Bir sürü bakış, (kimisi zaten biliyordum dercesine, kimi yargılar, kimi yakıştırırcasına) kendilerini incelerken Kağan yavaş bir şekilde sevdiği kadının narin elini tuttu.
"Evet, biz sevgiliyiz. Birbirimizi seviyoruz. Bunun yirmibirinci yüzyılda normal bir durum olduğunu biliyorsunuzdur." Herkes birbirine bakıp baş sallarken Kağan gülümsedi.
"O halde herkes önüne dönebilir." Bakışlar ikiliden uzaklaşırken Işıl mutlulukla gülümsedi. Ceren ikiliye mutluluklar dileyip telefonunu aldı ve gözden uzaklaştı.
"Artık herkes bizi biliyor."
"Öpüşürken fotoğrafın yayınlandı Işıl. Bilmem farkında mısın?" Kağan, kendisine kızgınca bakarken Işıl tatlı bir şekilde gülümsedi.
"Öpüştüğüm adam sensin, bunu neden saklıyayım ki? Zaten hastanenin en güzeliydim, şimdi herkes hastanedeki en şanslı kadın olduğumuda biliyor."
Kağan dayanamayıp gülümsedi. Işıl adamın boyuna yetişmek için başını hafifçe yukarı kaldırmış iki elini arkasında birleştirmişti.
"Bana şöyle bakma."
"Neden ki?"
Kağan gülümseyerek kadının kulağına eğildi.
"Seni boynundan tutup, öpme isteğimi artırıyorsun."
"O halde neden yapmıyoruz?" Işıl kaşlarını havaya kaldırıp Kağanı elinden tuttuğu gibi odasına götürdü.
"Sen ciddi misin?"
"Hemde çok ciddiyim."
Işıl gülümseyerek Kağan'ın masasına oturduğunda genç adam kahkaha attı.
Kadının yüzünü ellerinin arasına alıp boynuna yavaşça bir öpücük kondurdu.
"Bence burda böyle bir şey yapmamalıyız." Kağan etrafa bakıp dururken Işıl başıyla onayladı.
"Peki , korkuyorsan." Işıl masadan ineceği sırada Kağan kadının belini sıkıca kavrayıp güzel bedeni kendisine çekti.
Sıcak dudakları buluştuğunda elleri istemsizce kadının saçlarının arasına dalmıştı.
Gülümseyerek birbirlerinden ayrıldıklarında Işıl gülümseyerek masadan indi.
"Bence bu gün çok yorulmamalısın."
_____
Işıl yorucu günün ardından eve geldiğinde Poyraz koltuğa oturmuş babasıyla konuşuyordu.
Işıl hızla görüntülü konuşmaya dahil oldu.
"Güzel kızım." Işıl babasının cümlesine güldü.
"Canım babam."
"Duydum ki çok çalışıyormuşsun."
"Tahmin bile edemezsin." Ege kadraja girip hala diye bağırdığında Işıl bir müddet tatlı yeğenini sevdi.
"İstersen Poyraz ile birlikte buraya geri gelebilirsin." Işıl duyduğu cümle ile kalp atışlarının deli gibi atmaya başladığını hissetti.
"Geri gelmek mi?" Babası baş sallarken Işıl korkuyla hayır diye bağırdı. Poyraz şaşkınca ablasına bakarken babasıda aynı şekilde kızına bakıyordu.
"Işimi çok seviyorum, gelmek istemiyorum."
"Şaka mı yapıyorsun?"
"Hayır baba, bak sana evimi göstereyim." Işıl minik evini çekerken babası gururla kızını izledi. Mutlu mutlu basit evini anlatması onu duygulandırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELVEDA SOSYETE!
Romance1997 "Hadi Işıl seç birini." Onlarca misafir bir yaşındaki güzel bebeğe bakarken bu tatlı bebekse masanın üzerindeki nesneleri tanımak için uğraş veriyordu. Annesine göre bu tatlı kız tabikide steteskopu seçecekti. Ilerde başarılı bir doktor olup a...