29. Bölüm Ben Onu Çok Sevdim

11.2K 560 108
                                    

İnsan rüzgardan bile kıskanır mı?
Sevdiğini...
Ya oturduğu kaldırım taşından
Eğer seviyorsa gerçekten
Kıskanmak en doğal hakkıdır.

Ben onu çok sevdim,
Gecenin karanlığında.
Toprağa düşen ilk cemrede...

Ben onu çok sevdim,
Doğan güneşte
Bedenime giren ilk kurşunda...

Ben onu çok sevdim,
Aldığım son nefeste
Kalbime yediğim son kurşunda...

Ben onu çok sevdim,
Savaşın hep olduğu yerde
Barışın uğramadığı topraklarda...

Ben onu çok sevdim,
Ama o benim onu sevdiğimi
Hiç bilmeden ben öldüm...

İnsan bu dünyada kaç kez sınanır ki sevdiklerinin canı ile. Bir insan daha kaç kez kaybetme korkusuyla karşı karşıya kalır ki. Leyal'in hayatı hep bu korkularla geçmişti. Biraz gülse mutlu olsa sanki biri çıkıp geliyor, sana bu kadar mutluluk yeter diyerek bütün sevinçlerini söküp alıyordu.

O gün dersin tam ortasında aldığı haberle sanki dünyası bir kez daha başına yıkılmıştı. Arayan Mehmet amcası idi. Leyal duyduğu ses ile ilk defa içi huzursuzlaşmıştı. Bu yüzden bir kaç saniye cevap vermeden derin bir nefes aldı.

"Meraba kızım Mehmet amcan ben"
"Şeyy merhaba amca tanıdım nasılsın?"
"İyi olmaya çalışıyorum. Kızım benim sana şimdi bir şey söylemem gerekiyor ama çok tepki verme"

"Hayırdır bir şey mi oldu amca?"
"Pek hayır değil kızım. Dün Giray ve timi çıktıkları operasyondan geri dönmemişler."
Leyal sesi titreyerek "Öldüler mi?"
"Yok hayır, yani kesin bir istihbarat alamadık daha."

"Ne olacak peki şimdi?"
"Özel bir ekip kurduk bu sabah yola çıktılar. Şimdilik sadece onlardan haber gelmesi için bekleyeceğiz."
"Ya onlara bir şey olursa, bulamazsanız?"
"Elimizden gelenin fazlasını yapacağız. Biz hiçbir yiğidimizi geride bırakmayız."

Leyal artık hıçkırıklarını daha fazla tutamamış ve yürekleri yakacak bir şekilde ağlamaya başlamıştı.
"Amcam ne olur sağsalim bulun onları. Yine ocaklarımıza ateş düşmesin."
"Bulacağız kızım sana söz bulacağız."

İkili telefonu Mehmet beyin bir kaç teselli sözcüklerinden sonra kapamışlardı. Bekle demişti amcası bulacağızda demişti ama işte beklemek o kadar kolay değildi. Leyal'in artık durduramadığı gözyaşları sürekli akmaya başlamıştı. Öğrenciler öğretmenlerinin aldığı telefondan sonra içli içli ağlamasına çok üzülüp tedirgin olmuşlardı. Sonra içlerinde biri gidip müdür beyi çağırmıştı. Müdür bey sınıfa girer girmez karşısında gördüğü manzara ile şaşırıp kalmıştı.

Müdür bey Leyal'i kısa zaman önce tanımış olmasına rağmen genç kızın ne kadar güçlü ve idealist olduğunu anlamıştı. Ama şimdi karşısındaki kız ne olduysa yıkılmıştı. Müdür bey genç kızı bir bayan öğretmen arkadaşı ile revire kadar götürmüş toparlanması için yanlız bırakmıştı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
RUHUM SENİ SEÇTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin