Yeni eve varalı iki üç dakika olmuştu. Evimiz üç katlıydı. Üçüncü katı bana aitti. İkinci kat ise annem ve babamındı. Birinci katta bildiğiniz gibi salon , mutfak vs . var. Şu an odama bavullarımı taşımaya çalışıyorum. Ve başardım. İlk bavulu açıp içindeki kıyafetlerimin yarısını dolabıma yerleştirdikten sonra ikinci bavulu açtım. İçinde kıyafetlerimin diğer yarısı vardı. Onlarıda dolabıma yerleştirdikten sonra üçüncü bavulumua açtım. Takılar, makyaj malzemeleri, parfüm, toka, maşa, düzleştirici vs . vardı. Onlarıda yerleştirip kendimi yatağa attım. Daha sonra evi keşfe çıktım. Evin tüm katlarını gezdikten sonra yeni fark ettiğim bodrum katına indim. Altı tane oda vardı. Hepsini teker teker açıp içerisine baktım. Odaların hepsi boştu. Mutfağa geçip birşeyler atıştırdıktan sonra odama çıktım. Biraz yatakta oturduktan sonra dışarı çıkmaya karar verdim. Dolabımı açıp kıyafetlere baktım. Acaba ne giysem. Bu arada ben size kendimden bahsetmedim değil mi ? Ben Kate. 17 yaşındayım. Kahverengi saçlarım ve mavi gözlerim var. Annem ile babamla aram hiç iyi değil. Annem uzman doktor. Babam ise pilot. Annemin maaşı ayda on iki bin tl. Babamın ise on bin di galiba. Ailemle aramın bozuk olma sebebi işlerine benden daha çok önem vermeleri. Onlarla sadece para istediğimde konuşuyodum. Onun dışında hiç konuşmuyorum. Zaten sabahları hiç görmüyoruz birbirimizi. Sabahın altısında işe gidiyorlar. Gece de üçte falan geliyorlar. Ben sizle konuşmaya daldığım sırada kıyafetlerimi seçmiştim. Kıyafetlerimi üstüme geçirip aşağıya indim. Annem ve babam hemen işe gitmişlerdi. Bir insan bu kadar mı işine düşkün olur ya. Evin anahtarlarını alıp kapıyı kapattım. Bahçe kapısını da açtıktan sonra sokağa çıktım. Biraz yürümek iyi gelebilirdi. Yürüyüş yapmayı severdim. Her zaman beni rahatlatırdı. Her yıl yeni bir ülkeye taşınıyoruz. Ama bu sene sadece babam gidicek. Annem burda dört yıl kalıcak. İyi bir hayatım olursa bende burda kalmayı düşünüyorum. New York un hafif rüzgârı ve o çarpıcı güneşini şimdiden sevmeye başlamıştım. Arkadaşlarımıda çok özlüyorum. Her yıl hayatım tam iyi olacak derken taşınıyorduk ama bu yılda hayatımın öyle olmasına izin vermiycem. İyi bir haytım olucak. Kendime söz veriyorum. Ben düşüncelere dalmış giderken biriyle çarpıştığımı yere düştüğümde anladım. Kafamı hafif kaldırdığımda kahverengi saçlı ve kahverengi gözlü birini gördüm. Benle yaşıt duruyordu. Bana sinirli gözlerle bakıyordu. Gözlerinden resmen alev fışkırıyordu. Niye bu kadarsinirlendi anlamamıştım. Sadece çarpışmıştık. Bana sinirle çıkan sesiyle bağırmya başladı " önüne baksana. " bu neydi şimdi anlamadım. Hem o niye önüne bakmıyordu. Bana bile bile mi çarptı sanki. Kenara kayabilirdi. Aslında şimdi ona çıkışırdım ama ilk günden olmaz. Belki sonraki günlerde. " özür dilerim" dedikten sonra yoluma devam ettim. Biraz daha yürüdükten sonra eve vardım. Bahçe kapısını açıp bahçeye girdim. Bahçemizde büyük bir havuz vardı. Havuzun yanında şezlonglar vardı. Diğer tarafındada üç tane puf vardı. Bahçenin diğer tarafındaki salıncağa oturup sallanmaya başladım. Biraz daha sallandıktan sonra eve girdim. Saat 18.30 du. Mutfağa gidip tabak ile bir bardak çıkardım. Tabağa cipsi boşalttıktan sonra bardağada kola koydum. İkisini de alıp slona geçtim. Televizyonu açıp tabağı kucağıma aldım. Bardağıda elime alıp televizyon izlemeye başladım. Bir andan televizyon izliyor, diğer andan da tıkınıyodum. Televizyondan sıkılınca bardağımda ki son yudumu ve tabağımda ki son cipsi ağzıma aldım. İkisinide yuttuktan sonra mutfağa gittim. Bulaşıkları bulaşık makinesine koyduktan sonra odama çıktım. Üstümü değişip yatağıma girdim. Acaba bugün gördüğüm çocuk nerde oturuyordu ve neden bu kadar kalpsizdi ? Düşüncelerimle birlikte kendimi uykunun o huzurlu ve sıcacık kollarına bıraktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAY UKÂLA
RomanceAilesinin işi nedeni ile New York ' a taşınan Kate başına geleceklerden haberdar mı ?