Belki doğum günüm olabilir ama hatırlayan olmayınca bir anlamı yok.
+alo
- barbara
+efendim ally efendim
-gel clube gidelim bugün
+neden önemli bir gün mü bugün. Dedim tabi cevapı biraz tahmin ediyordum.
-yok,evde çok sıkıldımda
+hmm peki saat 8de sizden alırım seni. Bu cevabı beklemezdim sonuçta en iyi arkadaşım nasıl bilmez doğum gününü ben bile biliyorum onunkini 12 ağustos. Üstüme giyeceklerime dikkat edicem asla kendimi salmam. Siyah düz arkada kurdelesi olan ve platform bir ayakkabı giyip saçımıda topuz yaptım. İşte hazırım hemen arabaya koşmalıyım dur anahtarlar. Lanet olsun saat 7:30 ve club girişleri 08:00 da kapanıyor çünkü kontenjan doluyor. Hemen anahtarı kapıp arabaya atladım hayır hayır binmedim atladım. Elbisem kırışır falan umrumda değil bastım gaza. "Ally koş çabuk geç a
Kalıcaz" saat 7:45 kahretsin geç kaldık. "Nerdeydin 2 saattir sen" diye sordu tabi yüksek sesle biraz "ya geldim işte susta saate bak" evet kesinlikle geç kaldık. "Burası çabuk in in" eteğimi düzeltim arabadan indim. Platform ile koşmal zor ama alışkınım "üzgünüm hanfendi girişler kapandı saat 08:15" yaa of lanet olsun bin kere lanet olsun "ya 15 dk geç oldu nolucak ki" diye yalvarmaya çalışan allynin yüz hatlarına hiç acımayan adam aynı suratla "hanfendi ısrar etmeyin" of pes ettim doğum günüm falan yok benim. "Ally şuna bak" bu tam bir harikaydı süper bir jeep araba ve içindeki süper bir erkek "ally aşık oldum ben" kafasına bir şaplak atıp "kendine gel aptal o bizi ne yapsın?" Bize doğru geliyordu yada içeri girecekti ve birden durdu "bu bayanlar niçin burda kapıdalar" güvenlik tam ağzını açacakken lafa girdim "biz 15 dk geç geldik ve bizi içeri almadı" diyip öküzü gösterdim. Ya adam bildiğiniz öküzdü yani. "jhon!" Diye gür bir ses ile seslendi "buyrun efendim" diye süt dökmüş kedi gibi duruyordu,demek adı jhondu öküz korumanın "neden bayanları dışarda bıraktın sen ha ? ,Buyrun bayanlar içeri" diyerek içeriyi işaret etti fakat benim kolumdan tuttu ve gitmeme izin vermedi "buyrun ne yapıyorsunuz? " Diye çocuğa döndüm sonuçta adını öğrenene kadar onun adı çocuk "sizin 2 dk benimle gelmenizi isteyeceğim,tabi rahatsız olmazsanız" sesi çok kibar çıkmıştı ve bende teklifi kabul ettim "tabi buyrun, ama clubten çıkamam" diye söylediğimde durdu ve bana dönüp "haha korkma güzellik clubün içindeyiz" bi dakika bi dakika bana güzellik dedi. Benim daha adını bilmediğim kişi bana güzellik dedi "pardon? Güzellik ? " Diye sordum sitemli bir şekilde "e güzellere sıfatıyla hitap ederim" deyince durup elimi uzattın "peki ala o zaman ben barbara"
Elimi sıktı "bende justin memnun oldum barbara" elimi hala tutuyordu "bende justin" dediğimde hafifçe elimi çekmeye çalıştım fakat bırakmadı parmaklarını parmaklarımdan geöirip sıkıca tuttu "nereye gidiyoruz justin? " Biraz endişeliydim tabi sonuçta nereye gittiğimi bilmiyorum "bak burada ben sana bir şey söyleyeceğim fakat şu kapıdan içeri girmeliyiz" dedi ve bir tahta gibi olab kapıyı açtı. İçerisi simsiyahtı korkudan (karanlıktan korkarım) justinin elini sıkıp iyice justine sokuldum justinin sırıttığını gördüm yani ve kapıyı kapatıp kilitledi korktum korktum ve en sonunda patladım ve bir çığlık attım fakat elini ağzıma koyması işe yaramadı "sen istedin barbara" diyip dudaklarım yapıştı "şimdi sustun tabi korkma ya açtım ışığı" burası renk değiltiriyor yani duvarlar öyle "neden buradayım gitmek istiyorum" dedim çünkü gitmek istiyordum. Eğildi ve dizlerinin üstüde durdu ve benim ellerimi tutup anlatmaya başladı "sen benim aşuk olduğum ikinci kadınsın birincisi annemdi, evet o öldü ve çok güzel bir kadındı aynı senin gibi uzun saçları ve yeşil gözleri sen bana annemi ilk aşkımı hatırlarıyorsun. İkinci aşkım ise anneme çok benziyor ve ilk gördüğümde o benim olacak onu asla bırakmayacağım dedim, peki bu kim biliyor musun ? Sensin. Sen benim aşkımsın enim ettiğin yeminden sonra olduğum ilk aşksın benimle hayatını paylaşır mısın barbara ? " Gözleri dolmuştu ve onun annesinin öldüğünü bilmiyordum. "Ne yemini ? " Gerçekten bu sorusan sonra kararımı açıklayacağım " annemden sonra aşık olmayacağım bir yemin " inanamıyorum şimdi gidip beni seçti "sen şuan bana evlenme teklif ediyorsun öyle değil mi ?" Ben bu yaşta zannetmiyorum ya "evet" ne evet mi "ben önce çıkmayı tercih ederim çünkü seni tanımıyorum" haklıydım bence "hayır çıkmalar hoşuma gitmez nişan olsun önce " baya inatçı çocuk "bilmiyorum justin yarına kadar sabret numaranı ver bana yarın söylerim " düşünmem gerekiyo sonuçta aniden evlilik yapamam ben " hayır benim teklifimi canlı kabul et ediceksen yarın evine gelirim adresini söyle " biraz ani oldu ama en azından yalnız yaşıyorum "sana mesaj atarım adresi bekle şimdi atıyorum " diyip telefonumu çıkarttım numarasını aldıktan sonra mesaj attım ve elimden telefonumu alıp " beni ne diye kaybettin diye sordu ama telefonum elindeydi justin kuru bir justin diye mi kaydettin sen beni ? " E napabilirdim ama değil mi ? "Ben seni ömrüm diye kaydettim ben sen de aşkım diye kayıtlı olucam " ne diyebilirim ki "peki justin" bişey olmaz ya kaybetmem bişey sonuçta "tamam gel partiye inelim bari " elimden tutup aşşağı doğru indiriken benim merdivendeki ilk basamakta bileğim burkuldu ve yere düştüm "ahh ! " İnlemiştim çok acıyordu ve lanet doğum günümde oldu bu "tamam halletim aşkım " diyerek beni kucağına alan kişi kimdi sizce tabikide justindi. Beni kendi arabasına bindirdi allyde benim arabamla benim evime geldik "bugün sizde kalacağım barbara " hayır bu ally değil bu justindi. "Ama justin " diye itiraz etmeye çalışırken ikinci öpücük geldi ama bu kısaydı "ben kalıcam diyorum sabaha kadar sana hizmet edeceğim" peki artıl uylum gelmişti ve justinin kucağında uyuya kalmışım çünkü sabah kalktığımda onun kucağındaydım ama onun gözleri kızarmış hiç uyumamıştı "neden uyumadım bitanemmm " diyip sarılıp öptüm onu evet çünkü acıdım ona tamam mı "e ya sen düşseydin bişey olursa sana ölürüm ben "diyip yanağımı öptü "ee teklif ne durumda " yine bu konu evet arkadaşlar ben bunu düşündüm taşındım ve "kabul ediyorum"