Dalma dünya alemine ondan gayrı hayat var.(Askıda)

Bu Bir Lütuf..

Telefonu eline alıp açmıştı ali hamza aslında tanimadiklarina pek de açmak istemezdi ama açmıştı Allah nasip edecek ya..

-Selâmün aleyküm

+Ve aleykum selam Ben ...... Holding'in Sorumlusu Tarık bey bir kaç dakikanızı alabilirmiyim?

-Ne hakkında ?

+Ali Bey önce musait olabileceğiniz bir yere geçerseniz daha rahat edeceksiniz.

-İsmimi nerden biliyorsunuz bakın eğer reklam amacliysa telefonu kapatacagim..!

+Yo Hayır Ali Bey lütfen bi saniyenizi alacağım Kesinlikle ciddiyim lütfen

-Peki şu anda musaitim

(hemen yanlarindaki kafeye oturmuslardi annesi de onunla beraber merak etmişti)

+Evet teskkeur ederim kabul ettiğiniz için konuya sizi tebrik ederek başlamak isterim Nevşehir de okuduğunuzu ve ününüzün baya ünlü olduğunu ve bunun duyulmasini istemediğiniz biliyo...

(daha önce de böyle telefon aldığı olmuştu Ali hamzanin bu yüzden kapatmak istemişti tam kapatacaktiki)

-Bakın beyefendi Amacınızi belirtin lütfen zamanimi çalıyorsunuz neyse size hayırlı aksamlar kolay gelsin

(diyerek kapattı telefonu daha fazla annesini bekletemezdi)

Hava bayagi karanlık olmustu

Ali elifi merak etti Beraber annesiyle eve geri döndüler döndüklerinde kapıyı elif açtı gayet mutlu sevimli gözüküyordu annesi hayretli gözlerle bakıyordu ona elif abisi nden korkmus gibiydi sanki evlerinde yıllardan sonra kalın tok bi ses ona emir vermişti ev tertemiz olmuştu akşam sofrasi kurulmuş yemekler isitilmisti yanına salata yapmak isterken de elini kesmisti elif önemli olmadığı soylesede ali hamzanin içi ciz etmişti hep beraber sofraya oturdular

Annesi gözlerini büyümüş şekilde açıp sadece elif e bakıyordu ali den önce elif değil yemek hazırlamak sofraya bile gelmezdi koyu bir sohbet eşliğinde yemekler yendi ve sofraya yardım ediyordu elif annesi nin saskinligini farkeden ali hamza elif e içten içe kızıyordu ali hamza yaşıtlarına göre daha mantıklı ve olgun bir çocuktu elif in sadece abisinin gözünü boyamak istediği anlamisti o ne yapsa ali ye anlamsız geliyordu saat baya geç olmuştu Ali Hamza ya odası ayrilmisti evleri büyüktü hali vakti yerinde insanlardi ali babasının hatırası bu evi geziyordu üst kata çıktı elifin odası ordaydi ve Ali nin odası da valizini taşımak için eline aldı annesi izin vermeden elinden ceksede ali buna mümkün değil izin vermedi annesi rahat bi uyku cekecek gibiydi

Ali üst kata çıktı elif de mutfağı toplamış odasindaydi ali odasına doğru ilerlerken içeriden elifin sesi geliyordu telefonda konuşuyordu ali dinlemek istemedi ve yoluna devam etti

odası da gecmisti artık valizini açtı tek tek kıyafetlerini dolabın raflarına yerlestiriyordu tesbih kutusunu masasına ve bi biblo nun içine de misvaklarini koymuştu odasi bi erkeğe fazlasıyla yetecek kadar büyüktü bir köşeye rahlesini yerleştirdi ve yatsı vakti namazını kılmak için abdest almaya lavaboya doğru ilerledi kapıyı açtığında hala o küçük Küvette babasiyla gemi oynarken attığı kahkahalar kulagindaydi bir an duraksadi ve sonra her zaman ne yapıyorsa aynısını yaptı göz kapaklarını indirdi ve içinden sabır çekti sonra lavabonun koluna doğru yeltendi niyetini aldı başladı abdest almaya aşkti bu tıpkı soğuk suyla abdest alan gençlerin aşkı gibi içi titriyordu sudan bir yandan da Üşüyordu ali.. havlusunu aldı odasına gitti Nevşehirden getirdiği yanından ayırmadigi seccadesini serdi namaza durdu her seccade kendini Mekke'de hayal ediyordu rukuda iken aklına eskilerden Arabistan'da namaz kılarken bir adam öyle husu içinde namaz kiliyormus ki bi tane akrep bacağından içeri girmiş bacağından bir kere sokmuş daha sonra yukarı çıkmış ve defalarca sokmuş adam bir an olsun kipirdamamis selam verdikten sonra adam şehid olmuş bu geçiyordu içinden Ali nin hocası anlatmıştı ona da gözyaşlarına bogulnusti o an.

Yatsiyi kilduktan sonra gece dualarini okudu ali daha sonrada hatminden bir kaç dal

Sonra başını koydu yastığına duasını etti ve uyudu...

Sabah uyandığında yüzünde güller açıyordu ali şaşkın ve mutlu karmasikti o gece öyle bir rüya gördü ki yavaş yavaş hatirlamaya başlamıştı tam da şöyleydi.......