Multimedya Şahmeran.'' Önce ben çıkacağım'' kadın kocaman bir sırıtmayla adamın yüzüne baktı.
Adam oflayarak kafa salladı. ''Ah şu kadınlar'' diye düşündü ''ne kadar benciller''. Kadın ayakkabılarını çıkardıktan sonra adamın yanağına bir öpücük kondurup bu lüks lokantanın çıkışına yöneldi. Adam kadını dikkatli bir şekilde izliyordu. Hiçbir sorun çıkmadan kadın lokantadan çıktı. Fazla uzaklaşmadan dışarıda adamı bekleyecekti. Adam da yavaşca ayağa kalktı ve lokantanın çıkışına yöneldi tam kapıdan çıkacakken
'' Beyefendi bir saniye sanırım hesabı ödemediniz.''
Gelen sesle beraber adam sırtı arkadaki adama dönük bir şekilde bir kaç saniye bekledi ve tüm gücüyle koşmaya başladı arkadan ona seslenildiğini duyması çok da zor değildi. Adam hala koşarken lokantanın yanındaki çöplüğün orda kadının onu beklediğini görünce zaferle gülümsedi.
Kadının elinde ayakkabıları vardı boşta kalan elini kendine doğru süratle koşan adama uzattı. El ele koşmaya başladılar. Kahkahalarla arkalarına bakıyorlardı acaba garsonlar hala onların peşinde miydi? Bir kaç dakika öyle koştuktan sonra ormanlık bir alana ulaştılar. Tehlikenin geçtiğini anladıklarında derin bir nefes alıp sırt üstü çimlere uzandılar. Birbirlerine bakıp tekrar kocaman bir kahkaha patlattılar.
'' Yine yakalanmadık.'' deyip sırıttı adam.
'' Paramız olsa vallahi öderdik.'' kadın gülümseyerek konuştu.
Bunu zaman zaman yaparlardı özellikle de karınları acıktığı ve paraları olmadığı zamanlarda. Lüks bir restoranta girdiklerinde karınlarını bir güzel doyururlardı.Önce kadın kapıdan hiçbir şey olmamış gibi çıkar ardından da adam. Ama genelde adam hiçbir şey olmamış gibi çıkamazdı. Adam son gücüyle koşar kadının elini tutarak kahkahalarla oradan uzaklaşırlardı.
''Seni seviyorum kırmızı elbiseli kadın.''dedi adam yıldızları seyrederken.
Gülümsedi kadın.Mutlu olduğunu kanıtlayan gamzeleri de çoktan yanaklarında yer edinmişti.Adam ona bu şekilde hitap ediyordu 'kırmızı elbiseli kadın'. İlk tanışmalarında kadının üstünde kırmızı bir elbise vardı çünkü. 2 senedir Cem'in kırmızı elbiseli kadınıydı Şahmeran.
2 sene önce...
Genç kadın o gün çok heyecanlıydı. Bir iş görüşmesine çağırılmıştı. Bir şirkette yabancı dil eğitmenliği yapacaktı. Tabi eğer işe kabul edilirse. Üzerine kırmızı, dizlerinin bir kaç santim üstünde etekleri fırfırlı, atlet kollu sade ama çarpıcı bir elbise giymişti. Altına da siyah bilekten bağlama topuklu ayakkabısını geçirdi. Normal insanlar iş görüşmesine giderken siyah takım elbise giyerdi öyle değil mi? Makyajını da tamamlayıp çantasını alarak dışarı çıktı.
Ama gördüğü manzara karşısında iş görüşmesi yüzünden zaten çökük olan morali iyice çöktü. Çünkü dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu. Ah hadi ama! Evdeyken bunu fark edemediği için kendine kızdı. Kapının hemen dışında olduğu için kapıyı acele hareketlerle açıp kapının sağ tarafındaki askıdan siyah dizlerinin altına kadar gelen bir paltoyu kaptığı gibi üstüne geçirdi. Koşar adımlarla caddeye doğru yürümeye başladı.
Şemsiye almayı unuttuğu için elindeki dosyaları kafasının üst bölümüne, yukarıdan hücum eden yağmur damlalarına siper etti.Şu sıralar unutkanlık başlamıştı kadında. Kendine tekrar kızdı. Önüne bakmadan koşuyordu ve hemen bir taksi durdurdu. Elini binmek için kapıya uzattığı sırada başka bir elin tenine temas etmesiyle irkildi. Kafasını kaldırıp elin sahibine baktı. Kumral adam kadına gözlerini kısarak bir bakış attı. Kadının acelesi olduğu için beyefendiden öncelik istedi elini çekerken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Krmızı elbiseli kadın
Lãng mạnHiçbir şey sonsuza dek sürmez. Seçim yapmak zorunda olan bir kadın... Peki ya siz? Siz kimi seçerdiniz? - Sizi en çok yaralayanı mı? - Sizi yaralayanın açtığı yaraları saranı mı?