Deniz...
Arabaya bindiğimizden beri yolculuğumuz keyifli geçiyordu. Barlas nereye gittiğimizi asla söylemiyordu. Yine her zaman olduğu gibi çok yakışıklı gözüküyordu. Boğazlı siyah kazağı, siyah pantolonu ve siyah deri ceketiyle nefes kesiciydi.
"Gözlerinle yemen bitti mi?"
"Hm ne?" Dudağı alayla havaya kalkarken çapkınca gülümsedi.
"Beni diyorum. Gözlerinle yemen bitti mi?"
"Ben şey... dalmışım bir an." Başımı diğer tarafa çevirip yolu izledim. Keyifli kahkasını duyduğumda bende gülümsedim ama göremedi. Yol o kadar uzundu ki hala varamamıştık.
"Daha ne kadar yolumuz var?"
"Çok az kaldı güzelim. Biraz daha sabret."
"1 saat önce de az var demiştin." Diye homurdandım. Elimi tutup dudaklarına götürdü.
"Bak şurada bir market var. Gel bir şeyler alalım." Kafamı salladım. Arabayı durdurup marketten içeriye girdik. Içerisi göründüğünden çok büyüktü. Hemen raflara gidip bir şeyler almaya başladım. Barlas da başka ihtiyaçlarımızı almaya gitmişti.
"Şey pardon bakabilir misiniz?" Yanıma bir çocuk gelip koluma dokundu.
"Buyurun?"
"Ben buralarda yabancıyım da şu yeri arıyorum bana yardımcı olabilir misiniz?" Elindeki kağıdı bana gösterdi.
"Kusura bakmayın ama bende yabancıyım ama sevgilim bilir belki. Ona sorabiliriz."
"Peki teşekkür ederim. Ben Ali bu arada."
"Deniz bende." El sıkışıp tanıştık. Yanımıza ışık hızıyla gelen Barlas ile elimi çektim.
"Noluyor burada?" Yanıma gelip beni kolunun altına aldı. Ali'ye baktığı zaman kaşları çatıldı. Ali de biraz şaşırır gibi oldu.
"Sevgilin mi?"
"Evet sevgilisiyim sen kimsin?" Diye sordu Barlas.
"Barlas bu Ali. Bir yeri arıyormuş ama ben bilmiyorum. Sen yardımcı olur musun?"
"Tabi güzelim. Sen aldıklarımızı kasaya götür ben de geliyorum." Kafamı sallayıp Ali'ye veda edip yanlarından ayrıldım. Kasadan aldıklarımızı geçirirken onlara baktım. Barlas çenesi kasılmış bir şekilde tarif ediyordu ona. Ali elini ona uzatmış sıkması için beklerken Barlas hiç bir şey yapmamıştı. Neden olduğunu umursamadan kasaya döndüm. Belimde hissettiğim el ve tanıdık koku ile gevşedim.
"Bir sorun mu var?"
"Ne gibi güzelim?"
"Bilmem sanki Ali'yi bakışlarınla öldürdün gibi gördüm." Bir iki dakika bir şey demedi.
"Bir şey yok sadece seni kıskandım. Sana dokundu çünkü." Sadece ellerimiz değmişti. Göz devirmeden duramadım.
"Barlas sadece tanıştık. Hepsi bu."
"Biliyorum ama benim güzelime kimse dokunamaz." Bu dediğine şirince sırıtıp yanağından öptüm. Eşyaları arabaya yerleştirip yola devam ettik. Sonunda gelmiştik. Burası Barlas'ın dağ eviymiş. O kadar güzel manzarası vardı ki. Arkamızda ki dağlar yemyeşil, az ileride parlayan deniz ile nefes kesiciydi. Ben manzarayı izlerken arkamdan sarıldı Barlas. Beni iyice kendine çekti. Başımı göğsüne yaslayıp beraber izledik. Saçıma öpücükler kondurarak kokumu içine çekti.
"Çok güzelsin." Böyle söyleyince hep utanıyordum.
