YİRMİ BEŞİNCİ BÖLÜM

1K 102 281
                                    






O zaman Let's go Let's goooo😸



Lisa

"Efendim siz Lisa'nın annesisiniz değil mi? Çok güzelsiniz."
Jennie'nin sorusuyla beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Anneme baktığımda onun da benimle aynı durumda olduğunu gördüm.
Jennie neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Sorduğu sorunun basitliğini ama cevabını alamayacağını anlamıştı.

Yerimden kalkarak annemin kolundan tutarak ayağa kaldırdım. "Hadi seni odana çıkarayım."
Annem dolu gözleriyle başını salladı. Jennie yerinden kalkmak için hamle yaptığında boşta kalan elimle onu durdurdum.
"Hayır Jennie olduğun yerde kal!" Sanki suçluymuş gibi yerine tekrar oturdu. Ellerini birbirine sürtüyordu. Onu orada bırakıp annemi odasına götürmek için destek oldum.

"Yavaş, yavaş ol anne." Artık Jennie'nin yanında değildik odaya gelmiştik. Anneme anne dememde sakınca yoktu. Yatağa oturduğunda iki elini yanaklarıma yerleştirip yaşlı gözleriyle bana baktı. "Lisa, ona kızma hiçbir şeyden haberi yok. Ben iyiyim merak etme." Gözlerine bakmak benim de gözlerimin dolmasına neden olmuştu. Yanaklarımdaki ellerini tutup, ikisinide öptüm. "Biliyorum anne, sen bunları düşünme lütfen. İlaçlarını içtin mi?" Başını sallayarak yatağa iyice yerleşti. Üzerine örtüyü örtüp, başına bir öpücük kondurdum. Odadan çıkmadan önce arkamdan konuştu. "Çok güzel bir kız Lisa. Gözlerinden sana ne kadar değer verdiği anlaşılıyor." Cevap vermeden odadan çıktım.

Salona tekrar döndüğümde Jennie'nin endişeli bir şekilde oradan oraya döndüğünü gördüm.
Geldiğimi farkedince hemen yanıma adımlayıp "Lisa özür dilerim yanlış bir şey söylediysem affet beni. Sizi üzmek istememiştim." Gözleri samimi olduğunu gösteriyordu. Neredeyse ağlayacaktı. Elini tutarak "sorun değil Jennie. Ama lütfen başka soru sorma, kimseye soru sorma. Senden tek istediğim bu."

Jennie şüpheyle başını salladı. Elimdeki eline bakıp "gitsem iyi olacak galiba."
Saat epey geç olmuştu. Onu bu saatte orman yolunda tek başına gönderemezdim. Elini çekmek üzereyken sıkıca tuttum. "Hayır gitme. Bu gece burada kalabilirsin. Senin için misafir odasını hazırlatırım." İtiraz etmek üzereyken "lütfen Jennie. Bu saatte seni orman yolunda tek başına gönderemem." Omuzlarını düşürerek derin bir nefes verdi. "Pekala Lisa."

Ortalıkta dolaşmamaları için müştemilata gönderdiğim çalışanları geri çağırdım. Jennie salonda otururken gelen çalışana "Jennie hanım için misafir odalarından birini hazırlamanızı istiyorum. Bu gece misafirimiz olacak. Ne isterse yardımcı olmanızı istiyorum." Çalışan hafifçe eğilerek "emredersiniz efendim." diyip yukarı çıktı.

Jennie'nin dikkatle beni izlediğini farkedince boğazımı temizleyip "odan hazırlanana kadar bir şeyler yemek ister misin?"  Yutkunarak "aslında iyi olur saatlerdir bir şey yemedim."
Beni takip etmesini işaret ederek, mutfağa doğru ilerledim. Arkamdan minik adımlarının sesini duyabiliyordum. Mutfağa geldiğimizde dolabı açıp "yemeklerin ertesi güne kalması yasak olduğu için malesef yemek yok Jennie. Sana sandviç hazırlayabilirim. Ya da aşçıyı uyandırıp yemek hazırlatabilirim."

Dolaptan başımı çevirip seçim yapması için yüzüne baktım. Ellerini önünde birleştirmiş masum masum bana bakıyordu. "Hayır bu saatte insanları rahatsız etme, sandviç iyidir."
Bunu söyleyeceğini biliyordum. İçimden gülerek, dolaptan malzemeleri çıkarıp ortada bulunan tezgaha koydum. Jennie hevesli hevesli beni izliyordu.

Jennie

Lisa büyük bir özen ve dikkatle bana sandviç hazırlıyordu. Tezgahın diğer ucuna dirseklerimi yerleştirip ellerimi çenemin altına destek yaptım. Sanki sandviç hazırlayan birini değil de, mükemmel dans eden birini izliyor gibiydim. Lisa ara sıra başını yaptığı işten kaldırıp beni kontrol ediyordu. Göz göze geldiğimizde gülümseyerek tekrar işine odaklanıyordu. Günlerdir peşinden koştuğum ve başka kızlarla gördüğüm Lisa değildi bu.

BİR BU EKSİKTİ! G!P (JenLisa) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin