Can havliyle kapıyı gölgenin suratına kapattı. Ve sesler yeniden duyulmaya başlandı. Sanki onu kurtarmaya gelmiş olan komşularının, gerçekçi taklitleri. Tekrardan koridordan geçerek mutfağa doğru gitmeye başladı. O yangını hafifletmeliydi, yoksa itfaiyeler gelene kadar ev kül olurdu. Zifir? Kedisi tamamen aklından çıkmıştı. Kedisine seslendi. Herhangi bir ses yok. İkinci kez seslendiğinde, zigon sehpaların birinin altına saklandığını fark etti. Koca herifi kollarının arasına alarak, tekrardan kapıya doğru yöneldi. Tiyatro devam ediyordu. Sesler halen gerçekçiydi. Kapıyı azcık aralayıp, Zifir'i oradan dışarıya saldı. Kendisi çekip gidemezdi. Bu ev ona miras kalmıştı.
Mutfaktan yayılan sesler, şiddetini gittikçe arttırmaya başlamıştı. Hatta ara ara kahkaha sesleri bile duyuyordu sanki. Cebindeki telefonu çıkartarak, itfaiyeyi tekrardan aradığında, gelmek üzere oldukları cevabını aldı. Arayalı 15 dakika olmuş, fakat halen gelmemişlerdi. Mutfak kapısı ile aralarında 10 metre ya vardı ya yoktu. Üzerindeki ıslak bornoz da sıcaktan iyice kurumuştu. Üzerinden çıkarıp attı. Tutuşmaya hiç mi hiç niyeti yoktu. En son aklından geçen düşünceler daha silikleşmeden, sonunda olan olmuştu. Mutfaktaki elektronik aletlerden biri infilak edip bir bomba gibi patlamıştı. Muhtemelen buzdolabıydı. Son zamanlarda başına çok fazla iş çıkartıyordu. Mutfaktan yayılan sesin ardından gelen alev dalgası, kapının karşısındaki duvarı ateşten bir dil gibi boydan boya yalamıştı. Ateşten dil yeterince tatmin olduktan sonra, arkasında bıraktığı tek şey kocaman yağlı bir is tabakasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İs
Детектив / ТриллерSizinle iletişim kurmayı başaran herkes, arkadaşınız olabilir mi? Ya bu bir insan değil de, antika bir mum ise?