27✿ 'İyileşmeye çalıştığımız zamanı hatırla'

508 48 4
                                    

Seok-Jin

Joy odaya girmeden önceden zaten kafam patlıyordu. Arama bekliyordum. Namjoon'un peşine taktığım adamlarım olumlu bir arama yapmalıydı, zorundalardı. Joy odaya girdiğindeyse.. Tanrım tüm odaya resmen kendi kokusunu yaymış gibiydi. Kokladıkça içime dolan acı tarifsizdi. Nedenini anlamaya çalışıyordum, ama mümkün değil gibiydi. Belki de vicdan azabıydı? Kadın elindeki dosyayı bana uzattığında bir süre ellerine bakmış, sonra elime almıştım. Dalgın olduğumu düşünüp sorun etmeyeceğini biliyordum.

Daha sonra o an geldi.. Joy gidecekti. Ayağa kalktı. Yutkunduğumda aynı zamanda midemde oluşan tuhaf bir bulantı dikkatimi çekti. Oysa gayet iyi beslenmiştim, ben hep sağlıklı beslenirdim. Hatta her ay düzenli kontrollerim olurdu, hasta değildim. Bilimsel açıdan bu bulanmanın bir yanıtını bulamamıştım.

O an aklıma gelen düşünceyle ne ara dudaklarım açılmış da, Joy'a "Gitme.." demiştim. Tanrım hatırlayamıyordum...

Aklımı kaplayan saçma sapan düşüncelerle yarı dalgın halde Joy'a baktım. Kadın bir an duraksamıştı, ama hâlâ sırtı dönüktü.

"Gitme.." dedim tekrar. Daha davetkâr bir sesle.

Joy bana doğru döndü ve baktı. Sadece baktı. Bu bakış bir insanda nasıl tarifi zor ama etkisi tatlı duyguları uyandırabilirdi ki?

İç çektim. Bir şey anlamıştım. Otuz sekiz yaşımda, belki de gerçekten de çok uzun süre sonra bir şey anlamıştım. Dünya sadece maddelerden ibaret değil.. Yıllar önce psikoloji profesörlerinin kurduğu cümleler.. İnsanların duyguları ve duyguların bedende etkisi.. Ben sadece bu duyguların doğum yaparken acıyan kadın ve çocuğunu kollarına aldığı için normal olarak mutlu olan bir anne olarak değerlendirmiştim, ama öyle değildi. İnsanların sadece aile bağlarıyla birbirlerine bağlandığını düşündüm. Elbette, öyleydi. Namjoon'u seviyordum, çünkü kardeşimdi. Annemi seviyordum, çünkü annemdi. Aksini, yani insanların aile bağları dışında daha farklı ve esrarengiz bağlarla birbirine bağlanacağını hiç düşünmemiştim. Belki, mutlu hamile kadınları ve eşlerini görünce düşünmüş olabilirdim, ama bu denli muazzam ve eşsiz bir duygunun değersiz hayatıma bir defa bile uğramadığını düşünerek, asla olmayacağı kanaatine varmıştım.

Ben o kadar küt kafalıydım ki, kaderin önüme çıkardığı kadını göremeyecek durumdaydım. Sonra annemin kurduğu cümle yankılandı beynimde.. "Tanrının bir araya getirdiği insanları hiç bir şey ayıramaz.." Annemin cümlesini hatırlama istercesine tekrarladım içimde. Gözlerimi kapattım. O zaman bu cümleyi ne kadar da saçma olarak değerlendirmiştim. Fakat annem haklıydı, psikoloji profesörüm de haklıydı. Yutkundum. Boğazımda dolaşan yumruklar beni daha zor duruma sokuyordu. Ne o boğuluyor muydum?

Evet, boğuluyordum. Öyle ki bir süre sonra Joy yanıma gelmişti. "İyi misiniz?"

Öksürük nöbeti geçirirken, ne ara Joy bir bacağını kanepenin üzerine bastırıp, ellerini gömleğimin yakasına yaklaştırmıştı. Hızla gömleğimin yakasını açıyordu. Yüzüne baktım tedirgindi. Belli ki, yakamı açarak sıkışan boğazımı rahatlatacağını umuyordu.

Gömleğimin yakasını biraz açtıktan sonra acıyan gözlerle beni izledi. "Belki de.." Öksürüğüm cümlesini bölmeme neden olmuştu. "Belki de bir hemşire çağırmalıyım, ya da bir doktor. Ben.. ben bilmiyorum.." Kaşlarını çatmıştı. Tedirgin olduğu her halinden belliydi. Onun bu durumu, yani benim için üzülmesi hoşuma gitmişti. Fakat anlıyordum, ya da anlayacak kadar olgundum; bu iyi niyetli kadın benim yerimde kim olsa aynı tepkiyi verirdi.

Joy tam doğrulup gitme eğleminde bulunduğunda bileğini tutup onu engellemeye çalıştım. Dahası.. Üzerime düşmüştü. Aslında düşmemişti. Ellerini hızla omuzlarıma bastırıp kendini son anda kucağımda bulmaktan kurtarmıştı. Gözleri kapalıydı, belli ki, heyecanlanmış ve korkmuştu. Onun korktuğunu gördüğümde boğazımdaki o yumru kaybolmuş yerini dişlerimin birbirini sıkması almıştı. Bu kadının her haraketiyle bedenime mantıksız ve bilimsel açıklaması olmayan acılar çektirmesi, doğru muydu?

vsoo | Invitation (Davet)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin