Bölüm 11: Blake Pierce

105 59 48
                                    

(Media:Blake)

Not:Geçen bölümün sonunda da belirttiğim gibi,bu bölümü çoğunlukla Blake'in dilinden onu ve geçmişini kaleme almak istiyorum.Bölümün yarıdan sonrasında 10.bölümde kaldığımız yerden devam edeceğim!❤️

Bölüme geçmeden buraya bir kalp bırakalım mı?❤️

Keyifli okumalar,canlarım!

***

Bölüm 11: Blake Pierce

Etrafımdaki insanlar çocukluğumdan beri neden hep bu kadar sert ve kendime kapalı olduğum konusunda şikayetlenir,benimle oynamak ve ya yakın durmak istemezdiler. Yıllar geçse bile,ne ben kendimi değiştirmeyi becermiştim,ne de onların bana karşı olan tavırları değişmişti. Değişen tek şey, bu tavırlarım yüzümden çoğu kişi artık benden ürkmeye,yanıma bile yaklaşmaya korkmaya başlamıştı. Açıkçası bu durum benim umrumda bile değildi. İçim kan ağlarken,dışarı nasıl gülücükler saça bilirdim ki?! Bu ikiyüzlülük olurdu öyle değil mi?! Çocukluğumdan beri yaşadığım bu acılar,parça parça birleşerek şimdiki beni oluşturmuştu...

Ben Blake Pierce,Alexander ve Rosalind Pierce'ın tek oğlu... 22 yaşındayım. Josie Pierce adında canımdan çok sevdiğim bir ikiz kız kardeşim var. Ne yazık ki,bizim ailemiz o alışık olduklarınız gibi normal bir aile değil. Bizim aileni diğer ailelerden farklı kılan çok önemli ve benim tiksindiğim bir özelliğimiz var. Vampir olmak... Artık kokusunu unutmaya başladığım annem dışında! Güzelliğine taptığım,gülüşüne hayran olduğum o kadın,annem!O bizler gibi değildi... Neyse ki,bizim lanetimiz ona da bulaşmamıştı. Annem normal hayatı olan bir insandı. Ta ki,babamla tanışıp,onunla evlenene kadar. Bazen 23 yıl öncesine gidip annemi durdurmak,onu babamdan uzak durması gerektiği konusunda uyarmak  istiyorum. Belki de bu elimde olursa,şimdi annem hayatta olurdu,kim bilir?! Bu bizim doğmamıza engel olsa bile...

Her şey soğuk bir kış gününde babamla annemin üniversitede tanışmasıyla başlamış. Bir süre çıktıktan sonra,annem babamın vampir olduğunu öğrenmiş. Ama bunu öğrenmesine rağmen, ondan vaz geçmemiş,aksine ona daha sıkı bağlanmış... Her gün o aşağılık güne lanet ediyorum! Belki de babam annemin beynini yıkamıştır,kim bilir?!... Çünkü,öyle nazik,masum,güzel bir kadın, babam gibi kaba,acımasız,egolu birini nasıl seve bilirdi ki? Bir kaç ay sonra,annem hamile kaldığı için babamla evlenmişler. İlk başlarda her şey çok normalmiş. Evlilik hayatları mutlu devam ediyormuş. Sonra biz doğmuşuz. Biz doğduktan sonra,babam git gide değişmeye başlamış. Bir zamanlar en çok bu özelliğine hayran olduğunu söyleyen adam,şimdi annemin insan olmasını utanç verici buluyormuş. Babam ve tükenmeyen egosu... Neymiş,beyinsiz vampir arkadaşları onunla bir insanla birlikte olduğu için alay ediyormuş... Biz doğduktan sonra,babam beni görünce annemden daha da tiksinmeye başlamış. Beni görünce söyledim,çünkü ben ve Josie ikiz olsak da,bizi farklı kılan bir özelliğimiz vardı... Josie tam vampir olduğu halde,ben yarı vampir,yarı insandım...

Babam bu özelliğim yüzünden bana hep yukarıdan aşağı,tiksinirmiş gibi bakar,bana ucube diye hitap ederdi. Ama aslında asıl ucubenin kendisi olduğundan bihaberdi ... Bense,hayran olduğum o kadının,annemin genleri bana geçtiği için kendimle gurur duyardım. Hala da duyuyorum ve son nefesime kadar bu böyle olacak!

Benim babama benzeyen tek yanımsa,görünüşümdü. Onun gibi kap kara saç ve gözlere,uzun boya sahiptim. Sevgili kardeşim Josie ise annem gibi sapsarı saçlara ve zümrüt yeşili gözlere sahipti. Ona her baktığım zaman annem düşüyor aklıma...

Son Ateşin KıvılcımıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin