-11-
( Yasemin'in Anlatımıyla )
Barkın'ın Miray'ı öptüğü üç gün olmuştu. Miray ne üç gündür doğru dürüst odadan çıkıyor, ne de Barkın'ın eve gelmesine izin veriyordu. Bu konuyu ne zaman açmaya çalışsak hızla kapatıyor, odasına geri dönüyordu. Emrullah ve Berke gelip gitmeye devam ediyordu. Açıkçası o akşamdan sonra onlarla da pek ilgilenememiştik. Sude'yle Emrullah çıkmaya başlamıştı. Bu haber beni sevindirmişti tabii ki. Miray'a da anlatmak istemiştik ama dediğim gibiydi. Barkın'ın onu öpmesini o istememişti. Miray da kafasına onu neden öptüğünü takıyordu. Biraz haklıydı. Selen'i aldatmalarına rağmen seven çocuk, neden Miray'ı öpmüştü?
"Miray güzelim? Hadi gel yemek yiyelim."
Yine sabah sabah odasının kapısındaydım. Bir cevap versin de kahvaltı edelim istiyordum. O da masada olsun istiyordum. Pek umutlu değildim ama olsundu. Sonra bir anda odanın kapısı açıldı. Miray yanağımdan makas aldı.
"Geleyim güzelim."
Hazırlanmıştı. Okula gidecekti sonunda. Miray gitmediği için bizde okulla konuşamamıştık. Büyük ihtimalle bir dahaki hafta onların okuluna geçiş yapmış olacaktık. Bu haline şaşırdığımı belli etmiştim sanırım. Suratıma bakıp kıkırdamıştı. Üstüne hafif kısa bir beyaz kazak altına da klasik siyah bir kot giymişti. İtiraf edeyim. Miray çoğu kız gibi değildi. Arada Sude ile ben bile süslenirdik. O sevmezdi. Etek giymezdi mesela. Garip veya sinirli bir yapısı da vardı. Tabii mafya hanım hallerini unutmayalım. Bende ona gülümseyerek karşılık verince aşağı indik.
"Günaydııın."
Sude'nin sesini duyduğumuzda gülümsedik.
"Günaydın."
Miray daha fazla geç kalmamak amacıyla masaya oturup ağzına üç beş bir şey attı ve evden çıktı. Bizde kahvaltı edip hazırlandıktan sonra okula gittik.
( Miray'ın Anlatımıyla )
Üç gündür okula gitmiyordum. Kimsenin yüzüne doğru dürüst bakmamıştım. Öpücük meselesi hala aklımı kurcalıyordu. Neden Selen'i severken öpmüştü beni? Selen'i bırakın. Barkın beni neden öpmüştü? Okula gitmek istiyor muydum bilmiyorum. Barkın'ı hala görmek istemiyordum evet. Ama devamsızlığım sorun çıkarabilirdi. Okulun önüne geldiğimde duraksadım. İçeri girmek istemiyordum. Acaba eve geri mi dönseydim?
Saçmalama Miray. Yemezler seni. Gerçi Barkın'dan emin değilim. Kovulmaktan ne haldedir kim bilir çocukcağız.
Kapa çeneni içses. Hem beter olsun!
Sen sıyırmışsın. Hayırlı olsun.
Bahçeye girdiğimde bankta oturan Emrullah'ı gördüm. Yanında Berke'nin oturmasını beklerken Barkın'ı gördüm. Bana bakıyordu. Ne bakıyorsun amına koyayım? Kafamı çevirdim hemen. Bu sefer de Berke'yle göz göze geldik. Başıyla selam verince gülümsemeyi tercih edip hızla okula girdim. Aynı hızda sınıfa girdiğimde duraksadım. Hassiktir, nerede oturacaktım?! Sıraya boş boş bakarken Emrullah'ın sesini duydum.
"İyi bu akşam maçta görürüz abi."
Maç. Bu akşam Galatasaray, Fenerbahçe maçı vardı. Muhtemelen izlerdim. Kızlarda izlerdi.
Hemen Emrullah'ın oturduğu sıraya geçtim. Barkın'la oturamazdım. Üçü de aynı anda sınıfa girince başka yöne bakmak amacıyla çantama döndüm. Ve bir defter çıkardım. Tekrar önüme döndüğümde çoktan yanıma gelmişlerdi. Barkın yine yanıma oturmaya çalışırken Emrullah'ın kolunu tutup onu sıraya çektim. Pardon. Birazcık yapıştırdım. Biraz. Çok az. Tamam tamam, çok.