-15-
Çınar'ı karşımda gördüğümde ne tepki vereceğimi bilemez haldeydim. Çınar açık kumral saçlı, kehribar, bal karışımı gözlere sahip yakışıklı bir çocuktu. Onunla uzun zamandır görüşememiştik. Onu birden karşımda görmek duygularımın karışmasına ne yapacağımı bilmememe sebep olmuştu. Gülümsedi. Sanırım o da ne tepki vermesi gerektiğini kestiremiyordu. Emir'in cümlesi ile kendimize geldik.
"Bakışıyorsunuz tamam. Ama ne zamandır görmüyorsunuz birbirinizi sarılsanıza amına koyayım."
Emir'in cümlesi beni gülümsetirken Çınar bana doğru bir adım attı ve onun yanında minicik kalan bedenimi sardı.
"Evine hoşgeldin minik."
"Hoşbuldum."
Evimdeydim. Bodrum benim evimdi. Ve ben gelmiştim.
"Yedin kuzenimi. Sarıl dedim yuttun kızı. Ayrıl lan."
Emir ve kıskançlıkları.
Cümlesini duyduğumuzda kıkırdayarak geri çekildik.
"Gel kuzen."
Emir beni kolunun altına alıp koltuklara doğru sürüklemeye başladı. Aptal başımı o kadar çok sıkıştırdı ki nefes alamıyordum. Koluna vurmaya başladığımda o da ufak bir kahkaha atıp bıraktı beni. Anıl'ı aramam gerektiğini düşünüp kalktım.
"Nereye?"
"Anıl da benimle geldi. Onu arayacağım."
Emir anladığını belirten bir ifade takındığında Çınar garip şekilde bakınıyordu. Daha tanıştıramamıştım. Bu tavır normaldi. İçeri geçip Anıl'ı aramaya başladım.
"Efendim güzelim?"
"Neredesiniz? Her şey yolunda mı?"
"Hey sakin ol bi. Evet yolunda."
"Tamam o zaman. Akşam geç kalmayın. Kalkın gelin teyzeme."
"Ayıp olmasın."
"Ne ayıbı çıldırtma beni. Yasemin ve Sude'yi kap gel. Öptüm."
"Tamam o zaman güzelim. Öptüm bende."
Telefonu kapattığımızda derin bir nefes alıp oturma odasına geçtim. Orada yoklardı. Herhalde mutfaktalardı. Mutfağa ilerledim. Oradalardı. Teyzem masayı hazırlıyor Emir ve Çınar öylece dikiliyordu. Emir kolumdan tutup beni ileri itikledi.
"Çalış lan boşuna mı geldin?"
İbne.
"Vururum seni ha."
"Bismillahirrahmanirrahim. İçindeki mafya şaha kalktı yine."
Teyzem ve Çınar bu hallerimize gülerken Emir benden kaçma umuduyla dolaptaki kahvaltılıkları taşımaya başladı. Kahvaltı masasına oturduğumuzda teyzem sorularına başladı.
"Nasıl gidiyor oralarda? İyisin değil mi? Ama fark ettim. Çok kilo vermişssin. İyi değilsin."
"Teyzeciğim bir sakin olur musun? Gayet iyiyim ben."
"Değilsin işte kızım. Sürekli de hasta oluyorsundur kesin."
Teyzem bu cümleyi kurduğu an hapşırmam normal miydi bilmiyorum. Çıktığım yağmur etkisini gösteriyordu sanırım. Hapşırığımın ardından teyzem ben demiştim der gibi bakıyor, Emir ve Çınar kıkırdıyordu.