Mutluluk ve Gülümsemek

323 240 185
                                    

Sevgili günlük,

Bugün sana güzel haberlerim var. Aslına bakarsan bir iyi bir de kötü haberim var. İyi mi kötü mü? Önce hangisini duymak istersin diye sormayacağım. Çünkü uzun olmasada beni oldukça tanıyabileceğin kadar zaman geçirdik seninle. Hep hüzünlü, kötü, karanlık şeyler duydun. Bu yüzden iyi haberle başlamamı tercih edeceğinden eminim.  O halde iyi haberle başlıyorum.

Bugün ben hayatım boyunca hiç olmadığım kadar mutluyum. Hiç bir şeyin bunu bozamayacağını da söylemeyi çok istiyorum.

Kötü haberi buna rağmen vermeme müsaade et. Kötü haber şu ki, az evvel sana verdiğim iyi haberin bir şaka olduğu. Biliyorum şimdi böyle şaka olur mu deme. Ben bu şakayı sana yaparken az da olsa gülümsedim. Merak etme ben de arada gülümsüyor ve mutlu anılara sahip oluyorum. Hatta bugün sana kahkahalara boğulduğum bir anımı bile anlatabilirim ama dur oraya gelmeden, sana bugün yazmaya başlarken yazmayı düşündüğüm şeylerden söz edeyim.

Aslında bugün kalemi, kağıdı elime aldığımda mutluluktan söz etmem gerektiğini düşündüm. Sürekli seni karanlık gerçeklerle boğmak istemedim. Gökkuşağı renkli hayallerin ya da kısa mutlu anılarımın da olması gerekiyordu en nihayetinde. Ama sonra hayallerimin mütemadiyen kursağıma düğümlendiğini, kısa olan o mutluluk anılarımın hep acı bir bedelinin olduğu hatıralarımı bıçaklayınca, yazabileceklerimin samimiyetsizce olabileceğini düşündüm. O yüzden bu bölümü şöyle başlatıp bitirecektim.

-
Sevgili günlük.

Bu gün sana mutlu anılarımdan ve gülümsemelerimin çiçeklerini sunacağım.

Pardon, sunulacak bir veri bulunamadı. Sanırım yüzümüz gülmemiş sevgili günlük. Hoşçakal.

Son-

Sonra bu şekilde yazıp bitirmek de içime sinmedi ve sanırım bir kaç sözümün bu konuda da olması gerektiği kararına vardım.

Mutluluk bize hiç isabet etmedi değil sevgili günlük. Elbette mutlu olduğum, gökyüzünü içime sığdırdığım günler de oldu. Zamana düşman kesildiğim ve zamanın geçmemesi için, hatta donması için dua ettiğim anlarımda oldu. Sanırım acı daha kalıcı diye mutlu anılar ancak yine mutlu olduğumuz zamanlarda aklımıza gelebiliyordu. Çünkü yaşanmış bir mutluluğun bir daha yaşanmayacak olması ya da şu anda o mutluluğu yaşamıyor olmanın hüznü diye bir şey de var bu hayatta. Yani demem o ki mutlu günler güzel fakat sanırım sadece yaşandığı anda kalıyor. Oysa acılar öyle mi? Ne zaman akla gelecek olsa kalbi zorlayan bir mesai içine girişiyor.

Neyse neyse ben yine de sana bugün yaşamış olduğum bir kaç eğlenceli anımdan söz edeyim. Şanslısın ki bugün mutlu bir günümdeyim ve mutlu bir kaç hatırayı da hatırlar gibiyim.

Az evvel sana kahkahalara boğulduğumu söylediğim anıyla başlayayım. Bugün bir dostun iş yerine ziyarete gittik bir dostumla. Oturup sohbet ederken birden bugün bir rap şarkısı yazdığını söyledi. Okuması için, bizimle paylaşması için ısrar ettim fakat paylaşmadı. Çay için yerinden kalktığında eşi bana gülerek vereyim mi şarkısını dedi. Ben bu fırsatı kaçırır mıyım, asla. Rap şarkısını yazdığı defteri elime aldığım gibi yanına gittim ve yazdığı rapi olabildiğince berbat bir rapçi şeklinde okumaya başladım.
Bu okumam iki kelimeyi okuyup 'yooo' şeklinde süslememden öte bir şey değildi. Harika bir yüz ifadesiyle gülmesine engel oluyordu. Eşinin bu yaptığı davranış için eşine doğru gidiyordu ki eşi o gelir gelmez tıpkı deve kuşunun kafasını kuma gömmesi gibi bir davranışla arkasını döndü. Burada gülmelerimiz katlandı ve hep beraber bu güzel anının tadını çıkarmaya başladık. Sonra bana şiir gibi okumamı söyledi. Okudum. Ne kadar ciddi olmaya çalışırsam çalışayım bu mümkün olmuyordu. Çünkü yazılı olan sözler çok komikti. Zaten o da komik bir rap yazdığını itiraf ediyordu. Bak bir mısrasında 'herkez' yazmış, bir sonra ki mısrada ise aynı kelimeyi 'herkes' şeklinde yazmıştı. Neden böyle yaptığını sorduğumda verdiği cevap ise tam olarak şöyleydi.

Sevgili Günlük ve BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin