36. BÖLÜM

14.1K 357 136
                                    


Yorum yapmayı unutmayın İyi okumalar.






Bir göz yaşının ömrü misali geçiriyor insanoğlu hayatını.

Bir yol var, gidilmesi gereken. O gözden firar edip yerleşmiş kalıba uyan yoldan ilerlemek... Gözler, yanaklar, dudaklar ve çene. Bu yol var ve senin sadece gitmen gerekiyor. Neden, nasıl demiyorsun. Sadece "Gitmem gerek." diye fısıldıyorsun.

İşte bu tehlikeli.

Sen bir meleksen bu bir şeytanın en sinsi yalanı,
Sen bir şeytansan bu bir meleğin en masum planı...

Ama sen nötrsün.

Karşındaki yol ise insanların iyi olduğunu idda ettiği cennete tek bileti sağlayan masum tiyatro sahnesi. Sana göre, ya da değil.

Sağırsan, çığlıkların şiddetini ölçemezsin; hissedemez, duyamazsın.

O çığlıklar sana başka bir şeyler fısıldıyor, zihninin tam aksi şeyler.

Zihnine yerleştirdiğin tehlikeli kalıp yapmak ve yapmamak arasında kalmıyor bile. Tereddütsüz isteklerini fısıldıyor. Yolu izle

Ama o derinden yırtınırcasına gelen çığlık öyle demiyor. İşte o sensin. Ve sen inandığın, hatta zihnine de inandırdığın o kalıba ait değilsin.

O meleğin en masum planı sana kötü geliyor.

Çünkü sen cenneti istemiyorsun. Sen cehennem için uğraşıyorsun. Günah ya da sevap. Görece kavramın çok ileri boyutta. Söz konusu iyilik olduğunda görece kavramını yok eden insanlardan değil o çığlık. Senin saklı çığlıkların nötr, kötü veya iyi olmasını umursamayacak kadar.

Doğru yol denen kavram sana çok uzak. Duymuyorsun. Sadece zihninin sana çizdiği o yol var. Doğru ya da yanlış kavramı en az o çığlıklar kadar zihninin de umrunda değil.

Zihnine işlediğin sözler, gitmen gerektiğini idda ettiğin yoldan daha tehlikeli. Bilinmezliğe gitmekten daha tehlikeli şey ise bu bilinmezliği zihnine kabul ettirmendir.

Bile bile o çığlıklara sağır olmandır.

Zihnine umut ettirmendir.

Kalbinle umut edersen kalbin kırılır, ancak zihninle umut edersen paramparça olur her şey.

Seni sen yapan her şey yok olur, toz bulutu olup görüşünü kapatır, seni has karanlığa iter.

İnsanlar kalp kırıldı mı düzelmez derler, zihin ile umut etmeyi bilmediklerinden.

En büyük yaraların kalpte açıldığına inanırlar, yara almış bir zihnin kangren olup her şeyi çürüteceğini bilmeden.

Ama ömür geçiyor. Ne o çığlıklar umrunda, ne de gizli gizli umut etmiş zihnin. Tek umrunda olan şey o yol. İtaatsiz bir şeytan misali duran zihnine o kalıpları sokman. O şeytanı kör, sağır etmen. Zihin denen şeytana sadece o yolu aşılaman.

Ama işe yaramaz, yaramayacak.

Kör edebildiğin sadece zihnin, zihninin umutları değil.

Yok edemeyecek, yok olacaksın.

O yol akacak.

Sen bir gözyaşısın.

Gözlerdesin. Zihninde bir kova umut var.

Zaman akıyor.

Yanaklardasın. Zihninde bir tatlı kaşığı umut, bir tatlı kaşığı kararsızlık var.

SEKRETER +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin