DARBE (+18)

BÖLÜM-7

Yere düşen şekerine üzülecekken annesinin uzattığı bir başka şekere sevenin çocuk gibiydi, umutsuzluğun içinde gördüğü bir parıltıya bakar gibi baktı bana,gözlerime.
"Beni seviyorsun." diyerek kurduğum cümleyi yeniledi ve elleriyle yüzünü kapattı.

"Bunu 25 yıldır bekliyordum Anastasia. Seni yıllardır bekliyordum."

Gülümseyip masada bıraktığı ellerini aldım küçük avuçlarımın içine, öptüm .
"Hep de seveceğim ." Hemde hergün artan bir aşkla sevgilim.

"Şimdi yemeklerimizi yiyelim." Garsonu çağırıp yemekleri tazeleriyle değiştirdi.

"En son ne zaman yemek yedin Anastasia ?" kaşlarını çatmıştı. Ben bile hatırlamıyorum iştahsızdım işte.
"Dün akşam atıştırmıştım " dedim çocuk gibi önüme bakarak.

"Senin gibi güzel hanımlar yalan söylemeyi beceremiyor Bayan Steele."
Küçük bir kahkaha patlattım. Oda gülüyordu, gözgöze geldiğimizde uzun süre bakışlarımızı birbirimizden ayırmadan tebessüm ettik..

***

Akşama kadar anca bitirdiğim raporları da yanıma alıp Bay John'un odasına geçtim.
Telefonda konuşuyordu rahatsız etmeden konuşmasını bitirmesini bekledim.

"Tamam Bay Grey. Peki Efendim dediğiniz gibi olacak." telefonu kapatırken mırıldandı, ''Suratıma kapatmasan birde tam olacakda neyse."

"Evet Bayan Steele bende sizi çağıracaktım, raporları bırakın şimdi ."

Christianla ne işi olabilirdi ki benim patronumun?
Anastasia yerine Bayan Steele olmuştum, sizli bizli konuşma tarzına geçilmişti.
Korktuğum başımamı geliyor yoksa ?

"Buyrun Lütfen dinliyorum." raporları masasına bırakıp bir iki adım geriledim.
Önümde birleştirdiğim ellerim terlemişti, ne duyacağımı bilmediğimden olsa gerek gerilmiştim.
İşimden olmak istemiyordum, diplomayı daha elime almadan iyi bile iş bulmuştum.

"Mevkiiniz işinizdeki tecrübeli davranışınızdan dolayı yükseltilmiştir. Bundan sonra Basın Yayınları Müdürüsünüz , yan bina o bölüme ait buradaki işiniz son bulmuştur."

Tecrübemi ? Daha ilk günümden Müdür mü olacağım yani? Diploma elimde olsa bile 10 seneyi bulur benim BY müdürü olmam. Aralanan ağzımı toplamaya çalışarak yinelemesini istedim.

"Anlamadım?"

"Böyle istendi Bayan Steele. " derken gülümsüyordu.Bu adam gülümser miydi hiç?

Onaylayarak odadan çıktım. Eşyalarımı toplayarak işyerinden ayrıldım, Christian'ı aramak için telefonumu çantamdan çıkarttım.

"Evet?"
Sanırım şirketteydi, telefonu açışından dolayı yanında biri olduğunu anlamakta zorlanmadım.
Telefonda konuyu açmak istemediğim için bir bahaneyle görüşme teklifinde bulundum.

"Akşam yemeğini beraber yiyebilir miyiz? Şu bir haftanın acısını çıkartmak istiyorum Grey."
kıkırdayarak telafuz etmiştim son cümlemi.

"Bir haftanın acısını bende çıkarmak istiyorum, inan bana." içinde fesatlık aradığım cümleye sessizliğimi korurken "İşten çıktığında benim evime geç, toplantım bitsin geleceğim."
Onaylayarak telefonu kapattım.

Christian Grey: Acısını çıkartmak için sabırsızlanıyorum Ana.

Anastasia Steele: Gel sen çıkartacağız en acısından.

Maili atıp arabama bindim, kendini zor taşıyordu ama memnundum yaşlı kovboyumdan.

***