Asmin'in verdiği cevapla kulaklarım ağzıma kayarken... Şey... Yani ağzım kulaklarıma kayarken Sami abinin çoşkulu bir ses tonuyla "Maşallah gelin kızımızın gözü de pek tok çıktı Ezman!" diyerek sırtıma inen yumruğu, inleyerek birkaç adım öne doğru sendelememe sebep oldu. Neredeyse dengemi kaybedip Asmin'in üzerine düşecektim ki Sami abi beni havada yakaladı."Sen de düşmek için bahane arıyorsun sanki aslanım. Azıcık şöyle yumruğumuzun ucuyla dokunduk aslı arası." dedi suç bastırırcasına.
"Azıcık mı?" dedim sitemli bir ses tonuyla. "Abi az kalsın ciğerimi düşürecektin yahu. Ablam sana fazla ıspanak yedirmiş herhalde."
"Yedirdim, yedirdim, yedirmem mi?" diye araya girdi Zerya abla. "Ben ona ıspanaklı börekler, tahinli çörekler, kadayıflı tatlılar, daha neler neler yedirdim, bir bilsen Ezman?" Dirseğini kocasının karnına geçirerek "Göbüşünden de belli olmuyor mu kocacığımın iştahının kabarık olduğu?" dediğinde inleyerek arkaya doğru sendeleme sırası Sami abideydi. Neyse ki arkasında yedi aylık bir hamileyi andıran göbeğiyle annem vardı da Sami abi düşmekten son anda kurtulup bir top gibi öne sıçradı. Az kalsın Zerya ablamın üzerine düşecekti ki onu havada yakaladım.
"Sami abi galiba sen de ablamın üstüne düşecek yer arıyormuşsun." dediğimde herkes gülmeye başladı.
Utanarak bakışlarını kaçıran ikilinin bakışları kesiştiğinde yılların eskitemediği aşkları gözlerinden fışkırmaya başladı. Salonun aralıklı olan penceresinden içeriye sızan rüzgâr Zerya ablamın saçlarını uçurmaya başlamasıyla bakışmaları bizim Hint dizisi bakışma rekorunu kıracaktı ki "Kestiiiik!" diyerek araya girdim. Asmin'le benim bakışma rekorunu kırmalarına müsaade edemezdim değil mi. Düğün bizim düğünümüzdü, bakışma rekoru da bizde kalmalıydı.
Bana şaşkınca bakan ikiliye "Bakmayın öyle. Düğün bizim düğünümüz, siz de evde bakışırsınız artık." diye sırıttım.
"Zerya'mla geçirdiğim her günüm düğün günü benim için," diyen Sami abinin ardından Berfin zılgıt çalmaya başlayınca hepimizin içindeki halay aşkını harlamıştı farkında olmadan. Gülçin halam "Birden acayip halay çekesim geldi." dediğinde Boran, "Valla benim de." diye ekledi. Hint müziği kesmemişti galiba kimseyi. Ne yalan söyleyeyim beni de kesmemişti. Sırf Asmin'im mutlu olsun diye zıplayıp durmuştum.
"Zıplamışmış... Sen bu aralar karizmayı fazla çizdirir oldun benden söylemesi." diyen pörtlek iç sesime hayali bir dil uzatıp bakışlarımı "Kına merasimi bittiğine göre biraz da halay çekelim mi?" diye soran Gülçin halama çevirdim.
"Hay aklınla bin yaşa hanım." diyen Azad eniştemin ardından annem yüzünü ekşiterek "Çekelim oğlum, çekelim. Vıcır vıcır bıcır bıcır bütün akşam zaten başımı şişirdi şu Hint müzikleri." diye ekledi.
Berfin cd'yi değiştirmek için bakışlarıyla benden izin isterken ben de Asmin'e baktım. Dağ Çiçeğim'in gül dudaklarının ucu yukarı doğru kıvrıldığında bakışlarımı Berfin'e çevirip başımı olumlu bir şekilde salladım. Sonra hemen geri çevirdim bakışlarımı sevdiğimin gül dudaklarına. Bana nerede can vermek istersin diye sorsalar Dağ Çiçeğim'in gül yaprağı gibi kıvrılan dudaklarının gamzelerinde derdim kesinlikle.
Davul sesi evin her tarafına yayılmaya başladığında elimi Asmin'e uzatarak onu halaya kaldırdım. Boran ve Berfin benim sağıma geçerek halayın başını çekmek istediğinde Sami abi eşinin elinden tutup koşarak en başa geçti. Boran'ın elinden halay mendilini alarak sallamaya başladığında hepimiz sıraya dizilip halay çekmeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstikamet Londra (Töre Mecburiyetim kitabı)
PuisiBu kitapla bambaşka bir töre hikayesi okuyacaksınız. Bol kahkahalı kimi zaman gözyaşları içinde kimi zaman da öfkeleneceksiniz. Ama bir karakter var ki o sizden biri. Onu seveceğinize emimim. Ezman okumak için gittiği ve orada kalıp çalışmaya başl...