Bir Üniversiteli Hikayesi

1.3K 17 9
                                    

Onu ilk gördüğüm yer üniversite kütüphanesiydi.Büyük kitaplıkların arasındaki, dar uzun koridorlardan birinde karşılaştık.Üstü kitap dolu bir arabayı itiyordu.Geçebilmesi için yol verdim.Bana bakmamıştı ama buna pek şaşırmamam gerekiyordu.Artık lisede değilim ve okulun havalı kızı olmaktan uzak bir tarz benimsemiştim.Plastik, mavi çerçeveli, büyük bir gözlük takıyordum.Saçlarım arkadan bağlıydı.Beyaz bit tişört ve dikkat çekici olmayan bir kot pantolon giyiyordum.Az ötemde durdu, birkaç kitabı rafa dizdi, uzun boylu hafif sarı Kıvırcık saçlı ve zayıftı.Bir gün bu saçların dökülmesine sebep olacağımdan henüz haberim yoktu.

Iki gün sonra tekrar karşılaştık...

O da benim gibi öğrenciyi ve harçlığı için her gün iki saat kütüphanede çalışıyordu. Kitapliklar arasında dolaşıyordu yanımdan geçerken kitapları taşıdığı arabanın üzerinden bir kitap aldım,hemen bıraktım. Tepkisizdi, yine yüzüme bakmamıştı. Onun benimle ilgilenmesini istiyordum.Bunu neden istediğimi bilmiyorum. Gözlerinde sert, atılgan yorgun ve hırçın bir ifadeyle kitaplara, raflara, etrafa bakıyordu. Onu gözlerimle takip ettim, arka sıradaki "M" etiketli Kitaplığa girdi.Bir kitabı rafa dizmeden önce uzun uzun arka kapağını inceledi. Yanına yaklaştım "Onu okudun mu"? Diye sordum.Başını kaldırıp şaşkın ve mahçup bir şekilde yüzüme baktı"Hayır", dedi."Ama okuyacağım" dedi ve diger raflara kitap dizmeye gitti.Yanıma yaklaşıyordu, nedense birden dikkatini çekmek için ona çelmet taktım;ve işte olan o zaman oldu yere düştü ve arabaya çarptı kalktığında yüzü kanlar içindeydi çok şaşırmış utanmış ve korkmuştum. Sesi duyan ve kanı gören herkes toplandı bende aradan sıyrılıp gittim. Hayalî bir karanlığın içinde yürüyordum artık, sanki biri ışıkları kapatmış neşem gitmişti. Ertesi gün kütüphaneye sadece onun için gittim orada değildi. Durumu bu kadar kötü müydü,? Belki dersi vardır. O gün sık sık gittim ama yoktu. Kimseye sormaya cesarette edemedim. Ertesi gün de ve sonraki günde. Ondan sonraki gün de ve daha sonraki gün.......ve oradaydı. Yüzü iyi görünüyordu. Korktuğum gibi burnu ya da başı sargılar içinde değildi. Sanki hiçbir şey olamamış gibi! Icim biraz rahatlamıştı. O iyidi. Artık uzaklaşsa mıydım,? Buraya onun ne durumda olduğunu görmek için geldiğime göre, artık gidebilirim. Ama ona bir özür borcum yok muydu? Vardı tabii ki! Özür dilemek için estetik ameliyatlı olmasına mı sebep olmalıydım......Bir halt etmiştim ve gidip Özür dilemeliydim.

             Iste sonunda yanındayım. O anları bir rüya gibi hatırlıyorum. Bana bakıyor" Selam n'aber !" Diyor. Acaba onu benim  düşürdüğümün farkında değil mi?
Iyidir senden?
Bıraktığından daha iyiyim.

Onu tanımak için yanıp tutusmaya başlıyorum.
Sana yemek ısmarlayabilir miyim?
Özür mü diliyorsun?
Yemekte dileyeceğim
O zaman kabul. Nereye gidiyoruz, ne zaman gideceğiz ?
Istersen hemen şimdi. Okulun dışında bir yerlere de gidebiliriz.

Devamı gelecek.....

Bir Üniversiteli HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin