OTUZ BİRİNCİ BÖLÜM

717 81 67
                                    



O zaman Let's go Let's gooo 😸

Jennie

Hafta sonu bitmiş, okula dönme zamanımız gelmişti. Neyseki derslerimiz öğleden sonraydı. Sabah erkenden uyanıp, yola çıkmıştık. Tabiki geceyi aynı odada geçirdik. Lisa'nın odasını görmek istemiştim ama o odasının dağınık olduğunu ve benim kaldığım odada kalabileceğimizi söylemişti. Üstelersem bu şansımı kaybedeceğimi düşünerek bir şey söylemedim.

Lisa beni okul için hazırlanabileyim diye evime bırakmıştı. Kapıdan girer girmez karşımda sinirli Jisoo'yu bulmuştum.
"Nerdesin sen kaç gündür?!!! Neden telefonuna bakmıyorsun?! Tanrım Jennie sen beni çıldırtmak mı istiyorsun?! Başına bir şey geldi sandım." Jisoo'yu sakinleştirmek için yavaş adımlarla ona yaklaştım. "Jisoo sakinleş ve yavaşça otur." Ağır çekimde hareket ediyormuş gibi yaparak omuzlarından bastırdım. Koltuğa oturduğunda tekrar başladı.
"Neredeydin? Umarım iyi bir bahanen vardır Jennie. Aileni aramama ramak kalmıştı."

Karşısına oturup derin bir nefes aldım.
"Lisa'yla beraberdim." Jisoo şaşkınca gözlerini açıp "seni sürtük bütün hafta sonunu Lisa'yla geçiriyorsun ve bana haber bile vermiyorsun! Anlat çabuk!" Jisoo'nun kızgınlığı dedikoducu kişiliği sayesinde hemen uçmuştu. Saatin farkına vardığımda hemen ayağa kalkarak "her şeyi anlatacağım Jisoo ama okula geç kalacağız.
Hemen hazırlanalım yolda sana her şeyi anlatırım." Beni onayladığında hala bana seni gidi seni bakışları atıyordu. Bir Lisa bir de Jisoo'nun diline düşmeyeceksiniz. Ah Ahh.

Hazırlanıp Jisoo'nun arabasıyla okula giderken, yolu biraz uzatarak her şeyi anlatmıştım. Lisa'yla artık sevgili olduğumuzu söylediğimde neredeyse direksiyon hakimiyetini kaybedecekti. Attığı çığlık kulaklarıma işkence çektirmişti.
Okula vardığımızda otoparkta Lisa'nın arabasını görünce, ondan sadece 2 saattir ayrı olmama rağmen  özlemiştim. Kalbim arabasını görememle bile deli gibi atmaya başlamıştı.

Jisoo telefonunu kulağına görürerek "-hayatım nerdesin?"

"-........"

"-Pekala, Jennie'yle geliyoruz yanınıza."

Rose'yle konuştuğu açıktı. Telefonu kapatıp, bana döndü.
"Lisa'yla kantinde ders saatini bekliyorlarmış."
Cümlesini tamamlar tamamlamaz yüzüme yayılan gülümsememle ondan önce yürümeye başladım. Hızlı adımlarıma yetişmeye çalışarak "kızım bi sakin ol. Daha yeni ayrılmadın mı yanından?" Jisoo'yu duymazdan gelerek adımlarımı daha da hızlandırdım.

Kantine girdiğimde, En uçtaki masada Lisa ve Tzuyu'nun karşılıklı oturduğunu görmüştüm. Rose memnuniyetsiz bir tavırla Tzuyu'ya gitmesini ister gibi bakıyordu. Jisoo arkamdan yetişip "ne dikiliyorsun Jennie geçsene hadi. Sevgilimi özledim." Başımla oturdukları masayı gösterdiğimde Jisoo bir elini ağzına kapatarak "bu kız da hiçbir fırsatı kaçırmıyor."
Tzuyu'nun masanın üzerinden elini uzatıp Lisa'nın elini tutmaya çalışması artık sabrımın tükendiğini gösteriyordu. Hızla masaya doğru sert adımlarla yürüdüm. Lisa Tzuyu'nun elini elinin üzerinden attıkça tekrar tutuyordu.

