eight

67 1 0
                                    


Hala kapıya yaslanmış bir şekilde duruyordum. Kalbim durmak bilmiyor onu öptüğümü düşündüğümde , her ne kadar yanağından da olsa, beni heyecanlandırıyordu. Çığlık atmamla bir iki saniye sonra İlay ve Berfin karşıma dikildiler. Berfin sigarası ağzında dururken İlay ise uykusundan uyandırılmış gibi bir hali vardı.

"Ne oldu be?" Berfin'in sorusuyla sırıtmaya başladım. Berfin kaşlarını kaldırıp bana baktı bir şeyler anlamaya çalışıyordu.

"Bir şey olmuş, iyi şeyler olmuş. Ne oldu!" Diye bağırmasıyla kapıdan kendimi çekip yanlarında geçerken bağırarak söyledim.

"Semih'i öptüm!" İkisi de şok olmuş gözlerle bana bakarken dili çözülen İlay oldu.

"Neresinden!"

"Yanağından!" Dememle Berfin yanıma gelip kafama vurdu.

"Aptal bende daha önemli bir gelişme oldu sandım." Onları umursamadan balkona çıktım ve Berfin'in paketinden bir sigara alıp yaktım. Ay mutluyum ama ne yapayım. Berfin yanıma gelirken İlay büyük ihtimalle odaya gidip yatmıştı.

"Semih'in tepkisi nasıldı?" Elimle kafama vurdum.

"Bilmiyorum çünkü ona bakmadan aparta girdim yanı tepkisini göremedim." Berfin senin gibi kuzen olmaz olsun bakışları atarken bende kendim için öyle düşünüyordum.

"Salaksın Işıl cidden salaksın. Ben sana böyle mi öğrettim aşkım hayatım birtanem." Kafamı hayır anlamında sallayıp bitmeyen sigaramı bitirmesi için Berfin'e verip iyi geceler diledikten sonra odama geçtim. İlk olarak telefonuma şarja taktım daha sonra yatağa girdim. İyi gün geçirmiştim ama dimi.

******

Yine havuz başında şezlongun üstünde yatıyorduk. Rutin bir şey haline gelmişti aslında bu olay. İlay telefonuna bakarken Berfin güneşleniyordu, Berfin'in hayat felsefesi buydu, ben ise boş boş etrafı izliyordum. Önder ne hikmet ise bugün hareketli şarkılar açıyordu, sanırım yeni flört yapmıştı çünkü bunun başka açıklaması olamazdı. Havuza atlayan çocuklar sürekli olarak üzerime su sıçratıyorlardı bu duruma pek bir şey demek istemiyordum çünkü sonuçta çocuklar yani diyip kendimi yatıştırmaya çalışıyordum. Çantamdan otelin para kartını çıkarıp ayaklandım, kendime bir limonata alsam iyi olurdu. Bar kısmına yönelip limonata söyledim, bekleyene kadarda telefona bakmaya başladım. Üstten Semih'in bildirim atmasıyla mesaja tıkladım.

Gönderen; Semih
Nerelerdesin

Gönderilen;
Şu an barın ordayım

Gönderen; Semih
ee bekle o zaman

Gönderilen;
Bekliyorumm

Limonatamın önüme koyulmasıyla teşekkür edip, masalardan birine oturdum. 5 dakika geçmişti ki karşımdaki sandalyemin çekilmesiyle gözümü limonatadan ayırıp karşıma baktım. Semih gelmişti, gülümseyerek oma baktım.

"Günaydın." Demesiyle telefonumun ekranını açıp ona gösterdim.

"Sencede biraz geç olmamış mı günaydın demek için?" Kaşlarını kaldırıp güldü.

"Biraz öyle ama ne yapayım ne diyeceğimi bilemedim." Bu sefer ben güldüm.

"Neyse canım o kadarda önemli değil." Daha sonrasında tekrardan konuştum. "Sende ister misin?" Limonatamı işaret edip. Kafasını sallayarak beni red etti.

"Sağol daha yeni bir şeyler içtim doldu midem." Evet bunu niye düşünememiştim ki.

"Semih!" Arkadan Bilal'in bağırmasıyla ikimizinde bakışları ona döndü.

IŞIL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin