Selam Arkadaşlar!
Nasılsınız?
Bölümü yazmaya anca fırsat bulabildim. Umarım güzel olmuştur.
hnkrmne adlı arkadaşımızın Tek Bölümlük Hikayeler'ine bakmanızı öneririm.
Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum.
Keyifli Okumalar! :)
°Zeynep°
"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"
Yüzünde her zamanki ukâla gülümsemesi yer alırken, barmenin masaya koyduğu içkisini bir dikişte bitirdi. Sert bir içkiydi ama yüzünde kas oynamamıştı. Gören su içiyor sanırdı.
"Ne yapıyormuşum? Aa pardon sevgilinle aranıza mı girdim? Mâlum küs gibisiniz."
Ne yapacağımı bilemeyerek ellerimi yumruk yaptım. Sinirimi Kerem'in yüzüne vurarak geçirmek istiyordum.
Bu yüze vurulur mu be?
İç sesimden bir kere daha nefret ederken telefonumu çantamın içine fırlattığım gibi çıkışa doğru yürümeye başladım.
Bir yandan da arabamı getirmediğim için kendime küfrediyordum. Hayır ben hangi akla hizmet o gerizekâlı Kaan'a güvenmiştim ki? Beni yarı yolda bırakıp bırakmayacağını -ya da benim onu- nereden bilmiştim?
Dışarıdaki soğuk hava birden yüzüme çarpınca saate baktım. 12'ye yaklaşıyordu. Gece sert rüzgârını çoktan estirmeye başlamıştı.
Kime sinirlendiğimi gerçekten de bilmiyordum ama kanım sinirden delirmiş bir şekilde akıyordu.
"Zeynep, bekle!"
Bu gece Kerem'in o ukâla ve işe yaramaz tavırlarını hiç çekemezdim. Doğrusu onu artık hiç çekemezdim.
"Aramızdaki iş ilişkisi bitti farkında mısın? Yoksa biricik baban bunu sana söylemedi mi?"
Baba kısmında boynundaki bir damar aniden belirirken dudağımı dişledim. Hangi hakla karışıyordum ki? Onların aile problemleri sadece onları ilgilendirirdi. Üstelik bu şekilde bir tepki verdiğim için ben de şaşırmıştım.
Herhangi bir taksinin geçip geçmediğini kontrol etmek istercesine etrafıma bakındım.
Aniden kolumu tutunca birkaç adım sendeledim.
"Ne saçmalıyorsun sen? Ne demek baban sana söylemedi mi?"
Kendimi sakin olmak için telkin etsem de kolumu durmadan daha fazla sıkması buna hiç yardımcı olmuyordu.
"Kolumu bırak!"
"Önce ne demek istediğini söyle!"
Baskı ilk defa, canımı daha fazla yakarken bağırdım.
"Niye bilmezlikten geliyorsun. Babanın emirlerinin altında kaldığını, ona karşı gelemediğini ikimizde bilmiyor muyuz? Neyiz biz çocuk mu?"
Yeşil gözleri öfkeden adeta yanarken kendimi geri çekmedim. Hayır ondan korkmuyordum. Potansiyel bir katil olabilirdi ama bu şekilde dururken, onu hassas olduğunu bildiğim bir konudan vurmuşken ondan korkmuyordum.
"Sana benim hayatıma karışma hakkını kim verdi?"
Arkamda belli belirsiz birkaç ayak sesi duyduğumda omzumun üstünden baktım.
İki tane kalıplı adam bize bakıyordu. Bir an için benim için geldiklerini düşündüm ama sonrasında bu fikirden hemen tiksindim. Kerem Bey'imizin(!) meşhur korumaları olmalıydılar. Ya da barın onu koruyan korumaları!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz [ZeyKer]
FanficArabanın kaputuna yaslanmak için adımımı attığımda karanlık ve boş sokakta yankılanan sesleri duydum. "Sen kimsin lan? Ha kimsin söyle! Ne hakla bana böyle şeyler dersin?" Yönümü değiştirip kapının kolunu tuttum ama açmadım. İçimdeki dürtü beni...