İkisinin ortasına denk gelecek şekilde masaya ellerimi yapıştırdım. Başımı yana eğerek Tzuyu ve Lisa'nın tam arasına girmiştim.
"Tzuyu'ydu değil mi?" Memnuniyetsiz bir şekilde kaşlarını çattı. "Evet sen kimdin? Ve neden saygısızca Lisa'yla konuşmamı bölüyorsun?" Başımı Lisa'ya çevirerek sinirle dudağımı dişledim. Lisa sırıtarak beni izliyordu. Sandalyesinde iyice geriye yaslanmış sinirli ve kıskanç halimden zevk alıyordu.

Şu an Tzuyu'yu burada parçalayabilirdim. Sevgilimden uzak dur naraları atabilirdim. Ama bu kendimi rezil etmekten başka bir işe yaramazdı. Bunun yerine tekrar Tzuyu'ya dönerek, keyifli bir şekilde sırıtmaya başladım.
"Kim olduğumu merak mı ediyorsun. Pekala."

Gözlerimi Tzuyu'dan ayırmadan sandalyesinde rahatça oturan Lisa'nın kucağına oturdum.
Bir elimi boynuna sararak diğer elimi çenesine yerleştirdim. Tzuyu'nun şaşkın yüzünü gördükten sonra Lisa'nın yanağına bir öpücük kondurdum. Dudaklarımı ayırmadan önce etini dişlerimin arasına alıp, yavaşça çekiştirdim.
Kulağına fısıldayarak "seninle sonra görüşeceğim Manoban."

Lisa'nın yutkunduğunu görmüştüm. Herkes şaşkın gözlerle bize bakıyordu. Tzuyu ağlayarak masadan kalktığında, Jisoo ve Rose bana parlayan gözlerle bakıp alkışlamaya başlamışlardı.
"Bravo, gerçekten bravo Jennie. Gözlerim yaşardı." Konuşan Jisoo'ydu.

Ona gururlu bir bakış atarak tekrar Lisa'ya odaklandım. Elleri belime ve bacağıma yerleşmişti. "Bir an Tzuyu'yu döveceğini sanmıştım kedicik." Rahat bir pozisyon ararmış gibi kalçamı kucağında oynattığımda neredeyse ağzından bir inleme kaçıracaktı.

"O hakkımı senin üzerinde kullanacağım Manoban. Sana seni başka kızlarla görmek istemediğimi söylemiştim." Altımda kendini yavaş yavaş belli eden sertliği hissetmeye başlamıştım. Zor da olsa ciddi halimi korumaya çalıştım. Lisa konuşmakta zorlanarak "b-ben mmm gitmesini ve aramızda bundan sonra bir şey olamayacağını s-söyledim." O konuşurken nefesimi kulağına veriyordum. Belimde ve bacağımda duran elleri sıkılaşmaya başlamış, nefesi düzensizleşmişti. Bacağımdaki eli kalçama doğru kayarken, boynuna küçük bir kedinin süt içtiği gibi bir dil darbesi bırakıp kucağından kalktım.

"Aferin Manoban. İyi bir sevgili ol."
Hayal kırıklığıyla gözlerimin içine acı acı baktı.
Ellerini pantolonundan belli olan sertliğine siper edip yutkundu. Konuşmasına fırsat vermeden Jisoo'ya döndüm. "Dersimiz başlamak üzere Jisoo. Gidelim mi?"

Rose, Jisoo'dan ayrılacağı için kaşlarını çatmıştı. Aslında şu an Lisa da Rose de aynı duyguları gösteriyordu. Jisoo ayağa kalkıp yanıma geçtiğinde "size kolay gelsin, sonra görüşürüz." diyerek Lisa'ya göz kırptım.

Bana kızdığını görebiliyordum. Umrumda mı? Hayır! Ben de biraz önce yeterince kızgındım. Lisa'yı o halde bırakıp, Jisoo'yla derse gitmiştim. Aslında bunu yaptığıma pişman oldum. Ders boyunca Lisa'nın benim yarattığım ihtiyacını başka birinden karşılamış olma düşüncesi beynimi kemirmişti. Jisoo dalgın olduğumu anlayınca, sessizce "Jennie ne oldu? Dersi dinlemiyorsun." Aynı sessizlikte cevap verdim. "Birinin ateşini söndürmem gerekiyor Jisoo." Yüzünde beliren soru işaretleriyle Jisoo'yu bırakıp, hemen çantamı alarak sınıftan çıktım.

Lisa'yı bulmam gerekiyordu.

Bir süre Jenlisa aşkını görelim sonra kaldığımız yerden Lisa'nın sırlarına döneceğiz.😸






.

BİR BU EKSİKTİ! G!P (JenLisa) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin