İlk olarak nezaketen kapıyı tıklatmıştı Felix. Nasıl olsa burası onun eviydi yol geçen hanı değildi. Ses gelmeyince bir daha tıklatmıştı. Ama gene ses gelmemişti.
“hyunjin?”
...
“Benim Felix.”
...
“Girebilir miyim?”
...
“giriyorum o zaman?”
Felix yavaşça kapıyı açmıştı. Göreceği şey yüzüne korkuyordu. Hyunjin'in hep pozitif bir kişiliği vardı. Üzgün olsa bile bunu belli etmezdi, bu yüzden onu hiç üzgün görmemişti.
İçeri girdiğinde yatakta yastığına sarılmış bir şekilde ağlayan hyunjin beklemiyordu..ilk defa kalbinin bu kadar acıdığını hissetmişti Felix..
“Niye geldin?”
Ağladığı için sesi titrekçe çıkmıştı Hyunjin'in.
“Sevdiğim adamın babası vefat etmiş ona destek olamaz mıyım?”
Hyunjin felix'in dediği şeylerle gözleri kocaman olmuştu. Felix ise hiç beklemeden koşarak sevdiği adamı sarmalamıştı. Hyunjin içindekini tutamayıp felix'in boynunda hıçkırarak ağlamaya başlamıştı.
“neden bu kadar erken gitti ki annemin yanına?”
“beni hiç mi düşünmedi Lix?”
Felix cevap verememişti..Ne cevap verebilirdi ki? Hyunjin'i yatağa yatırmış ve hemen kendi de yanına yatmıştı. Yorganı üstlerine çekmiş, Hyunjin'i de göğsüne çekmişti. Hyunjin birden kafasını kaldırmış ve felix'in gözlerine bakmaya başlamıştı.
“Beni hiç bırakma olur mu Lix? Sen de gidersen benim yaşama amacım da gitmiş olur..”
Felix'in gözleri dolmuştu fakat hyunjin böyleyken ağlayamazdı. Onun yanında güçlü gözükmeliydi ki sevgilisi de ondan güç alsın. Hiç düşünmeden dudaklarına kapanmıştı. Bazen en iyi cevabı konuşarak değil,hislerle anlatırdı insan..
~mutlu son~
Taslaklarımda MinSung var fakat okunmayacağı için atasım gelmiyo 😿
Neyse umarım beğenmişsinizdir sizi seviyorum, okuduğunuz için teşekkür ederim <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CatBoy-HyunLix
Non-FictionFelix Catboy cosplay yapan bir internet fenomeniydi..Hwang hyunjin ise ona platonik bir iş adamıydı. -acemi bir yazar- -tamamlandı-