Kes sesini

700 51 71
                                    

Sinirle ortak salona geçip kendimi koltuğa attım.Kafamı geriye atıp sakinleşmek adına gözlerimi kapattım.Uzunca iç çekip ayaklarımı masanın üzerine koydum.Birkaç adım sesi gelince tek gözümü açtığımda çapulcuları gördüm.James yanıma oturunca uzattığım ayaklarımı çekip ona 'Ne oldu?' dercesine bakınca boynunu kaşıdı

"Resmini gördüm.Sana benziyordu.Kimdi o?"

Gözlerimi devirip

"Seni ilgilendirmez Potter."

Kaşlarını çattı

"Kim-"

Bedenimle birlikte ona döndüm.Sinirle kaşlarımı çatıp

"Kes sesini.Burnunu benim hayatıma sokma."

Siyah saçlı oğlan bana döndü.Gözlerindeki merak duygusunu saklayamamıştı yada öyle bir gayreti yoktu

"Hadi ama söylesen birşey kaybetmezsin."

Ona bakıp alayla güldüm.İki günlük tanışmışlığımız varken kendilerini ne sanıp beni sorguya çekiyorlardı

"Ne ara insanların özel hayatıyla ilgilenir oldunuz acaba?"

Cevap gelmedi.Hıhladım.

"Bak adını bilmiyorum ama seninde hayatının karanlık bir geçmişi olmuştur elbette.Kardeşim dediğin insanlara bile anlatmadığın sırların yada anıların olmuştur."

Sinirle kaşlarını çatarak bana baktı.Damarına basmış olmalıydım ki gözlerindeki merak duygusu geçmiş yerini öfke almıştı

"Karanlık geçmiş derken neyi kastediyorsun!?"

"Kötü bir olay yaşamadan bahsediyorum.İnsanlar her anı mutlu geçirmez."

Kalkıp ortak salondan yavaş adımlarla ayrılacakken Evans kolumdan tuttu.Başımı ona çevirip baktığımda

"Türk kızı Profesör Slughorn seni odasına bekliyor.Seninle birlikte gelmemi istediğinden beraber gideceğiz."

Birlikte ortak salondan ayrıldık.İki adım arkasında kalacak şekilde yürürken bir anda durdu.

"Sana Türk kızı demek istemiyorum.Adın ne?"

"Eylül.Senin adın ne Evans?"

Kızın gözleri şokla açılırken (sinsice gülümsedim ama o anlamadı) gülümsedim

"Nezaketen sordum zaten.Görsel hafızam işitsel zekam kadar iyidir."

"L-lily."

Bir daha konuşmadık.Ne o ne de ben.Sadece adım seslerimiz duyuluyordu koridorda.Birkaç dakikaya tahta kapının önüne gelmiştik.Evans kapıyı tıklatıp 'gel' komutu gelince kapıyı açtı.Birlikte içeri girip kapıyı kapattım

"Oturun kızlar."

Tekli koltuklara oturduğumuz da bana döndü ve konuşmaya başladı

"Adın Eylülmüş doğru mu?"

"Evet Profesör."

İç çekti

"Olayı birde senden dinlemek istiyorum."

Gözlerimi devirmek istesem de karşımda Profesör olduğundan nefes alıp anlatmaya başladım

"Profesör ben ve James iksir dersinde ortak iksir yaptık.Erken bitirdiğimizden dolayı bende parşömen çıkartıp annemin gençlik halini çizdim.Sınıftan çıkınca Slytherinli grup gelip elimdeki parşömeni aldı ve nazik bir dille geri vermelerini söylesem bile vermediler.Kız bana sersemletme büyüsünü attı.Hafifçe kenara çekilip bende Stupefy büyüsünü attım sonrasında zaten Profesör Mcgonagall geldi."

Hogwarts'ta bir Türk (Beklemeye Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin