Selam, nasılsınız gece yıldızlarım?
Yine uzun bir süre bölüm gelmedi biliyorum. Hatta tatilde bir sürü bölüm de yazabilirdim paylaşabilirdim ama nedense son zamamlarda yazma isteğiö tam anlamıyla gelmemişti. Ve oy sayısı de hiçbir şekilde 18 olmayınca bu da biraz bahanem gibi oldu. Hala oy sayısı 18 olmadı bu arada nzöamsaçöaöaam
Ama olsun daha fazla bekletmek istemedim zaten eminim ki unurrunuz bir önceki bölümü bile... Bu nedenle ufaktan hatırlamanız için 28. Bölümüb bir kısmını buraya bırakıyorum unutanlar hatırlama amaçlı okuyabilir.Umarım beğenirsiniz, keyifli okumalar gece yıldızlarım✨💛
***
- 28. Bölüm -
Biraz daha bekledikten sonra gözlerimi açmaya karar vermiştim. Yavaş yavaş gözlerimi açarken gözlerim ilk Ateş'i buldu. Ardından da yere doğru bir bakış attım. Korkuyla yutkunduğum sırada bir an düşeceğimi hissetmiştim ama anında kendimi toparlayıp havada kalmayı başarmıştım. CİDDEN BAŞARMIŞTIM.
"Başardım mı?" diye sordum yine de emin olmak için Ateş'e bakarken. Ateş gülümseyerek bana yaklaştı.
"Sonunda evet." Dedi gülerek. "Çok gururlandım şuan asla yapamayacağını düşünüyordum." Diye ekledi dalga geçer bir tonla. Elimi yumruk yapıp omzuna vurduğumda biraz geri kaçtığı için dengemi kaybedip refleksle Ateş'in boynuna sarılmıştım. O da elleriyle belimden kavrayarak bana destek vermişti.
"Biraz daha gururlanmama izin veremez miydin?" diye sordu gülerek. Başımı olumsuz anlamda sallarken ondan ayrıldım. Ayrıldıktan sonra yüzüne baktığım sırada bana şaşkınlıkla kaşlarını çatmış bir şekilde bakıyordu. Bu yüz ifadesine ben de ne olduğunu anlamak ister gibi kaşlarımı çatmıştım.
"saçların..." diye mırıldandı. Kaşlarımı daha fazla çattım.
"Ne olmuş saçlarıma?" diye sordum. Gülümseyerek elini saçlarıma uzattı.
"Morarmış." Dedi alaylı bir ses tonuyla. Büyük ihtimal saçlarımın uç kısımlarına mor rengi gelmişti.
Elimi saçlarıma uzatıp bir tutamına tuttum ve görebileceğim bir şekilde tuttum. Uçlarda bir kısmın mor bir kısmının mavi olduğunu görünce kaşlarımı çattım.
"Bu sefer uçlarına değil aralarına mor gelmiş." Dedi beni anlamış gibi. "Seyrek seyrek morlar var mavilerin arasında."
"Güzel olmuş mu bari?" diye sordum saçlarımı incelemeye devam ederken.
"Çok çirkin oldun." dedi alaylı ses tonuyla.
"Bugün fazla dozunda gibisin." Dedim sinirle. Gülerek başını salladı. Ona gözlerimi devirdikten sonra dikkatli bir şekilde aşağıya bakarak yere inmeye başladım.
Sonunda ayaklarım yerle buluşunca içime büyük bir ferahlama gelmişti. Anında kendimi yere atıp çimenlerin üstüne uzandıktan sonra Ateş de gülerek yanıma uzanmıştı. Bir müddet öylece uzanıp gökyüzünü izledikten sonra Ateş ortamdaki sessizliği bölerek konuşmaya başlamıştı.
"Saçların," diye mırıldandı ilk önce. "Sana çok yakışmış."
Dudaklarım iki yana doğru kıvrılırken aynı zamanda hafiften yanaklarımda kızarmıştı. Orada şaka yaptığını zaten biliyordum ama bu şekilde söylemesi nedense kalbimin hızlanmasına da sebep olmuştu.
***
- 29. Bölüm -
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlı Gece
FantasíaBuzu sadece ateş eritir... ★★★ Periler, Cadılar ve onlar arasında geçen savaşlar... Buz, bir cadıydı. Sadece annesi vardı hayatında. Hayatı normal bir şekilde ilerlerken bir gecede her şey değişti. Yıldızlı Gece... O geceden sonra kafasında çözmek...