Charlie Weasley, bazı kokuların hatıralar barındırdığına inanıyordu.Yıllardır ejderhaları inceliyordu ve bunu onlarda gördü, ejderhalar eğitmenlerini, bebeklerini ve birbirlerini kokluyor; onları tanımak ve gerektiğinde bulmak için bu kokuyu kullanıyorlardı.
Onun için böyle bir anıyı tutan tek bir koku vardı ve bu, eski oyuncak ejderhasının kokusuydu.
Babası bunu ona, o beş yaşındayken almıştı. Annesi her gece o uykuya dalmadan önce her ejderhalar hakkında hikayeler anlatırdı ve artık onun da bir ejderhası olmuştu!"
"Ona iyi bak." Babası söyledi. "O artık senin, onu koruman lazım." Küçük ejderhaya o kadar sıkı sıkı sarılmıştı ki peluş oyuncağın içindeki pamuklar ejderhanın zıt köşelerine kaymıştı.
Charlie'nin kendine ait bir oyuncağı olmamıştı daha önce. Oynadığı her şey ya uzak bir akrabasına ya da Bill'e aitti.
Yani bu küçük ejderha onun için çok önemliydi.
Elinde tuttuğu eski ejderhaya bir kez daha sarıldı. Gözlerini kapadı ve annesinin onun ısrarı üzerine oyuncağa büyülediği ateş kokusunu içine çekti.
Bu koku ona Kovuk'taki kahvaltıları hatırlatıyordu, büyük aile kahvaltılarını..
Her bir kardeşinin doğumunu; annesinin acı dolu çığlıklarını ve kardeşleri doğduktan sonraki kocaman gülümsemesini...
Aklına Ron'un küçüklüğü gelince güldü. Ron bebekken oyuncak ejderhayla oynamak istemiş ama Charlie oyuncağını onunla paylaşmak istememişti. Bunun üzerine Ron bağıra bağıra ağlamış ve annesi de ona kızmıştı. Annesinin zoruyla Ron'a oyuncağı verdiğinde Ron ağız dolusu kahkahalar atmış, Charlie'yi de güldürmüştü.
Şimdi yirmili yaşlarında, hâlâ hatırlıyordu. Bütün o zamanlar geçip gitmişti ve o hala hatırlıyordu. Ron şimdi okuldaydı, ikizler quidditch takımındaydı ve Percy bir prefect idi.
"Ben de bir prefect olacağım." Bill prefect rozetini aldığı gün Percy buna yemin etmişti.
"Ve Baş Öğrenci olacağım." Şimdi dediklerinin hepsini yapmıştı.
Aklına Bill ile okula gittikleri zaman geldi; Percy trenin peşinden koşmuş, abilerine el sallamıştı.
Charlie artık evinden kilometrelerce uzakta olduğunu hatırladı. Ailesini ne kadar özlediğini hatırladı.
"Hey Charlie, bir mektubun var!" Oda arkadaşı odaya elinde bir zarf sallayarak geldi. Charlie'yi oyuncak bir ejderhaya sarılırken görünce güldü.
"O oyuncak için biraz yaşlı değil misin? "
"Kapa çeneni!" Mektubu arkadaşının elinden çekti. Zarfı hızla açıp tanıdık olan el yazısını okumaya başladı.
Hey Charlie!
Burada, okulda bir durum var.
Arkadaşımız Hagrid bir yumurta bulmuş ve o yumurta çatladı, HEM DE GÖZÜMÜN ÖNÜNDE! Merlin adına o kadar mükemmeldi ki! Bir Norveç Pütürlüsü'nün bu kadar zararsız gözükeceğini hiç düşünmezdim.
Evet, bana verdiğin kitabı okudum ve onun bir Norveç Pütürlüsü olduğunu biliyorum, gülmeyi kesebilirsin.
Her neyse, kimse onun Hagrid'in ODUNDAN EVİNDE, -Merlin adına! Acaba ne düşünüyordu?!- olduğunu öğrenmeden önce onu buradan kaçırmamız lazım.
Senin onu diğer ejderhaların yanına, Romanya'ya götürebileceğine eminim.
Umarım evet dersin
Sevgilerle, kardeşin Ron
Charlie kalkarken gülümsedi. Tüm hızıyla arkadaşlarının ejderhaları beslediği tepeye koştu.
"Arkadaşlar, ejderha kurtarmak isteyeniniz var mı?"