Hatırla beni

261 46 7
                                    

Bunca zamanım içinde ektiğim bütün sevinçlerim, açar açmaz doluya vurulmuş bir çiçek; mutluluklarım, büyür büyümez budanmış bir ağaç; ümitlerim, ise ele değer değmez eriyen bir kar gibiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bunca zamanım içinde ektiğim bütün sevinçlerim, açar açmaz doluya vurulmuş bir çiçek; mutluluklarım, büyür büyümez budanmış bir ağaç; ümitlerim, ise ele değer değmez eriyen bir kar gibiydi.

Sırtladığım sorumluluklar ve pişmanlıklar beni eziyor, kâh kriz geçirtiyor kâh kan ter içinde uyandırıyordu.

Bilhassa geceleri uyumak adeta bir ızdıraptı benim için. Geceleri yatmadan önce muhtelif düşünceler ele geçirirdi zihnimi.

Daha önce hiç kimseye açılamamıştım, zaten açılabileceğim kişi yoktu ki, yapayalnızdım. Ben düştüğümde kaldıracak birine sahip değildim, lakin evvelce böyle değildi. Hafızam pek iyi değil, sanırım dostlarım vardı, hayatımı istese dahi verebileceğim bir dostlarım. Ama sonra n'oldu en ufak fikrim bile yok.

Çektiğim cefa, kendimden büyüktü; hiç kimse bilmezdi.

Kitapları dolabıma yerleştirdim ve derin bir iç çektim. Diğer ders için gerekli kitapları alıp sınıfıma yöneldim. Sınıfın içindeki herkes arkadaşlarıyla bir şeyler yapıyordu, ben ise etrafa boş gözlerle bakıyordum. İmrenerek baktığım gruptaki sarı saçlı bir çocuk ile göz göze geldik. Kafamı çevirip dikkate almamaya çalışmıştım fakat o çoktan ayağa kalkmıştı.

Serseri adımlarla yanıma geldi ve sınıfın içinde beni küçük düşürmeye çalıştı, benden para istedi. Ben vermeyince sözel olarak zarar vermeye başladı, sesim çıkmıyordu, zayıflığımdan dolayı her türlü kaybedeceğimi bildiğim için karşı gelemiyordum. Benimle uzun uzun uğraştı, en sonunda verdim bütün paramı.

Zorbalığını durduran şeyse öğretmenin gelmesiydi, onu görür görmez beni bıraktı ve hiçbir şey olmamış gibi derse başladık. Dikkatim her zamanki gibi dağınıktı.

Ders bitip de okul zili çaldığında toparlandım ve sınıftan çıktım. Tam bahçeden çıkacaktım ki sol omzumda hissettiğim büyük bir el beni kendisine çevirdi. Sarı saçlı çocuk yine karşımdaydı, beni okulun köşesine çekti ve o an ben güçsüzlüğümden dolayı direnemiyordum bile.

"Boşalt cebini!" diye bağırdı. Başka param kalmadığı için sadece boş gözlerle ona ve yanındaki siyah saçlı çocuğa bakıyordum.

"Bakınmayı kes ve ver şu parayı!" dedi ve bacağıyla dizime vurdu.

"Yok ki, hepsini dersten önce sana verdim." diyebildim sessimde ne korku ne endişe vardı, alışmıştım.

Birdenbire yanağıma bir şamar indirdi ve ceplerimi kurcalamaya başladı.

Ben öylece kalakalmışken çocuğun arkasından biri onu çekip sıkıca tuttu. Siyah saçlı, arkadaşına yardım etmek için diğerine vurmaya başladı. Bana yardım eden kişi, ikisinin de bileklerini sıkıca tuttu ve onları uzağa savurdu. Canları acıdığı için söylenerek uzaklaştılar.

Hatırla beniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin