kalmadan Özgür yanımıza geldi.

''Beyfendi benimle. Teşekkürler,'' dedi kolumdan tutarak.

Birkaç adım attıktan sonra kolumu tutmasının tuhaf olduğunu düşünmüş olacak ki hızlıca elini çekti. Masamıza geldik ve yerlerimize oturduk.

''Burası ne güzelmiş,'' dedim.

Masamız cam kenarındaydı ve muhteşem bir deniz manzarasına hâkimdi. Karşımızda ise batmakta olan güneş ve gökyüzüne sunduğu şahane manzara vardı. Özgür manzaradan etkilenmiş bir şekilde başını bile çevirmedi.

''Burayı çok severim,''

''Şehre biraz uzakmış ama.''

''Gözlerden uzak olalım istedim. Yarın sabah gazete manşetlerinde yer almak hoş olmazdı. '' dedi Özgür bana bakarak.

''Güzel düşünmüşsün. Duruşma öncesi bir olayı daha kaldıramam artık.''

Biraz sonra garson elinde menüyle sohbetimizi böldü.

''Burayı biliyorsun. Var mı tavsiyen ?''dedim gülümseyerek.

Bu akşam haddinden fazla sahte gülümsemeler saçıyordum.

''Balık yiyelim derim,'' dedi Özgür heyecanla bana bakarak.

''Olur,'' dedim. Yemeğin yanında içmek için şarap istedi Özgür.

''Rakı,'' dedim araya girerek. ''Balıkla en iyi rakı olur bence.''

Özgür başıyla onayladı ve menüyü kapattı.

''Şarap istemiyorum,'' dedi garsona dönerek. Garson siparişlerimizi elindeki ekrana kaydettikten sonra yanımızdan ayrıldı ve yemeklerimizi beklemeye başladık.

Her Şeye RağmenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin