MAFYA AŞIK OLURSA | BİTTİ

4.BÖLÜM

Umarım beğenirsiniz.

Lütfen bölümü oylar mısınız ?

*24 ŞUBAT ÇARŞAMBA*

Sabah güneşin ışıkları ile uyanmıştım. Ne kadar uyumak istesem de güneş buna izin vermiyordu. Zorda olsa gözlerimi açtım. Biraz etrafa göz attıktan sonra yavaş yavaş ayağa kalktım.

Adımlarımı banyoya doğru ilerlettim. Yüzümü yıkayıp kuruladıktan sonra banyodan çıktım. Bu sefer de adımlarım mutfağa doğru dönmüştü. Mutfağa geldim ve kahvaltı hazırlamaya koyuldum.

Ardından kahvaltıya davet etmek için 'Gizem' i aradım. Melek'i aramadım çünkü kursta olduğunu biliyordum. Bu nedenle de gelemeyecekti. Telefon çalmaya başladığında Gizem'in sesinin gelmesini bekledim. Cevap verdiği zaman ise konuşmaya başladım.

"Gizem ne yapıyorsun?"

"işteyim müşteri bekliyorum sen ne yapıyorsun?"

"Bende kahvaltı hazırlıyorum. Senide çağıracaktım."

"Ay keşke gelebilsem ama bugün bir tane Holding sahibi gelecek. Önemli bir toplantı yapacağız bu yüzden gelemeyeceğim. Çok üzgünüm"

Gerçekten gelemeyeceği için üzgündüm ama bir yandan da işleri ilerlediği için seviniyordum.

"Tamam o zaman artık yarın gelirsin"

"Tamam canım mutlaka gelmeye çalışacağım"

Telefonları kapattıktan sonra kahvaltı hazırlamaya devam ettim. En sonunda kahvaltıyı hazırladığımda. Oturup yemeye başladım. O sırada da sabah haberlerini izlemek için televizyonu açtım.

Kanal kanal gezerken bir haber dikkatimi çekmişti. Haberde gördüğüm iş yeri Gizem' lerin iş yeriydi. Merakla haberi dinlemeye başladım. Bir yandan da sesi daha iyi duyabilmek için sesi açıyordum.

"Bugün ünlü 'Yılmaz Holding' in sahibi Kerem yılmaz bir başarıya daha adım atacak."

Dediği anda bahsettiği adam dikkatimi çekti. Cafede ki adamdı bu. Şaşkın bir şekilde izlemeye devam ediyordum. Bir yandan da aklımda ki soruları gidermeye çalışıyordum.

Gizem'in iş yeri ile bu adamın ne ilgisi vardı? Önceden tanışıyor olabilir miydiler? Ya da Gizem 'in bahsettiği Holding sahibi bu muydu? Sorduğum sorular cevapsız kalırken bir yandan da git gide artıyordu. Sorulara cevap olarak haberi dinlemeye geri döndüm.

"Yılmaz Holding ve kızılcık şirketi iş birliği yapacağını açıkladılar. Kızılcık şirketi ile iş birliği yapacak olan Yılmaz Holding artık tüm toplantılarını ve iş görüşmelerini kızılcık şirketinin restorantlarında yapacaklar. Birazdan o görüntüler canlı yayın ile karşımızda olacak. Beklemede kalın. "

Nasıl ya. Onu bir daha görmemek isterken şimdi çevreme girmeye çalışıyor gibiydi. Ne yapmaya çalışıyordu. Aklında ne vardı. Aklında her ne varsa umarım bu planda bir yerim yoktur. Yoksa işler çok fena karışabilir...

**********

Toplantı başlamıştı. Ekran karşısında olanları izliyordum. Kerem dedikleri kişide oradaydı. En sonunda Gizem'i de görmüştüm.

Kızılcık şirketinin sahibi Gizem'in eniştesiydi. Yani halasının eşinin. Bu nedenle Gizem'in de orada sözü geçiyordu.

Gizem Kerem'i gördüğünde hatırlamış olacak ki tuhaf bir bakış attı. O da durumun farkına varmış gibiydi.

Onlar toplantılarına devam ederken ben de kahvaltı masasını toplamaya başladım. Bir yandan olanları dinliyor diğer yandan ise masayı topluyordum. Mutfak toplama işim de bittiğinde içeriye gelip kendimi koltuğun huzurlu kollarına bıraktım.

1 saat süre sonunda toplantıları bitmişti. Telefonumun çalması ile bakışlarım karşı koltuğa döndü.

Ayağa kalkıp telefonuma uzandım. Arayan kişi tahmin ettiğim gibi Gizem'di. Ne diyeceğini bilsem de yine de telefonu açtım. Kulağıma doğru götürüp "alo" dememle hemen konuya giriş yaptı.

"Eda hani bahsettiğin adam vardı ya"

Dediğinde tam onay vermek için ağzımı açtığımda konuşmama izin vermeden hemen devam etti.

"Bugün bizim şirketle iş birliği yapacak olan Holdingin sahibiymiş."

"Evet bende şimdi gördüm. Haberlerde canlı yayın yapıyorlardı"

"İstersen bu gün bir işin yoksa bizim şirkete gel biraz sohbet ederiz."

Onun bu sorusu karşısında hemen cevap olarak içimdeki soruyu sordum.

"O gitti mi?"

"Evet sanırsam gitti. Çok emin değilim ama zaten görsen bile ben yanında olacağım."

Dediğinde beni ikna etmeyi başarmıştı. "Tamam o zaman hazırlanıp geliyorum" deyip telefonu kapattım.

Odama doğru yürümeye başladım. Odama geldiğimde dolabımı açıp giyeceklerime karar vermeye başladım. Havaya baktığımda havanın sıcak olduğunu gördüm. Bu yüzden siyah pantolon ve üstüne siyah bir crop giydim. Ne olur ne olmaz diye de siyah kot ceketimi üstüme giydim. Çorabımı da giydikten sonra saçlarımı taramak için makyaj masama doğru ilerlerim. Tarağımı alıp saçlarımı taramaya başladım. Saçımın çoğunu sağa doğru attım. Parfümümü de sıktıktan sonra evden çıkmak için kapıya doğru yürümeye başladım.

Kapıyı açıp ayakkabılarımı giymeye başladım. Anahtarımı aldığımdan emin olup kapıyı kapattım. Merdivenlerden aşağıya doğru inmeye başladım. Dış kapıdan da çıktığımda Taksi durağına doğru yürümeye başladım. Taksiye binip "Kızılcık şirketine gideceğim" dedim. Araba harekete geçtiğinde arkama yaslanıp taxinin durmasını bekledim. Taksi durduğunda geldiğimi anladım. Siyah kol çantamdan cüzdanımı çıkarıp parayı verdim. Para üstünü aldığımda arabadan inip giriş kapısına doğru ilerledim. Oraya sürekli gittiğimden oradakiler beni tanıyorlardı.

Danışmada çalışan 'Selin' beni görünce "Hoş geldin Eda ne zamandır gelmiyorsun bir sorun yok değil mi?"
Diye sorduğunda cevap olarak "Hayır bir sorun yok. Bir araştırma için Antalya'ya gitmiştim" dediğimde onaylar şekilde kafasını sallayınca veda edip asansöre doğru adımlarımı attım.

İçeriye girdiğimde '6'ya bastım. Asansör hareketlenmeye başladı. Geldiğimiz katta durduğunda asansörden çıktım.

Karşıdaki kapıdan çıkan kişiye baktığımda tam bir hayal kırıklığı yaşıyordum. Gitmemiş miydi bu?
Keşke hiç gelmeseydim. Gerçekten hayatımda ki en büyük pişmanlık buydu. O an onun yeşil gözlerine bakıyordum. Gözlerinin içinde kayboluyordum. Boyunun uzunluğundan dolayı kapıdan çok az eğilmişti.

Onun da bana baktığını fark ettiğimde arkamda bulunan asansöre doğru geliyordu. Hemen sağa doğru dönüp koridoru yürümeye başladım. Karşımda ki kapıyı tık tıklayıp içeri girdim. Gizem masasında oturmuş beni bekliyordu. Hemen kapıyı kapatıp karşısında ki sandalyeye oturdum. Gizem huzursuzluğumu anlayıp "Eda bir şey mi oldu?" diye sordu. Bende cevap verdim.

"Kerem" bir süre durduktan sonra devam ettim. "Gitmemiş, burada" Gizem anlamsız bakışlar ile "Nasıl burada arabalar gitmişti ama" dediğinde bilmediğimi belirtmek için kafamı salladım. Daha sonra ise "Neyse biz onu boş verelim, ne yaparsa yapsın." deyip konuyu kapatmaya çalıştı. Bende onun gibi konuyu kapattım.

Bir süre sonra çaylarımızın gelmesi ile sohbetimiz daha da güzelleşmişti. Biz sohbet etmeye uzun bir süre devam etmiştik.

*********

Kapının çalması ile ikimizin de bakışları kapıya yönelmişti. Gizem kapıda ki kişinin içeriye girmesi için "gir" dedi. Giren kişi siyah takım elbiseli bir adamdı. Bir süre bakıştıktan sonra bakışları tamamen bana döndü.

"Eda hanım, Kerem bey aşağıda sizi bekliyor"

Duyduğum şey karşısında şaşkınlığımı gizleyemiyordum. Ne demek 'Kerem bey sizi bekliyor'. Ben onun kölesi miyim? Neden onun isteklerine uyuyacaktım ki. Sanırım korktuğum şey gerçekten başıma gelmişti.

'onun planlarının içinde bende vardım...'