"Seni herkesten öyle kıskanıyorum ki. Sana bakanları gördükçe çıldırıyorum."
"Barlas, ben sadece seni istiyorum. Sadece seni seviyorum." Dudaklarıma bir öpücük kondurup geri çekildi.
"Bir dakika bekle. Hemen geliyorum." Yanımdan ayrılarak içeriye girdi. 10 dakikanın sonunda elinde küçük bir kutuyla geldi. Bana uzatarak gülümsedi.
"Doğum günün kutlu olsun güzelim." Doğum günüm olduğunu ben bile unutmuştum ama o unutmamıştı. Ama bir saniye o benim doğum günüm olduğunu nereden biliyordu ki? Sevincimi bir kenara bırakıp sordum.
"Barlas bugün doğum günüm olduğunu nereden biliyorsun?"
"Senin hakkında çok şey biliyorum." Göz kırparak çapkınca gülümsedi. "Hadi açsana." Gözlerinde ki sabırsız ifadeye bakarak gülümsedim. Kutuyu açtığımda gülümsemem daha da büyüdü. Harika bir bileklik vardı. O kadar güzel duruyordu ki.
"Buna gerek yoktu biliyorsun. Sadece seninle kutlamak yeterdi."
"Sen bundan çok daha iyisini hak ediyorsun. Bunun ismi 'Deniz Işıltısı' senin için özel yapıldı. Tıpkı senin gibi eşi benzeri yok." Bu söyledikleriyle gözlerimin dolmasını engelleyememiştim. O çok güzel bir adamdı. Ayak uçlarımda yükselip dudaklarımızı birleştirdim. Yumuşak bir şekilde başlayan öpüşmemiz derinleşirken ağzına doğru boğukça inledim. Belimden aniden kaldırınca ayaklarımı refleksle beline doladım. Içeriye girip yatak odasına doğru ilerledi. Sırtım soğuk yatakla buluşunca Barlas gözlerime onay istercesine baktı. Ilk kez olacağı için biraz korkuyordum. Üzerimde ki kıyafetleri ve kendi kıyafetlerini çıkarıp vücudumu süzdü...
Yatakta Barlasla beraber yatıyordum. Vücudum o kadar sızlıyordu ki ağrıdan kolumu bile kıpırdatamıyordum. Inanılmaz bir acı vardı."Çok yaktım mı canını güzelim?" Saçlarımı okşayarak bir öpücük kondurdu.
"Biraz." Yanımdan kalkıp beni de kucağına alarak banyoya girdi. Sıcak su vücudumdan akarken temizlenmeme yardım etti. O da temizlendikten sonra elinde krem ile yanıma geldi. Kremi eline bolca alıp sürdü. Kıyafetlerimizi giyip tekrar girdik yatağa.
"Seni çok seviyorum güzelim."
"Seni çok seviyorum Barlas." Kafamı göğsüne koyup gözlerimi kapadım.
Selam canlarr. Sonunda buranın yolunu hatırlayıp bölümü yazabildim. Bu bölümü 2 3 kez yazıp sildim en çok bu içime sindi. Ve bu arada asla ama asla smut yazamam dkdnskdnsk. Birazcık halletmem gereken işlerim var ve bir süre bölüm gelmeyecek. Bu arada kitap mafya ama soft gidiyor bende farkındayım ama kafamı toplayıp en güzel şekilde yazacağım. Neyse çok konuştum kdndksnzj kendinize çok iyi bakın.
Bu arada Barlas'ın Deniz için yaptırdığı bileklik bu:
Love you all❤02.03.2021
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yan Benimle [bxb]
Fiksi RemajaSakin bir hayat yaşayan Deniz'in hayatı bir gün gördüğü manzara karşısında tamamen değişecektir. Olaylar peşin sıra Deniz'in yakasını bırakmayacak ve onu bir seçim yapmaya zorlayacaktır. Bu seçim ona hem hayatın'ın aşkını getirecek hem de üzüntüleri...