İlk hikayemi yazıyorum. Saygı çerçevesini aşmadan istediğiniz kadar yorum ve eleştiride bulunabilirsiniz, düşüncelerinize değer vereceğimi ve hep ilgileneceğimi unutmayın. Keyifli okumalar dilerim.
Kum torbasını yumruklarımla sarsmaya devam ettim. Kan ter içinde kalmıştım ama bana tek iyi gelen aktivite buydu. Adrenalin ortamıyla yaklaşık 8 sene önce tanışmıştım. Evden çıkmayan oyun delisi ve birazcık asosyal bir abim vardı küçüklüğümde onunla dövüşleri izleyip kendi çapımızda onları taklit ederek dövüşürdük. Büyüdükçe abimin ilgisi azalsa da benim kafes içinde olan ve varını yoğunu o anda ortaya koyan insanlara ilgim hiç azalmamıştı. Anneme her kızın kendini korumayı öğrenmesi gerekiyor bence fikriyle gidip kick boksa başlamıştım. Bir yerden sonra daha rahat hareket etmek istediğim için karışık bir dövüş eğitimi aldım. Orkun hocam genç bir adamdı 25 yaşında sıklıkla futbolla uğraşıp kafa dağıtırdı. Adrenalinin olayı aslında yer altıydı. İzmir'de böyle bir yer olabileceğine hiç ihtimal vermemiştim ama gelin görün ki bodrumda çok fazla illegal iş dönüyordu. Dönmeseydi cebimde tek bir kuruşum kalmazdı.
En sonunda kafamı kum torbasına yaslayıp biraz soluklandım. Orkun hoca yanıma gelip suyumu uzattı ve enseme bir havlu bıraktı. Buraya başladığımda soğuk nevale olduğum için pek hocalara ısınmamıştım, Orkun bir istisnaydı.
'Daha Yıldırımla kapışmana çok var kendini gereksiz zorluyorsun Tilki.' dedi Orkun. Burada ismimle hitap edilmezdi ortam şanımın farkındaydı tilki kadar sivri aklım ve keskin reflekslerim sayesinde bu takma adı almıştım, üst bacağımı kaplayan tilki dövmesi de bu lakaba destek çıkmıştı.
'Yıldırım malı kolay lokma emin ol onun için bir ter damlasını dahi dökmeme gerek yok ama ne demişler yenilen pehlivan dövüşe doymazmış.' Deyip yandan soğuk bir sırıtış fırlattım.
'Burnuma kötü kokular geliyor Tilki dikkatli olmalısın onu yendiğinde çok aşağıladın, kedi bile fareyle bu kadar oynamamıştır. Bizim matruşkayla iş birliği yaptığını duydum kafeste kendini tehlikeye atmanı istemiyorum.' Dedi. Açıkçası matruşkadan korkmuyordum, bu adam düzenbaz bir heriftir söylentilere göre bir dövüş için karısını bile sattığını duymuştum. Böyle şerefsizlere tahammülüm yok ve o çürümüş dişlerini altınla kaplatması midemi her gördüğümde daha çok bulandırıyordu.
'Kimseden korktuğum yok uzatma Orkun, iyice düşünmeden bir işe adım atmayacağımı öğrenmiş olman lazım. Beni düşündüğün için sağ olasın ama kontrol bende ve her zaman da bende kalacak.' Dedim. Suyumu son kez kafama dikip soyunma odasına yönelmeye başladım. Hızlıca bir duş alıp anneme afrayla buluşacağım mesajını attım.
Afra benim çocukluk arkadaşımdı o da benim gibi kick boksa gidiyordu ama daha 1 sene dayanamadan bırakmış ve dansa yönelmişti, bu yüzden de Adrenalinin gerçek yüzünü göremeden ayrılmıştı. Dövüşlere çıktığımı biliyordu ama asla bu kadar acımasız olduklarını dilerlerse kesici alet kullanabileceklerinden bi haberdi. Telaş yapmasına da ihtiyacım yoktu çok fazla etrafımda bulunup bırakmam için başımın etini yerdi.
Orkun'a baş selamı verip salondan çıktım. Garaja gidip kara şövalyeme atladım. Bebeğime âşıktım, uzun süre para biriktirip Yamaha R1 i kapmıştım ve bakımını asla ihmal etmezdim. Annemin ne kadar kalbine inse de şehir içinde zaten yeteri kadar hız yapamıyordum. Asla değişmeyen mekânımıza gelip oturdum. Afra makyaj yapmakla çok zaman kaybettiği için beni yine bekleteceğinden emindim ve büyük bardakta çay siparişi verip telefonumda gezinmeye başladım. Kendi adıma kısa bir özet geçecek olursam, ben Deniz Karaoğulları, 20 yaşında, 1.75 boyunda, birçok yeri dövmeyle kaplı, kova burcu, mavi/yeşil ruh halime göre değişen gözlü ve sarı saçlı bir kadınım. Küçük dik göğüslü ve çıkık, spor sayesinde sertleşmiş bir kalçam var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adrenalin Kafesi
ChickLitBeni takip etmeyi bırakmazsa sinirlerim iyice tepeme çıkacaktı. Geceyle bütünleşmiş bu adam benim karanlığımda kaybolmaya çalışıyordu. Karanlığıma giren herkes boğulurdu , bu özgüven nereden geliyordu bilmiyorum ama tek bilmediğim bu değildi. Mesela...