8. Bölüm

733 47 2
                                    

İlk görevden iki gün önce Hogsmeade gezisi vardı. Daha önce o köye gitmemiştim ve fazlaca merak ediyordum. Duyduğum kadarıyla bayağı güzel bir yermiş.

Gryffindor masasında kahvaltı yaparken ikizler benle konuşmuyordu. Onlarla gitmeyeceğim belli olmuştu. Bende Charles ve Charlotte ile gitmeye karar verdim. Üçümüz köyü keşfetmek istiyorduk. Fazlaca eğleneceğimiz kesindi.

Masadan kalkıp büyük salondan çıktım. Üçümüz köye giden yolu tırmanıyorduk. Hava fazlasıyla soğuktu. Kar ve yağmur yoktu. Ama fazlaca esiyordu. Sonunda köye geldiğimizde Charles:

"Scrivenshaft'ın tüy kalem dükkanına gitmeye ne dersiniz. Duyduğum kadarıyla iyi bir yermiş."

"Olur."

Üçümüz dükkana girdiğimizde etrafta parşömenler ve tüy kalem doluydu. Ben sadece gezindim. Charlotte ise güzel bir tüy kalem beğenmişti. Buradan çıktıktan sonra Balyumruk şekerci dükkanına gittik. İçeri girdiğimizde pek bir şey beğenmemiştik. Charlotte:

"Charlie&Charlie'de daha fazla çeşit var. Hem bu ne?"

"Bilmem. Ama birkaç şey alalım. Gayet iyi gözüküyor."

Üçümüz çok bir şey almadık. Ama dükkanda Weasley ikizlerini gördüm. Sonunda Charles şekerlerin parasını ödemek için gittiğinde yanımda Charlotte kaldı. Charlotte:

"Ünlü üç süpürgeye gitmeye ne dersin? Biraz ısınırız."

"Olur. Normalde Weasley ikizlerinin bize katılmasını isterdim."

"Son olaylardan sonra her gryffindor seni sevmiyor."

"Haklısın. Ama neyse bu konu çok uzadı. Charles acele etse iyi olur. Donuyorum."

Charles yanımıza geldiğinde Üç Süpürgeye geldiğimizde etraf doluydu. Bizde köşedeki masalardan birine geçtik. Barın oraya geçtim. Bara bakan kadın:

"Merhaba tatlım sana ne yapabilirim?"

"Üç kaymak birası."

"Hemen geliyor. Sen masaya geç."

"Teşekkürler."

Masaya geçtikten sonra kaymak biraları geldi. Biraz ısınırken Charles:

"İlk görev ne sence?"

"Ne olursa olsun kesinlikle tehlike içerecekmiş. Madam söyledi."

"Bilmiyorum. Ama izlemek beni geriyor."

Kaymak biramı içerken Weasley ikizleri, Lee Jordan ve Ron içeri girdiler. Onlarda bir köşeye oturduklarında ısınmaya çalışıyordum. Charlotte:

"Matmazel Wettin sana bir cevap yazdı mı?"

"Hayır. Neredeyse bir ay oldu. Umarım okulu bırakıp buraya gelmiyordur."

"Sanmam. Matmazeli bilirsin. Biçim değiştirmeye sıkı sıkı bağlıdır."

Charles'ın dediğine gülerken dışarı baktım. Ludo Bagman ve büyük baba Pierre dışarıda konuşuyorlardı. Kaşlarımı çatarak:

"Bagman neden Lestrange ile konuşuyor?"

"Bilmem, şölende de yakın görünüyorlardı."

"Bir başıma bu eksikti."

Kaymak biramı içmeye devam ederken barın kapısı açıldı. Bagman ve büyük baba Pierre içeri girdi. İkisi yanımıza geldiğinde Bagman:

"Hamilton. Tekrar karşılaştık ha?"

"Kesinlikle. Oturun lütfen."

İkisi oturduğunda Charles:

"Siz neden kasabadasınız bay Lestrange?"

Ölüm Meleği...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin