Gerçek bir hayat hikayesi .
Dedemin babasının hayatını anlattığım bu kitap bize geçmişin izleri ve sırlarını açığa çıkartacak .
Aşıkken ölmek mi yoksa aşk uğruna ölmek mi?
Bizzat babaannemin kendisinden anlatılarak yazdım kitabımı .
Umarım beğenirsi...
Yollar uzadıkça tüm hasretler bitiyordu. Memleket , sevda , aşk, akraba ... Hangi yöne gitmeli insan ? Geçmişe mi , şimdiye mi yoksa geleceğe mi ? Hasret hangisine daha yakındı ? Sussun herkes sadece özlemi olan insanlar sarılsın , koşsun , mutlu olsunlar ... Yağmurun altında coşsun herkes . Gökyüzü de şahit olsun tüm hasret çekenlere ... Hasret bu kadar acı veriyordu. Ama bir türlü vazgeçmiyorduk. Gözler yalan söylemez , ne acı çektiğini, ne düşündüğünü ne anlattığını söyler. Gün geceye kavuşur , insanların hasreti birgün son bulur. Hasret tutuşur , sen tutuşursun sonra kendi ateşinde kavrulursun . Müslüm ' ü biri kurtarmalıydı yoksa o da kendi ateşinde kavrulacaktı. Aşk , sevda , hasret hep insana zarar verdi fakat bu insanoğlu ya hep kendine zarar veren şeyleri sever, acısını çeker. Gün geceye kavuşur hasretin tutuşur sen tutuşursun tutuşur da yanarsın .Yol biter , hasret biter ,biz biteriz... Geriye kalan geçmiş acıların olur . Acıdan kalbin sızlar , ağlarsın dinmez , yine olduğun gibi kalırsın...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
