7aylık karantina süreci devam ediyor. Bütün dünya geneline yayılan bu virüs nedeniyle ölen kişi sayısında gözle görülür bir artış oldu. İnsanlar bu süreçte psikolojik sıkıntılar çekmiş, ve intihar yüzünden de hayatlarını kaybetmiş bulunmaktalar. Bilim adamları tarafından yapılan açıklamalar bu virüsün dünyanın sonununu getirebileceğini söylüyor. Tüm bu olaylar 7aylık süreçte gerçekleşmiş ve tüm insanlığı etkisi altına almış bulunmakta. Ayrıca çoğu kişi psikolojik açıdan sıkıntılar yaşamış ve karanlıkta dolaşan yaratıklar olduğunu da öne sürmüşlerdi. Halkın bir kısmı bunun sebebinin onlara verilen ilaçlar olduğunu söylerken, bir kısmı da bunun o insanların uydurduğu halisünasyonlar olduğu görüşünde. Gerekli görevlilerden ise hiçbir açıklama gelmedi. Bilim adamlarının araştırmaları hala devam ediyor. Yeni bir tedavi bulmaya yakın olduklarını söyleyen bilim insanları insanlara sakin olmaları ve sağlıklarına dikkat etmeleri gerektiği konusunda uyardı. Özelliklede genç kitleye yapıldı bu uyarı.Virüsün ilk olarak güçlü bağışıklık sistemlerine yerleştiğini,ve orda yavaş yavaş çoğaldığını tekrardan hatırlatalım. Haber tvden sevgilerle. Güncel haberlerle tekrar karşınızda olucaz şimdilik görüşürüz."
Radyoyu kapattıktan sonra elleriyle başını ovaladi Louis. Çok yorgundu. Günlerini ailesiyle beraber yaşadığı evlerinde dört duvar arasında geçiriyordu. Daha doğrusu önceden ailesiyle birlikte yaşadığı evleri, çünkü tüm ailesini karantina sürecinde kaybetmişti. Babası onu kardeşleri ve annesi ile beraber bırakmış ve tedavi bulmak için araştırma yapan merkeze gönüllü olarak katılmıştı. Bunun karşılığında merkez onlara yüklü miktarda para vermişlerdi.Ancak iki gün sonra ise babası kaybolmuş ve bir daha da bulunamamıştı. Ayrıca daha babalarının yası bitmeden küçük kardeşi Lottie dışarıda oyun oynarken virüse yakalanmış ve oracıkta felç geçirdiği için vefat etmişti.. En kötüsü de onun cenazesine bile katılamamıştı. Lottie öldüğünde birkaç polis gelmiş, kardeşinin cansız bedenini almış ve yanlızca biriniz gelebilir diyerek annesini alıp gitmişlerdi. Evde yanlızca annesiyle beraber kaldığında günleri daha da kötüleşmeye başlamıştı. Kadıncağız hicbirsey yemiyor,uyumuyor ve odasından dışarı çıkmıyordu. Deprosyana girmiş,kendini hem dünyadan hemde oğlundan soyutlamıştı. Louis onun kapısına her zaman biraz biraz yemek koyardı ancak ertesi güne hala orda olduklarını görürdü.
Günler böyle giderken annesinin durumu artık dahada kötüleşmisti. Eğer odada kendi kendine konuşurken sesleri duyulmasa Louis annesinin öldüğünü bile düşünüyordu. Kadın artık delirmişti ve odadaki eşyalarla konuşuyordu, tabi arada kapı arkasından louisi çağırıp ona onu sevdiğini de söylüyordu. Louis annesi için hiç bir şey yapamıyordu ve bu da onu içten içe yiyordu kendini yetersiz hissediyordu ve bazen geceleri ağlıyordu. Birgün herzamanki gibi annesine yemek götürüyordu yemeyeceğini bildiği halde. Kapıya geldiğinde içeriden hiçbir ses gelmiyordu. Annesine seslendiğindede hiç bir cevap gelmemişti. içinden tanrıya düşündüğü şeyin olmaması için yalvardı. Ve kapıya doğru omuz attı. Ancak belliki tanrı onu sevmiyordu çünkü kapıyı kırdığında annesinin cansız bedenini yerde görmüştü.
Şimdi yaklaşık bir aydır evinde tek başına kalıyordu. Ve artık çıldırma raddesine gelmişti. Kendisine sıkılmamak için uğraşlar bulmaya çalışıyordu ama hiç birşeyden de keyif almıyordu. Evde ölü gibi dolaşıyor, canı isterse yemek yiyor ve uyuyordu. Bazem değişiklik yapmak istediğinde geceleri evlerinin arka bahçesine çıkıyordu. Geceleri kimse dışarı çıkmadığı için sokaklar sessiz ve ıssızdi. Ve bunlarda Louisin sevdiği şeylerdi. Oturduğu masadan kalktı ve evin içine girdi. Karnı açlıktan gurulduyordu ancak bu onu düşünmedi ve uyumak istediği için odasına doğru adımladi. Ama henüz ilk adımını atamadan kapı çalmıştı. Saatine baktı saat öğleyi geçmişti. Ayrıca bugün erzak yardımı günüde değildi. Yani gelenin polis olma ihtimali yoktu. Bu yüzden tekrar odasına gitmek için adımladi ancak dışarıdan" Louis Tomlinson polis açın lütfen" denildiğini duyduğunda hemen kapıya koştu. Karşısında üç polis ve birde doktor önlüğü giymiş sarışın bir kadın duruyordu.